Jon Secada Türkiye'de

İlk albümüyle Grammy’yi evine götüren, Gloria Estefan, Jennifer Lopez ve Ricky Martin gibi yıldızlara sayısız beste veren, 90’lı yıllara damgasını vurmuş dünyaca ünlü Latin şarkıcı Jon Secada, üç konser vermek üzere Türkiye’ye geldi. Dün ızmir’de sahne alan Secada, bu akşam ıstanbul’da konser verecek, yarın da Ankaralı hayranlarının karşısına çıkacak. Efsane müzisyenle müzik yolculuğunu ve son albümü “Expressions”ı konuştuk.

Müzik alanında dünya çapında başarı yakalamanızı, yeteneğinizin yanı sıra aldığınız eğitime de bağlayabilir miyiz?  

– Öyle de denebilir. Eğitimimi müzik üzerine aldım. Yüksek lisansımı da müzik üzerine yaptım. Mezun olduktan sonra bu alanda çok şey yaptım; ders verdim, şarkı yazdım, stüdyoda çalıştım, gece kulüplerinde çıktım… Bu tür şeyler birikti ve kariyerime yön verdi…

Ana diliniz İspanyolca olmasına rağmen ıngilizce’yle kendinizi daha iyi ifade ettiğinizi söylüyorsunuz. Bu nedenle şarkılarınızı İngilizce yazıp İspanyolca’ya çeviriyormuşsunuz. Yeni albümünüz “Expressions”ın da ıspanyolca versiyonu olacak mı?

– Hayır. “Expressions”, sadece ıngilizce olarak kalacak. Ama bir de “Classics” adlı bir albüm çıkardım, onda ıspanyolca şarkılar var.
 
GRAMMY İÇİN ÖMÜRLERİ BOYUNCA UĞRAŞIYORLAR 

“Expressions” bir caz albümü. Caz eğitimi almanıza rağmen uzun zamandır pop müzikle uğraşıyordunuz. Bu dönüşün nedenini öğrenebilir miyiz? 

– Bu albümle kolej günlerime geri döndüm de diyebilirim. Altı yıl caz eğitimi aldım ve bir caz albümü yapmayı hep istemiştim. Bunu “Expressions” ile gerçekleştirme fırsatı buldum. Bu albüm saf caz türünde.
  
İlk İspanyolca albümünüz “Otro Dia Mas Sin Verte” ile Grammy Ödülleri’nde En ıyi Latin Pop Albümü ödülünü aldınız. ılk albümle bu kadar büyük bir başarı yakalamak size neler hissettirdi?

– İnanılmaz bir duygu tabii ki… ınsanlar Grammy alabilmek için neredeyse ömürleri boyunca uğraşıyor. Ben ilk albümümle bu ödüle layık görülmeyi beklemiyordum. Müzik endüstrisindekiler için büyük önem taşıyan bu ödül benim için büyük sürpriz oldu ve beni çok mutlu etti.

DÜNYAYA AÇILMAK İÇİN İSMİMİ DEĞİŞTİRDİM

Jeniffer Lopez, Gloria Estefan ve Ricky Martin gibi birçok yıldızla birlikte çalıştınız…

– Kariyerim sanatçılara şarkı yazmakla başladı. Ben her zaman farklı isimlere şarkı sözü yazmayı ve onlarla birlikte sahnede olmayı sevmişimdir. Bu isimlerle de çalışmak bu yüzden büyük keyifti.

Günlük yaşamınızda hangi şarkıcıları dinlemeyi seviyorsunuz?

– Bir işle uğraşırken radyo dinlemeyi seviyorum ve ne çıkarsa dinliyorum. Yeni jenerasyon pop müzisyenlerini de seviyorum açıkçası. Black Eyed Peas, Lady Gaga, Taylor Swift gibi genç isimleri dinlemek hoşuma gidiyor.

Gerçek adınız Juan’mış ama solo kariyerinize başlamadan önce Jon olarak değiştirmişsiniz, bunun özel bir nedeni var mı?

– O zamanlar ıspanyolca isimle dünyaya açılmanın zor olacağını düşündüm. Jon sık duyulan bir isim ve akılda kalıcı. şarkılarımı ıngilizce seslendirirken dünyaya açılmamda yararı olur diye düşündüm.

YAPTIĞIM EN ZOR İŞ GREASE MÜZİKALİ’YDİ

Müzik kariyerinizin yanı sıra hayırsever kişiliğinizle de tanınıyorsunuz…

– Yardım projelerinde yer almayı seviyorum. Muhtaç insanlara bir şeyler vermek ve yardım etmek hoşuma gidiyor. AIDS fonları, doğal afetler, sağlık gibi konularda olduğu kadar eğitim için de birtakım faaliyetlere katılıyorum. Eğitimin önemine inanıyorum.

Grease Müzikali önümüzdeki günlerde Türkiye’de olacak. Siz bu müzikalde yedi ay kadar bir süre yer aldınız, oyunculukla aranız nasıl?

– Tiyatroyu çok seviyorum ama gerçekten zor bir iş. Hatta Grease Müzikali yaptığım en zor işti diyebilirim. Her hafta şov için hazırlanmak gerekiyordu. Ayrıca sahnedeyken şarkı söylemek, dans etmek ve aynı anda rol yapmak pek de kolay iş değil. Yine de hayatımda yaptığım en iyi iş olduğunu söyleyebilirim. Teklif olursa, yeniden böyle projelerde yer almak isterim.

Türkiye’ye daha önce de gelmiştiniz, değil mi?

– Evet, 10 yıl önce gelmiştim. Buraya tekrar gelmek güzel bir duygu. Umuyorum bundan sonra daha sık gelirim…

ÇOCUKLARIMI İHMAL ETMİYORUM

Mikaela ve Jon Henri adında iki çocuğum var. Ne pahasına olursa olsun onlara zaman ayırmaya özen gösteriyorum. Ben nerede olursam olayım ya da ne işim olursa olsun onlarla mutlaka konuşmaya çalışıyorum. Eğer iki haftadan fazla evden uzak kalacaksam, zaman yaratıp bir günlüğüne de olsa eve uğruyorum.

Haber

İlginizi Çekebilir