Rock’n Roll müziğin unutulmaz ismi Elvis Presley’in 76’ncı doğum günü, yarın Olimpia Event Hall’da düzenlenecek gece ile kutlanacak. Elvis Presley hayranlarının Türkiye’de oluşturduğu resmi hayran topluluğu olan “Elvis İs İn İstanbul Now”un Başkanı Kemal Öznoyan, “İnsanlar düzenlediğimiz etkinliklere, sanki Elvis yaşıyormuş ve onu canlı dinlemeye gidiyormuş gibi hazırlanıyorlar” dedi.
Yerli Elvis Presley’lerin sahne alacağı gecede, sanatçının eski konserlerine ait videolar konuklara izletilecek. Düzenlenecek dans yarışması sonucunda kazananlara sanatçının plakları ve posterleri hediye edilecek.
“Elvis Presley Şirketler Grubu”ndan izinli hayran topluluğu “Elvis İs İn İstanbul Now” Başkanı Kemal Öznoyan, Türkiye’de yaşayan Presley hayranlarını bir araya getirdiklerini söyledi.
Öznoyan, Amerika’da eğitim hayatını sürdürürken birkaç kez Presley’in müze olarak kullanılan evini ziyaret ettiğini belirterek, “Çok farklı coğrafyalardan insanlar, sanatçının hayranlığı etrafında bir araya gelebiliyor. Bundan çok etkilendim ve Presley’in kızının yönetici olduğu şirketten Türkiye’de bir hayran topluluğu kurmak için gerekli izinleri aldım” diye konuştu.
Öznoyan 2000 yılında Türkiye’de faaliyete soktuğu “Elvis İs İn İstanbul Now” isimli hayran topluluğu adına açtığı internet sitesinde bugüne kadar yaklaşık 4 bin üyeye ulaştıklarını dile getirdi.
Hiçbir ticari beklentileri olmadan sadece sanatçının hayranlarını bir araya topladıklarını kaydeden Öznoyan, tek amaçlarının onun müziğini tanıtmak, sevdirmek ve yaşatmak olduğunu vurguladı.
Kemal Öznoyan, ünlü sanatçının doğum günü ve ölüm yıldönümlerinde etkinlikler düzenlediklerini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin birçok ilinden ve Kazakistan’dan üyelerimizle bizim için özel olan bugünde mutlaka bir araya geliyoruz. Topluluğumuzun sahnedeki yüzü olan 3 tane yerli Elvis Presley sahne şovları gerçekleştiriyor. Sanatçının 1950, 1960 ve 1970’lerini temsil eden üç kuşak yerli Elvis, canlandırdıkları döneme uygun bir şekilde kostümlerle sahneye çıkarak müzik yapıyor. İnsanlar düzenlediğimiz etkinliklere, sanki Elvis yaşıyormuş ve onu canlı dinlemeye gidiyormuş gibi hazırlanıyorlar. Bu şekilde onu sahnede gerçekten hissetmeye çalışıyoruz.”
Elvis Presley’i kendi kuşağındaki sanatçılardan ayıran özelliğin, rock’n roll, swing, blues gibi müzik türlerinin yanı sıra aşk ve dini müzikler de yapması olduğunu ifade eden Öznoyan, “Presley bu sayede, her ülkeden ve kültürden insana ulaştı. Bu sayede, kültürler arasında diyaloglar kurulmasına elinden geldiğince ön ayak oldu. Biz de bundan yola çıkarak, 2002 yılında Yunanistan’daki hayran topluluğunu ülkemize davet edip çok güzel bir etkinlik gerçekleştirdik” şeklinde konuştu.
Kemal Öznoyan, Presley’in sağlığında plaklarının satışından elde edilen gelirin bir kısmının, kanser araştırmalarında kullanıldığını söyleyerek, “Onun bu tutumu bizlere örnek oldu. Topluluk olarak, bazı kurumların sosyal sorumluluk projeleri kapsamında desteklerimizi sunuyoruz” dedi.
“ÜNİVERSİTELERDE ONU ANLATAN SEMİNERLER VERDİK”
Elvis Presley hayranlarının genelde eğitim seviyesi yüksek olan insanlardan oluştuğunu söyleyen Öznoyan, topluluk faaliyetleri arasında bazı üniversitelerde Presley ve onun müzik kültürü hakkında seminerler verdiklerini kaydetti.
Anadolu Üniversitesinde verdikleri seminerde sanatçının hayatını anlatırken aynı zamanda o dönemlerin toplumsal yaşantısından izleri de insanlara anlattıkların belirten Öznoyan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Anadolu Üniversitesinde düzenlediğimiz seminere ciddi bir katılım oldu. Aynı günün akşamında Eskişehir Hayal Kahvesi’nde Presley gecesi düzenledik. Türkan Şoray gibi bazı sanatçılar da geceye katılarak dans etti. Bu olayın, ertesi gün gazetelerde çıkmasının ardından bazı üniversiteler bize ulaşarak, benzer bir etkinlik yapmak istediklerini söylediler.”
Presley’in yaşamında birlikte çaldığı orkestranın sadece sanatçının sesinin kayıtlarına eşlik ederek “Elvis The Concert” adıyla hala sahne aldığını belirten Öznoyan, topluluklarının en büyük hedeflerinden birinin bu orkestrayı İstanbul’a getirmek olduğunu dile getirdi.
Presley’in evinin, dünyada, Beyaz Saray’dan sonra en çok gezilen yer olduğunu söyleyen Kemal Öznoyan, şöyle konuştu:
“Onun müzesi kadar olmasa da bütün üyelerimizin katkılarıyla bir lokal açmayı hedefliyoruz. Evlerimizdeki koleksiyonlardan değerli eserleri getirerek, böyle bir mekan oluşturabiliriz. Ancak oranın yaşayan bir mekan olması gerekiyor. Bu yüzden doğru zamanı bekliyoruz. Daha önce bazı radyo ve televizyon programları yaptım. Şimdi elimizde daha çok materyal bulunmakta. İlk fırsatta bu materyalleri bir araya toplayarak bir Presley belgeseli yapacağız.”