Çanakkale Savaşları tarihimizin en şanlı destanlarından biri.
Çanakkale Şehitler Abidesi de en anlamlı, en büyük ve görkemli anıtlarımız arasında başköşede yer alıyor. Bugüne kadar, hâlâ gidip görmediyseniz, ne yapın edin ve mutlaka gidip görün.
Gitmeden önce mutlaka dersinizi çalışın ve en az birkaç gün ayırın!..
Çanakkale Destanı ile ilgili bugün çok şeyler söylenecek! Hamaset nutukları atılacak ama nedense önemini anlamamız için üzerinden tam bir asır geçmesi beklenildi!
Çanakkale Abidesi’nin hikâyesi de ilginç. Savaştan sonra müttefik güçler yani Fransızlar, İngilizler, İtalyanlar, Yeni Zelandalılar, Avusturalyalılar o topraklarda can veren askerleri için anıtlar yaptılar. Biz de yaptık ama diğerlerinin yanında çok ufak kaldı.
Oysa onlar yenilen, biz ise inanılmazı başaran galip taraftık. Üstelik bu topraklar bizim topraklarımızdı.
Durumu Atatürk’e anlatırlar. Hepsinden daha görkemlisi için talimat verir, yerini tarif eder.
Ege ile Marmara’nın birleştiği bir nokta, 40-45 metre yüksekliğinde olsun ve Boğaz’dan geçen herkes görsün, der. Sonra da bekler, bekler ve kısa ömrü bu anıtı görmeye yetmez!
Milliyet kampanyası
Birlik ve beraberliğimiz, yenilmezliğimizin ve 253 bin şehidimizin simgesi olan anıtın projesi 1944 yılında MSB tarafından açılan yarışmayla belirlenir.
Anıt yeri olarak, önce Alçıtepe planlanır, ancak arazinin bozuk ve denize uzak olması nedeniyle vazgeçilir ve daha sonra 50 metre rakımlı Hisar Burnu’nda karar kılınır.
Yapımına 1952’de karar verilir, temeli de 19 Nisan 1954’te atılır. Müteahhitlerin yolsuzlukları, yeterli miktarda para bulunamaması gibi nedenlerle yapımı birkaç defa durma noktasına gelir.
15 Mart 1958’e gelindiğinde sadece gövde kısmı tamamlanabilir ve bitirilebileceğine ilişkin umutlar giderek körelmeye başlar.
İşte bu noktada, bir mensubu olmaktan onur duyduğumuz Milliyet gazetesi devreye girer. Aylarca süren kampanya sonrasında yeterli para toplanır ve bugün için en büyük gurur kaynak- larımızdan biri olan Çanakkale Şehitler Abidesi 20 Ağustos 1960’ta açılır.
Anıtın kapladığı alan 625 metrekare, sütun sayısı 4, sütunlar arasındaki mesafe 10 metre ve her ayağın ebadı da 7.5×7.5 metre, Anıtın kaidesinden itibaren yüksekliği: 41.70 metredir.
Neleri sembolize ediyor?
Dört sütun üzerine oturtulan abide, milletimizin sağlam temellere dayandığı ve yıkılmaz olduğu anlamını taşıyor.
Uzaktan bakıldığında da Mehmetçik’in M harfi şeklinde gözükmekte ve anıtın tavanına mozaikten Türk bayrağı işlenmiş.
Abidenin dört ayağında, sekiz rölyef bulunmakta. Denize bakan dört tanesi deniz savaşlarını, karaya bakan dört tanesi de kara savaşlarını anlatmakta. 2005’te restorasyondan geçen anıt, 2007’de bulunduğu alana yeni Şehitlik inşa edilerek son şeklini almıştır.
Heykeltıraş Prof. Dr. Tankut Öktem’in “Yaralı Asker Anıtı”, Metin Yurdanur’un “Mustafa Kemal Çanakkale’de Anıtı” ve 3×45 metre ölçülerinde Çanakkale Savaşlarında kahramanlık olaylarını anlatan bir rölyef anıt, çevresini ihtişamlı bir alana dönüştürdü.
Çanakkale Şehitler Abidesi’nin çevresinde Sembolik Türk Şehitliği, Meçhul Asker Şehitliği, Yaralı Asker Anıtı, Rölyef, Mustafa Kemal Çanakkale’de Anıtı ve Türk Bahçesi bulunmaktadır.
Özetin özeti: İstiklal Marşımızdaki “Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı” mısraları, her karesi şehit kanıyla sulanan işte bu topraklar için yazılmıştır. Bunu asla unutmamalıyız!..
Bu önemli günde, başta Atatürk ve silah arkadaşlarını, abidenin bitirilmesine vesile olan Milliyet gazetesinin sahibi Ercüment Karacan’ı, Abdi İpekçi’yi ve katkıda bulunan herkesi şükran ve minnetle anıyoruz.