‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasıyla tutuklanan, daha sonra tahliye edilen şarkıcı Gülşen’in hakim karşısına çıkacağı tarih belli oldu.
‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasıyla önce gözaltına alınan, sonra tutuklanan Gülşen, yapılan itirazın ardından tahliye edilmişti. Gülşen hakkında hazırlanan iddianameye göre 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istenmişti.
BAKAN VARANK DA ŞİKAYETÇİ
İddianamede 702 kurum ve kişi, müşteki olarak yer aldı. Müştekiler arasında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yazar Emine Şenlikoğlu Özkan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, KADEM, KADEM Vakfı, Gaziantep Önder İmam Hatipliler Derneği de yer aldı.
HAKİM KARŞISINA ÇIKACAK
Ev hapsinin kaldırılması için de başvuru yapılmış ancak bu talep reddedilmişti. Gülşen, 21 Ekim’de hakim karşısına çıkacak.
Gülşen, mahkemedeki ifadede şunları söylemişti:
“Üzerime atılı suçu ve haklarımı anladım. Ben bu konuda emniyette ve savcılıkta ifade vermiştim. Orada vermiş olduğum ifadelerimi tekrar ederim. Bana ihtiyacı olan bir çocuğum var. Ben suç işlemedim. Bana ihtiyaç olunan her an gelebilirim. Tutuksuz yargılanmak istiyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, serbest bırakılmamı talep ediyorum.”
AVUKAT EMEK EMRE: TUTUKLULUĞU DEVAM EDİYOR
Gülşen’in avukatı Emek Emre, “Aslında Gülşen’in tutukluluğu devam ediyor” diyerek, tensip zaptında ev hapsi kararının kaldırılmaması üzerine mahkemeye itiraz dilekçesi sundu.
İtiraz dilekçesinde “Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm vatandaşlarına tanınan ‘yasalar önünde eşit işleme tabii olma’ hakkının ve bu hakkın koruduğu hukuki değerin sadece yasanın lafzında değil, fiiliyatta da korunup korunmadığına ilişkin bağımsız yargı organı olan Sayın Mahkemeden, müvekkil Gülşen Çolakoğlu hakkındaki değerlendirmelerinde bu hususların göz önüne alınmasını istirham etmekteyiz” denildi.
YASAL MEVZUATA UYGUN ŞEKİLDE KALDIRILSIN
Gülşen’in atılı suçtan cezalandırılsa dahi ‘yatarı’ olmaması sebebiyle; Anayasal güvence altında olan adil yargılanma hakkına halal getirilmemesinin istendiği dilekçede, bir nevi tutukluluk hali olan ‘ev hapsi’nin yasal mevzuata uygun bir şekilde kaldırılması istendi.
İddianamede videonun tamamına ulaşılamadığının belirtilmediğinin hatırlatıldığı dilekçede, sosyal medyada ve kendilerinde videonun tamamının var olduğu, konserde dinleyici olan tanıklarında dinlenebileceği, dosyada mevcut cımbızlanmış haliyle dahi iş bu söylemin şakalaşma anında, planlanmadan, bir anda ve sadece Gülşen’in sahne arkadaşına yönelik suça konu sözleri sarf edildiği açık ve net olarak görüldüğü belirtildi. Mahkemenin Türk Dil Kurumuna yazı yazarak, Devletin ve yargının resmi dil olarak benimsediği Türkçe’nin dil bilgisi ve yazım kuralları itibarıyla da tek bir kişiye hitaben söylendiği sözlerin sorulması istendi.
Konserin kamuya açık olmayıp bilet almış az sayıda kişinin huzurunda gerçekleştiğinin hatırlatıldığı dilekçede, 4 ay sonra sosyal medyada gündeme gelen olayın Gülşen’in rızası dışında olduğu, kasıtla işlenmesi zorunlu olan bu suçu işlemediği belirtildi. Dilekçede konsere katılanların mahkemede tanık olarak dinlenebileceği belirtildi.
ÇALIŞMA HÜRRİYETİ ELİNDEN ALINDI
Gülşen’in çalışma hürriyetini de elinden alındığının yer aldığı dilekçede, sanatçının sanatının icra yeri sahneler olduğu, ev hapsine mahkûm edilmiş olmanın Gülşen’e çalışmama yasağı getirmekle birlikte, maddi ve manevi olarak zarar görmesine neden olduğu ileri sürüldü.
Numberone.com.tr