Gazeteci yazar Ertuğrul Özkök, hafta içi her gün Number1 FM ve Number1 Türk FM radyolarından dinleyicilere sesleniyor. ‘Ertuğrul Özkök ile Günün Yorumu’ isimli sesli köşesinde yurttan, dünyadan ve hayatın içinden birçok konuyu dile getiren Özkök, bugünkü köşesinde yaşadığı göz rahatsızlığından bahsetti. Özkök, daha sonra bugünkü Türkiye’yi, 90’ların Türkiye’si ile kıyasladı.
Ertuğrul Özkök, “Bir kere daha gördüm ki 90’lar aslında bir özgürlük on yılıymış. Çünkü ondan sonraki gelen on yılda ilk kaybettiğimiz totaliter, otoriter ve popülist rejimlerle birlikte ilk kaybettiğimiz şey özgürlüklerimiz oldu” dedi.
Özkök, ‘Ertuğrul Özkök ile Günün Yorumu’nda şunları söyledi:
“Bir zamanlar şöyle bir şey okumuştum; insan görme kabiliyetini kaybetmeye başladığı zaman giden ilk renk mavi oluyormuş. Oysa mavi benim gözümde özgürlüğün, ufkun, denizlerin rengiydi. Hayret etmiştim buna ve üzülmüştüm. Dün kulağımdaki işitme gerilemesi dolayısıyla doktora gittim ve orada anlaşıldı ki işitmede ilk kaybettiğim şeylerde, caz müziğinde en sevdiğim o yumuşacık arkadan gelen sesler oluyormuş. Evet, ne yazık ki hayatın böyle bir gerçeği var. Sonra dün gece oturdum Disney Plus’taki 90’lar belgeselini izledim. 90’lar biliyorsunuz Türkiye’de genellikle ‘eski Türkiye’ diye aşağılanan bir dönem. Oysa bunu seyrettiğim zaman bir kere daha gördüm ki 90’lar aslında bir özgürlük on yılıymış. Çünkü ondan sonraki gelen on yılda ilk kaybettiğimiz totaliter, otoriter ve popülist rejimlerle birlikte ilk kaybettiğimiz şey özgürlüklerimiz oldu. Sonra adalet gitti, insan hakları gitti, sonra ekonomiyi kaybetmeye başladık. Enflasyon, hayat pahalılığı ve ondan sonra tabii ahlaki değerler… Rahmetli Özal, bir zamanlar şöyle demişti; bir ülkenin kalkınması ve gelişmesi için 3 şey şarttır… Düşünce ve ifade hürriyeti, inanç hürriyeti, girişim hürriyeti… 90’lar belgeselini izleyince bunu bir kere daha anladım.”
Numberone.com.tr