Hürriyet köşe yazarı Hande Fırat köşesinde TikTok fenomenlerini ele aldı. İşte o yazı;
Değişikler… Hem de çok değişikler… Seçimlerin 2023 yılında yapılması durumunda yaklaşık 6 milyonu oy kullanacak. Onların izledikleri dizilerde alıntılarla, onların girdikleri sosyal medya platformlarını kullanarak hatta TikTok çekerek, “Yol, köprü yaptık” diyerek acaba oylarını almak mümkün mü? Bence hayır… Nereden mi çıkarıyorum? Ufed London’ın Kurucusu Ebru Doğdu ve AyThink ekibi Aykut Açkalmaz ve Yasin İkizoğlu bu kez benim için Z kuşağını araştırdılar ve analiz yaptılar. Her siyasetçinin okumasını tavsiye ederim. Araştırmanın tespitlerini sizlerle madde madde paylaşıyorum:
Z KUŞAĞI YANİ SİBER ÇOCUKLAR
“Kuşaklar, doğum yıllarına ve büyürken onları etkileyen olaylara göre tanımlanır. 1990’ların ortaları ile 2012 yılları arasında doğmuş olanların kuşağına Z kuşağı diyoruz.
Mobil hayatın olmadığı dönemi hiç görmemiş, internetsiz yaşamı bilmeyen bir kuşak.
Hırslı olmayan bir kuşak.
Dijital nesli, internet nesli, oyun nesli, siber çocuklar, zaplayan insan, çekirge zihin gibi farklı isimlerle de anılıyorlar.
Tüm günlük işlerini teknoloji ile yürütürler.
Milenyum Çağı çocuklarıdır. Teknolojinin de verdiği hızla, hızlı ve analitik düşünme yetisi olan bireyleri bünyesinde çokça barındıran bir kuşaktır.
ÖZGÜRLÜK KESKİN ÇİZGİLERİ
Özgürlüklerine ve bağımsız olmaya karşı eğilimliler, özgürlüklerinin kısıtlanmasından ve konfor alanlarına müdahaleden hoşlanmazlar.
Sınıfta kalmayı kaldırdık, çok az çaba ile teşekkür, takdir almak okul hayatındaki rutinlerden, sıradan olaylardan biri oldu.
Bugün oy verme çağına gelen çocuklar her ne yaptılarsa övgü aldılar, alkış aldılar, her yaptıkları fark edildi.
X, Y kuşağı, Z kuşağına ‘helikopter anne-baba’ oldu.
Z kuşağı yetişirken devlet, okullardaki kıyafet zorunluluğunu gevşetti. Saçı okula uygun olmayıp giremeyen kaç tane Z kuşağı vardır acaba?
Özgürlüklerin bu kadar genişlediği bir dönemde yetişen Z kuşağı da elbette küçücük bir özgürlük sınırlandırmasına tepki gösteriyor.
Onları tanıyoruz ama tanımanın gereğini yerine getirmiyoruz.
ÖZGÜRLÜKLERİNİ SERGİLEMEK İSTİYORLAR
Özgürlüklerini en çok sergilemek istedikleri alan internet, sosyal medya mecrası.
Z kuşağı, siyasi liderlerin bu alanı anlayıp buna uygun bir söylem ortaya koyduklarını düşünmüyor.
LİDERLERDEN NE VAAT BEKLİYORLAR
Herhangi bir liderin “Gençler! interneti su, gıda gibi görüyoruz. Bunu ya sembolik bir ücretle yapacağız ya da ücretsiz yapacağız” dediğini duydunuz mu?
Sizin internete içerik ürettiğinizin farkındayız, upload ve download hızları simetrik olacak. “En az hız 100 Mbps bizim iktidarımızda olacak” diye de bir söylem yok.
LİDERLERİN TİKTOKLARI SADECE KOMİK OLUYOR
TikTok’ta Z kuşağının da çok da akıllı bir içerik olarak bulmadığı videolara benzer videolar çekmek sadece komik oluyor. Kendi yaşıtları arasında bu nitelikteki videolar şaka konusu olabiliyor.
Bir lider, dijital alanda gerçek sorunları nasıl çözeceğini söylemeli. Şu cümleyi duymak Z kuşağı için ne kadar önemli bir bilseler: “Ping sürelerinizi dert etmeyin arkadaşlar, onu da 10MS düşüreceğiz.” Bu cümle sizi tanıyorum, hatta bunun ne demek olduğundan bile haberdarım demektir.
Z KUŞAĞINA GÖRE LİDERLER GENÇ DEĞİL
Siyasiler özellikle de liderler 45 yaş üstünde. Z kuşağına göre siyasetçiler genç değil, dilleri de genç değil!
Liderlerin “Eskiden şöyleydi, kuyruklar vardı vs gibi anlatımları” ile, Z kuşağında daha önceki kuşaklarda olduğu gibi hafif bir hatırlama, hayal meyal anımsama hiç olmuyor. Bu nedenle eskiye dair anlatılar âdeta masal oluyor.
Kendilerine araç alabilecek maaşa ve paraya ulaşamadıkları için yollar çok da anlamlı olmuyor.
Asıl yol onlar için kopmayan fiber hızlı internet yolları.
Hibrit bir çalışma şekli onlar için de daha sevimli. Çalışma kanunları onlar için düzenlenmek zorunda olacak.
Şirketler Z kuşağını elinde tutmak istiyorsa onlara rutin işler yaptırmanın yanında kendi kurguladıkları, istediği iş arkadaşı ile çalışabileceği proje bazlı işleri yapmaları için zaman vermeli. Bu start-up fikirlerini desteklemeli.
SİYASİ TAVIR ALMAKTAN KORKMUYORLAR
Kendileri için önemli olan konularda siyasi tavır almaktan korkmuyorlar.
Sağ, sol gibi kavramlar onların siyasi duruşlarını anlatmıyor.
Çevre sorunlarına önem vermeyen liderleri sevmiyorlar.
Sosyal medya, internet kısıtlamaları tüm Z kuşağının tepki göstermesine neden oluyor.
Onlar hayvan severler. Ancak hayvanları satın almak yerine sahiplenmeyi tercih ediyorlar.
Çevre sorunlarına duyarlılar.
Politikler, cinsiyetçi söylemleri sevmiyorlar, kadın-erkek ya cinsel tercihi farklı olan bireylere ayrımcı davranılması Z kuşağından puan toplayan tavırlar değil.
Z kuşağı zamanın ruhunun farkında. Alın teri değil, akıl terinin para kazandıracağı bir dönemde olduklarını biliyorlar.
Ülkelerini sevmedikleri gibi bir yaklaşım hiç doğru değil. Dünyada yetenek kıtlığı var, her ülke bu kıtlığı azaltmak için yetenekli gençleri bünyesine almak istiyor.
KİM YA DA NE DEĞİŞECEK BİZLER Mİ ONLAR MI
Z kuşağı, kendilerine hedeflenen bilgilerin kişiselleştirilmesini istiyor ve genellikle mahremiyet konusunda daha az endişe duyuyor.
Z kuşağı dünyanın yeni keşfettiği eğitim modeli için oldukça uygun bir yapıya sahip. Flipped Learning/classroom (ters yüz edilmiş öğrenme/sınıflar) Öğrenci derse gelmeden önce dijital materyalleri pdf, videodan çalışacak, sınıf içinde uygulama yapacaklar. Öğretmenin buradaki rolü sadece rehber ve sınıfta moderatörlük rolü olacak.
Kim mi değişecek? Tabii ki anne babalar, iş verenler ve elbette Z kuşağını anlamaktan oldukça uzakta olan siyasetçiler.
Numberone.com.tr