Fair Play Şeref Bayrağı Fenerbahçe SK Tesislerinde Göndere çekildi

Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi tarafından olimpik branşlara katkıları ile 1500 kulüp içerisinden “Fair Play Şeref Bayrağı Ödülü’ne” layık görülen Kulübümüz için Fenerbahçe Dereağzı Lefter Küçükandonyadis Tesisleri’nde bir tören düzenlendi. Tesislerimizde düzenlenen törenle göndere çekilen Fair Play Şeref Bayrağı, 2 yıl boyunca tesisimizde dalgalanacak. Ayrıca Fair Play Şeref Bayrağı Diploması da müzemizdeki yerini aldı.

Törene Başkanımız Ali Y. Koç, Başkan Vekilimiz Erol Bilecik, Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, Yönetim Kurulu Üyelerimiz, Şube Sorumlularımız, sporcularımız ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Fair Play Komisyonu Başkanı Erdoğan Arıpınar, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Genel Sekreteri Neşe Gündoğan ve komite üyelerinin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.

İstiklal Marşının okunmasının ardından Dünya rekortmeni milli yüzücümüz Emre Sakçı’nın Türk bayrağını göndere çekmesiyle başlayan törende TMOK Fair Play Komisyonu Başkanı Erdoğan Arıpınar bir konuşma yaptı.

TMOK Fair Play Komisyonu Başkanı Erdoğan Arıpınar: Türk spor tarihine damgasını vuracak bir tören

Arıpınar, konuşmasında “Saygı değer konuklar, Türk spor tarihine damgasını vuracak bir törendesiniz. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu tür bir araştırma ve ödüllendirilme yapılmamıştır. Futbol kupaları kazanmışızdır, basketbol kazanılmıştır ama bir spor kulübünün başarılı olmasını biz Türkiye’de görüyoruz. İnşallah ileride Avrupa da bizi örnek alır. Fenerbahçe Spor Kulübü, ne zaman kurulmuş? 1907. Peki, Olimpiyat Komitesi ne zaman kurulmuş? 1908. Demek ki Fenerbahçe bizden bir yaş daha büyük. Ama bu 114 yıllık arada olanları hiçbirimiz unutmayalım. Bugün Fair Play Şeref Bayrağı’nı alan Fenerbahçe’nin bugünkü değil, 1907’den  itibaren bugüne kadar ki bütün başkanları, bütün yönetim kurulu üyeleri, bütün çalışanları, bütün emektarlarının aldığı ödüldür bu. Onun için onları rahmetle anıyor ve alkışlıyoruz. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi çeşitli kanallarda çalışırken Fair Play o kanallardan birisi. Sporun ruhu Fair Play’dir. Sloganı da şu: ‘iyiye, doğruya, güzele.’ Bizim bu sloganımızın kabul edenler ve bunu uygulayanlar ödüle layık görülür. Peki, Fenerbahçe’nin aldığı bu büyük ödülü nasıl meydana getirdiniz? Bakınız  dünyanın hiçbir yerinde ilim olmadan teknik ve bilim olmadan sonuca varılmaz. Biz de ilk defa akademisyenlerden destek aldık. İki tane üniversite, bir tanesi Ankara Gazi bir tanesi de İstanbul Cerrahpaşa. Spor kulüpleri, spor organizasyonları ve spor fakülteleri bizlere destek oldular. Bu arada yaptığımız bu çalışmaların yanı sıra Spor Bilimleri Derneği de  büyük çapta destek oldu. İlk defa devletimizin kabul ettiği kulüpleri gittik bulduk, Ankara’da araştırdık. Bu kulüplerin niteliklerine bakmaya başladık. Kulüp var bir dalda bir tane sporcusu var; kulüp var adı var dalın ama kendisi yok.. Bu araştırmaların sonunda ikinci jüri heyetimiz büyük bir çalışmayla 17 kulüp tespit etti. Bu 17 kulübün içerisinde Fenerbahçe de var. Biz, bütün kulüplerden rica ettik, dedi k ki ‘Biz araştırdık, eski tarih kitaplarını da kurcaladık, acaba durum nedir? Sizin 10 tane branşınız var ama ne aldınız?’ Bizim statümüz nasıl biliyor musunuz?

Birinci madde; hiçbir yerden destek almadan kulübün kendi mali gücüyle yürüyen şubeler ki çok önemlidir. Onun için belediyeler ve diğerlerini saf dışı bıraktık. Biz, kendi yağıyla kavrulan kulüplere gidiyoruz. İkinci maddeyse Fenerbahçe gibi diğer kulüplerin içinde Fair Play Ödülü kaç defa almışlar, ne zaman onore edilmişler? Onu da kenara ayırdık. Başkan Şampiyonası, Türkiye Şampiyonası, Avrupa Şampiyonası Dünya Şampiyonası’nda neler yapmışlar, nasıl derece almışlar, Olimpiyatlara kaç tane Ay-Yıldızlı çocuk yollamışlar? Bu çalışmalar içerisinde  ben Fikret Çetinkaya’nın gözlerinden öperim. Neden? Olağanüstü bir arşiv araştırmasıyla komitemize çok büyük yardımları oldu. Diğer kulüpler de yolladılar, inceledik ve ittifakla Fenerbahçe, üstünde bütün spor amblemleri olan ve Dünya Olimpiyat Komitesi’nin, Avrupa Olimpiyat Komitesi’nin ve bizim Ay-Yıldızlı armamız olan bayrağı hak ettiklerini söyledik. Helal olsun! Hepinize sevgiler ve saygılar.” ifadelerini kullandı.

Başkanımız Ali Y. Koç: Fenerbahçe’nin bugünlere gelmesinde emeği, katkısı olan herkes için, tüm camiamız için büyük bir gurur nişanesidir

Ardından kürsüye Başkanımız Ali Y. Koç geldi. Başkanımızın konuşması şu şekilde:

“Öncelikle misafirlerimizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Erdoğan Arıpınar, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi adına konuştu, sağ olsun. Genel Sekreter Neşe Gündoğan da bizlerle, en son verdiğimiz yemeğe de teşrif etmişti. Bizi onurlandırdı, ona da teşekkür ederiz. Tüm üyelere, sizin ekibe, tüm sporcularımıza, tüm Fenerbahçelilere, burada olan, televizyonda bizleri seyredenlere ve yönetim kuruluna, hepinize bu özel, güzel ve önemli günde bizlerle beraber olduğunuz için şükranlarımı iletir, hepinizi de sevgi ve saygıyla kucaklarım. Çok anlamlı bir törendeyiz. Burada muhtelif törenler yapıyoruz. Bu tarz, böyle bir konuyla ilgili  ilk defa beraberiz. İnşallah bu ilk buluşma bundan sonraki pek çok buluşmanın da tohumlarını atmış olur. Sayın Erdoğan Bey, güzelce nasıl seçildiğini, nasıl bir kolektif akılla ne kadar çok kulübün araştırıldığını, bunun kısa bir listeye indirildiğini ve bu listenin içinden de Fenerbahçe’nin seçildiğini güzel bir şekilde anlattı Bu bizim için çok büyük bir gurur vesilesidir. Fikret Çetinkaya’ya da teşekkür ediyorum. Kulübümüzün tarihi boyunca elde ettiği başarıları güzel bir şekilde arşivleyip sunmuşsunuz. Bu ödül aslında 2021 faaliyetleri için 1500’e yakın kulüp Spor Bakanlığı’ndan elde edilmiş, incelenmiş ve Türkiye çapında 17 kulüp kısa listeye alınmış, aday olarak seçilmiş ve Fair Play Şeref Bayrağı Ödülü’ne komisyon jürisinin seçmesiyle Fenerbahçe olarak tespit etmiştir. İlk defa hayata geçiyor. Olimpiyat bayrağı, Olimpiyat logosu deyip geçmeyin. Bilen bilir, Dünya Olimpiyat Komitesi bu amblemin, bu bayrağın nasıl kullanılacağını, ne şartlarda kullanılabileceğini çok kesin, net çizgilerle belirlemiştir. Nereden biliyorsunuz derseniz? Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’ne sponsor olduğumuz dönemlerden biliyorum. Dolayısıyla bu bayrağın, bu amblemin iki sene boyunca burada dalgalanacak olması çok büyük bir başarıdır, büyük bir gurur vesilesidir. İnşallah bu hak ettiğimiz ödülü geliştirerek bir sonraki jüriye ‘acaba tekrar mı Fenerbahçe’ye versek?’ sorusunu sordurturuz. Her zaman söylediğimiz, vurguladığımız bir olgu var: Fenerbahçe, bir spor kulübü! Hatta Fenerbahçe, bir spor kulübünden de öte bir kulüp. Fenerbahçemiz, bir genç Cumhuriyetin, bir ülkenin kurtuluşunda ve kuruluşunda çok önemli roller, vazifeler edinmiş, ülkesi için canını vermiş bir kulüpten bahsediyoruz. Dolayısıyla bu ödül sadece bugünlerin değil, Fenerbahçe’nin bugünlere gelmesinde emeği, katkısı olan herkes için, tüm camiamız için büyük bir gurur nişanesidir. Bilmeyenler için söyleyelim, bilenler için hatırlatalım: Kuruluş amacımızda yer alan ‘beden ve fikir eğitimini yaygınlaştırmak, vatan gençlerini hayat mücadelesine, sıkıntılara ve askeri seferlere alıştırmak’ şeklinde başlayan ilkemiz Cumhuriyetimizin ilanıyla birlikte Atamızın işaret ettiği zeki, çevik ve ahlaklı sporcular yetiştirme şeklinde vücut bulmuştur.  Tarihimizden bugüne de bu şekilde devam etmektedir, bundan sonra da böyle devam edeceğinden hiç şüphemiz yoktur.
Erdoğan Bey, dediniz ki ‘Kulüpler var, ismi var, faaliyeti yok; adı var, bir sporcusu var.’ Biraz da Fenerbahçe’nin rakamlarından bahsedelim. Ve ‘hiçbir yerden destek almadan’ dediniz, üstüne basarak da söylediniz. Bu da bizim için çok çok önemli.

Başkanımız: Olimpiyatta ülkemiz toplamda 45 madalya almış, bu 45 madalyanın 5’ini Fenerbahçeli sporcular ülkemize kazandırmışlardır

Son 6 Olimpiyata ülkemizden toplamda 520 sporcumuz katılmış. Bu 520 sporcunun son 6 Olimpiyatta 90 sporcusu Fenerbahçe’den. Fenerbahçe’yi temsil etmiş veya Fenerbahçe sporcusu olarak katılmış, ülkesini temsil etmiş. Bana göre çok az, ülkemiz için de çok az. Dünyada hatırı sayılır, dünyanın önemli coğrafyasının lider ülkelerinden biri olacaksak sporda da başarı olmazsa olmazdır. Bir ülkeyi pazarlamanın, bir ülkenin ismini insanların kafasına kazımanın en önemli yollarından biri de spordan geçmektedir. Genç bir nüfusumuz olmasına rağmen, büyük bir nüfusumuz olmasına rağmen bugüne kadar sporda elde ettiğimiz başarılar yeterli değildir. İnşallah üstüne koyarak devam ederiz. Son 6 Olimpiyatta ülkemiz toplamda 45 madalya almış, bu 45 madalyanın 5’ini Fenerbahçeli sporcular ülkemize kazandırmışlardır. En yüksek katılımı 108 sporcuyla Tokyo Olimpiyatları’nda gerçekleştirdik. Genç bir ülkemiz var, spora merakımız var, yatırım yapacak tesisleşme gücümüz var ki tesisleştik ama burayı dolduracak, buradan ülkeyi dünya çapında tanıtacak sportif başarıların çıkması için çok daha fazla gençler yatırım, insanımıza yatırım ve uzun vadeli bir düşünce içinde olmamız gerekir.

Başkanımız: Fenerbahçemizin bu kadar halka sirayet etmesini sağlayan yegane şey on binlerce sporcu yetiştiriyor olması ve kayıtsız şartsız bu vatana, bu millete kendini adamış olmasından kaynaklanmaktadır

Şimdi şöyle bir bakalım; futbol, basketbol, voleybol, atletizm, masa tenisi, boks, yüzme, kürek ve yelken olmak üzere şu an 9 branşta faaliyet göstermekteyiz. Yani Erdoğan Bey, kulüp de var, adı da var, faaliyeti de var, binlerce sporcusu da var. Bünyemizde futbol olarak baktığımız zaman kadın futbol altyapılar dahil 273, voleybolda 188, basketbolda engelli takımımız da dahil altyapıda 146, yüzme, yelken, kürek, atletizm, masa tenisi, boks dahil olmak üzere Olimpik branşlarımızda 997 sporcumuz ve Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış spor okullarımızla beraber aşağı yukarı 15 bin gencimizle beraber toplamda 16 bin 615 sporcuya ev sahipliği yapmaktayız. Bu sayı Fenerbahçe’nin ülke çapında dokunduğu, yetiştirdiği sporcuların sayısı. 28 şampiyonlukla, Türkiye’nin en fazla şampiyon olan Fenerbahçe futbol takımı, tarihten bugüne Sarı Lacivertimizi kalplere kazıyan başlıca unsur oldu, bunu hepimiz biliyoruz ancak bununla beraber Fenerbahçemizin bu kadar halka sirayet etmesini, toplumun bir parçası olmasını, ülke coğrafyasında ayak izinin büyüklüğü bütün bunları sağlayan yegane şey, kuruluşundan beri pek çok branşta on binlerce sporcu yetiştiriyor olması ve kayıtsız şartsız bu vatana, bu millete kendini adamış olmasından kaynaklanmaktadır. Söz konusu vatansa Fenerbahçeliler için gerisi teferruattır. Her zaman söylediğimiz bir laf vardır; Atatürk’ün hangi takımı tuttuğu değil, hangi takımın O’nun yolundan yürüdüğü, O’nun ışından olduğu önemlidir. Bu konuda da herkesle yarışmaya hazırız.

Başkanımız: Fenerbahçemiz tüm zorluklara rağmen tüm fedakarlıkları yaparak Türk sporu için çalışmaktan geri durmamıştır

Hepinizin bildiği gibi şu an Meclis’te de bir Spor Yasası konuşuluyor. Kulüplerimiz büyüğü, küçüğü, İstanbul’u, Anadolu’su, futbolu, futbol dışı branşları… Neredeyse hepimizin çok ciddi mali sorunlar yaşadığı pek çok kişi tarafından ‘batık şirketler’ olarak tarif edildiği, maddi sıkıntıları büyük yük olmuş, ülke ekonomisindeki gelişmelerin maddi sıkıntıları daha da artırdığı bir dönemden geçmemize rağmen Fenerbahçemiz tüm zorluklara rağmen tüm fedakarlıkları yaparak Türk sporu için çalışmaktan geri durmamıştır.

Tarihsel olarak en büyük rakiplerimiz bile futbol dışı branşlarda vizyon, strateji, yaklaşım, yatırım seviyelerini gözden geçirip küçültürken Fenerbahçemiz tüm zorluklara rağmen elinden gelenin en iyisini yapmak, dünyanın en başarılı spor kulüplerinden biri olmak için futbol dışı alanlara da yatırım yapmaya devam etmektedir.

Başkanımız: Olimpiyatlara en fazla sporcu gönderen kulüp olmayı bir kez daha başardık

Son olimpiyatlarda Tokyo’da Fenerbahçe olarak tarifsiz bir gurur yaşadık. Olimpiyat kafilemiz ki bu olimpiyatlarda en yüksek sporcu sayısıyla gitmiştik, bizler ise 6 branşta 22 sporcu vererek olimpiyatlara en fazla sporcu gönderen kulüp olmayı bir kez daha başardık, kafilenin %20’sini oluşturarak.

Bunun karşılığı bizim için sonsuz bir gurur, eşsiz bir onurdur. İnşallah ilerleyen zamanlarda daha fazla madalya alarak da ülkemize katkı sağlarız. Madalya demişken Emre Sakçı sana Türk bayrağını çekmek çok yakışıyor. Pek çok kez uluslararası müsabakalarda aldığın başarılarla bayrağımızı göndere çektin. İlk defa seni bizzat çekerken görüyorum. Hem senin hem de tüm sporcularımızın her daim yolu açık, şansı bol olsun. İnşallah sizlerin sayesinde Fenerbahçemiz bu ülkeye çok değerli başarılar, madalyalar kazandırır.

Biz Fenerbahçe olarak erkek basketbolda Türkiye’ye EuroLeague Kupasını getiren ilk kulübüz. Kadın voleybolda CEV Şampiyonlar Ligi’ni kazanan ilk kulübüz. Kadın voleybolda Dünya Kulüpler Şampiyonu olan ilk kulüp biziz. Kadın basketbolda 8 kez Final Four, 4 kez final oynadık. Hala son maçın acısı yüreklerimizde. Almamız gereken bir kupayı alamadık ama orada da ülkemizi en iyi şekilde temsil ettik. Erkek voleybolda Avrupa kupası aldık. Pek çok branşta pek çok sayısız başarılar, kupalar, madalyalar aldık. İnşallah da almaya devam edeceğiz.

Tarihimiz boyunca faaliyet gösterdiğimiz her branşta emsali olmayan bir şekilde ya lider ya da rekabetçi olduk. Ülkemizin gençlerine, ülkemizin halkına ilham verecek sporcular yetiştirdik. Kulüplerimizin özellikle bu dönemde maddi anlamda yaşadığı darboğaz ve maddi imkansızlıklar noktasında bu yolda sponsorlarımıza da, gönlü cömert Fenerbahçeli iş insanlarımıza da… Ne demek gönlü cömert? Hiçbir ticari beklentisi olmadan, hatta bazıları talep dahi olmadan çorbada benim de tuzum olsun deyip hatırı sayılır miktarlarda kulübümüze destek olan iş insanları, iş ortaklarımız, sponsorlarımız… Hepinize şükrediyorum, Allah sizden razı olsun. Hepiniz adına da bu ödülü aldığımızı bilmenizi istiyor ve camiam adına sizlere şükranlarımı sunuyorum.

Fenerbahçe’yi her yerde, her alanda, içeride, dışarıda destekleyen taraftarlarımız, üyelerimiz ve tüm sponsorlarımız. Bu ödülü sizin için de, sizin adınıza da teslim alıyoruz. İnşallah sizleri gururlandıracak nice ödüllere de layık oluruz.

Ülke sporunun ilerlemesine, uluslararası başarı yakalamasına engel olacak ne yazık ki çok fazla unsurla boğuşuyoruz, mücadele ediyoruz, karşılaşıyoruz. Bu şerefli bayrağı 2 yıl boyunca taşıyacağız. İnşallah bu 2 yıl boyunca öyle bir performans sergileriz ki, daha nice yıllar bu bayrağın burada dalgalanmasını da hak ederiz.

Başkanımız: Böyle önemli şanlı şerefli bir ödüle layık görülürken bir takım siyasetçi tarafından da olağan şüpheli hatta namussuzlar, şerefsizler seviyesinde tanımlamak da insanın içini acıtıyor

Şu an bir Spor Yasası Mecliste görüşülmektedir. Biz spor kulüpleri olarak ve özellikle Süper Lig kulüpleri olarak buradaki düşüncelerimizi, endişelerimizi, kaygılarımızı anlattık. Evet, görüştük. Dinlendik mi? Hayır. Siyasetçilerimiz ‘Kulüplerin görüşlerini aldık.’ diyebilirler. Evet, aldınız. Uyguladınız mı? Hayır. Nihai taslakta bizim görüşlerimiz var mı? Hayır. Bizler gönüllülük esasıyla bu kadar mücadele verirken, bu kadar çabalarken, bu kadar fedakarlıklar yaparken bir de yetmemiş gibi bir milletvekilimiz tarafından ‘Şerefsizler, namussuzlar’ olarak tarif edildik. Saygı duyduğum eski bir sporcu, bir futbolcu –bizim değil-… Finansal konularda, denetlemede kulüplerin geldiği durumla ilgili söyleyecek hiçbir lafım yok, biz kulüpler de spor yasasına karşı değiliz. Ama bu şekilde ele alınmasının, bu şekilde çıkmasının ileride çok büyük sakıncalar doğuracağından şüpheniz olmasın. Bir de bu işin uluslararası ayağı var. Orada da zaman içinde neler olacağını göreceğiz. Bu konuyu açmamın tek nedeni, böyle önemli şanlı şerefli bir ödüle layık görülürken bir takım siyasetçi tarafından da olağan şüpheli hatta namussuzlar, şerefsizler seviyesinde tanımlamak da insanın içini acıtıyor ve Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı olarak bu söylemleri şiddetle reddettiğimi de huzurlarınızda açıklamak istiyorum.

Bu bayrağı gönderden indirmemek için var gücümüzle çalışacağız. İnşallah çok güzel işler yapacağız, üstüne koyacağız. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’ni de biraz tanıyorum. 2013 yılında Arjantin’de, İsviçre’de lobi yaptık 2020’yi buraya almak için ama olmadı. Komitenin ne kadar saf, samimi, tertemiz duygularla bu ülke sporunu ilerletmek için çalıştığına bizzat zamanında da tanık oldum. Şimdi de tanık oluyorum. Dolayısıyla sizlerin ellerinizden ilk spor kulübü olarak bu ödüle layık olmak bizim için ayrıca bir gurur vesilesidir.

Bizler genç nesillerin elinden tutmaya, bu güzel vatana sporcular yetiştirmeye var gücümüzle çalışacağız. Kim ne derse desin elimizden geleni yapacağız ve Fenerbahçe var olduğu müddetçe ilelebet aynı şekilde bir spor kulübü olarak yoluna devam edeceğinden hiçbir şüphem olmadığını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Erdoğan (Arıpınar) Bey, Kongre üyemiz olarak sizin elinizden bu ödülü almak da bizim için ayrıca bir gurur vesilesi. Bu, dünyada ilk. Aldığım bilgilere göre dünyada yayılacak, benzer uygulama başka ülkelerde de başlayacak. Bakarsınız bundan 30-40-50 yıl sonra dünyada çok önemli bir ödül olan bu ödülü bizim çocuklarımız, o zamanki Fenerbahçeliler, Fenerbahçe’yi yönetenler ‘Bunu dünyada ilk biz aldık’ diye bugünkü gururun üstüne koyara çok daha fazla gururlanacaklardır. Dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Ramazan Ayının kalan bölümünün güzel geçmesini ve güze bir Ramazan Bayramı diliyorum. Sağ olun, var olun.”

Konuşmaların ardından Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Fair Play Komisyonu Başkanı Erdoğan Arıpınar tarafından Başkanımız Ali Koç’a Berat ve Fair Play  Şeref Bayrağı takdim edildi.

Kulübümüz adına Başkanımıza takdim edilen Fair Play  Şeref Bayrağı, Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda Fenerbahçemizi ve ülkemizi temsil eden milli yüzücümüz Deniz Ertan tarafından Gençlik Marşı ve alkışlar eşliğinde göndere çekildi.

 

Numberone.com.tr

Haber

İlginizi Çekebilir