Latin müziğin uluslararası en büyük yıldızlarından Ricky Martin, geçtiğimiz günlerde Antalya’da Türk hayranlarıyla buluştu. 10’uncu yılını kutlayan ve sahneye çıkan sanatçı, unutulmaz bir performansa imza attı. 2 bin 500 hayranıyla buluşan Martin, ‘Maria’, ‘Shake Your Bon Bon’, ‘She Bangs’, ‘Nobody Wants to be Lonely’ ve ‘Livin’la vida Loca’ gibi en sevilen şarkılarını harika bir koreografi ile söyledi. Konser sonrası Milliyet’ten Abdullah Malkoç’a röportaj verdi.
Müzik sevgisinin içinizde ilk belirdiği ve bunu kariyer olarak yapmak istediğiniz anı hatırlıyor musunuz?
Çocukluğumdan beri tahta bir kaşığı mikrofonmuş gibi kullanarak, büyükannemin evinin etrafında sürekli şarkı söylediğimi hatırlıyorum. Sonra anneme ve babama Menudo grubunun bir parçası olmak istediğimi söyledim. Müziğin benim yapmak istediğim bir şey olduğunu biliyordum. Grubun üç kez seçmelerine katıldım ve sonunda kabul edildim. 12 yaşındaydım ve beş yıl boyunca aralıksız devam ettim. Bunlar çok fazla çalışma, disiplin ve dünyayı gezme yıllarıydı. Bütün bunlar beni bugün olduğum sanatçı olmaya yönlendiren baskı ve sorumluluklardı.
‘BEBEKLİKLERİNDEN BERİ BENİMLE TURNEYE ÇIKIYORLAR’
– Baba olmak müziğe bakış açınızı değiştirdi mi? Çocuklarınızın müziğe ilgisi ve yeteneği var mı?
Baba olmam müziğime karşı bakış açımı değiştirmedi ama çalışma şeklimi değiştirdi. Değişen önceliklerim ve çalışma şeklimdi. İki yıllık aradan sonra ekibimle birlikte çalışıp, çocuklarımı da yanımda götürebileceğim bir plan yaptık. Bebekliklerinden beri benimle turneye çıkıyorlar ve sevdiğim işi yapmaya devam edebildiğim için, ailem yanımda olduğu için, ben sahnedeyken çocuklarıma yardım eden annem ve arkadaşlarım da yanımda olduğu için minnettarım. Çocuklarım farklı alanlara ilgi gösteriyor ve yeni şeyler deniyorlar.Ne seçeceklerini göreceğiz ve onları hep destekleyeceğim. Hâlâ çok küçükler ve babalarının ne iş yaptığını yeni yeni keşfediyorlar.
– Türkiye uluslararası kariyerinizin başladığı ilk ülkelerden biri. Bu kadar popüler olma sebebinizin ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Sevgi dolu ve nazik sözleriniz için teşekkür ederim. Bu soruyu gerçekten cevaplayamam. Tek bildiğim, sahneye çıktığım her yere ne getirdiğim; kültürüm, Latin köklerim, kalbim ve ruhum ve tabii ki sergileyebildiğim en iyi gösteri. İspanyolca konuşmayan ülkelerin beni ve müziğimi açık kollarla karşılamasını ne kadar takdir ettiğimi kelimeler ifade edemez. Bunu asla hayal edemezdim ve hiç hafife almıyorum.
‘DİJİTAL DÜNYA BÜYÜLEYİCİ’
– Kariyerinizde sektörün birçok değişiklik geçirdiğini gördünüz. Fiziksel albüm satışlarından dijital dünyaya geçişi deneyimlediniz. Sanatçılar için faydalı ya da zararlı diyebileceğiniz bir şey var mı?
Sanatçıların artık evlerinden şarkı söyledikleri videoları yükleyebilmelerini ve bunun birkaç gün içinde viral hâle gelip, dünya çapında izlenebilmesini büyüleyici buluyorum. İlk başladığım zamanlarda böyle bir şey yoktu ama bence yükselen sanatçılar için harika bir araç. Sosyal medyayla hayranlarınızdan anında geri bildirim alıyorsunuz ve bu hoşuma gidiyor; faydalı. Zararlı olabilecek bir şey de, her şeyin hızlı temposu. Eskiden bir şarkı yayınlayıp, aylarca tanıtımını yapabiliyordunuz, şimdi ise tekli üstüne tekli geliyor. Ben hâlâ eskisi gibi yapmayı tercih ediyorum. İnsanların müziği dinlemek ve müziğe aşık olmak için zamana ihtiyacı var.
‘SETTE HER ŞEY MÜKEMMEL’
– Şu anda sizi ‘Palm Royale’ dizisinde oyuncu olarak izliyoruz. Set nasıldı?Gelecekte oyunculukla ilgili başka projeleriniz olacak mı?
Ekranda gördüğünüz kadar inanılmaz bir proje. Yardımcı oyunculardan setlere, kostümlere ve muhteşem senaryoya kadar mükemmel. Benim için büyük bir meydan okumayı temsil ediyordu bu rol. Çünkü karakterimin mücadelelerine bağlanmak için ruhumun derinliklerine inmem gerekiyordu. Birlikte çalıştığım bu komedi dehaları, beklenmedik bir şey yaptığında gülmemek için kendimi kontrol etmem gerekiyordu. Her şey inanılmaz güzel gidiyor. Ve evet, çok yakında çekimlerine başlanacak olan ikinci sezon var!
– Buradaki performansınız nasıl geçti? İstanbul planınız var mı?
Türkiye’yi çok özlemişim! Bu özel performansımda her şeyden biraz vardı, neşeli şarkılar, durmaksızın enerji dolu anlar, romantizm ve nostalji… Gerçekten harikalardı, enerji doluydular, şarkılarımın hepsine eşlik ettiler. İstanbul… Umarım en kısa zamanda İstanbul’a gelirim!
– Yeni bir albüm çalışmanız var mı?
Şimdilik hayır, turnedeyim ama önümüzdeki aylarda planlarımın arasında bu da var.
– Türk hayranlarınıza bizim aracılığımızla iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Söylemek istediğim tek şey, hepinizi tekrar görmek için aynı derecede heyecanlıydım!