İki yıl önce ekranın en renkli ve eğlenceli ailelerinden birinin öyküsünü anlatan TV dizisiyle kariyerinin en parlak dönemine girmişti. Öyle ki bu dizi sayesinde birkaç yıl üst üste ekranın en çok kazanan kadın yıldızlarından biri unvanını kimseye kaptırmadı.
KARANLIK BİR ‘AİLENİN’ ÖYKÜSÜ OYNUYOR
Şimdi ise çok farklı bir ailenin, hatta o “karanlık” ailenin başındaki kişinin öyküsünü anlatan bir proje için kamera karşısına geçti. Üstelik de normal görüntüsünden bambaşka bir halde görünmeyi de kabul etti.
MODERN FAMILY’DEN ‘KARANLIK’ BİR AİLEYE
Modern Family adlı diziyle son dönemin en gözde yıldızlarından biri haline gelen Sofia Vergara bu kez bir suç imparatorluğunun başındaki bir kadını canlandırıyor. 49 yaşındaki Vergara, Kolombiyalı suç örgütü lideri Griselda Blanco’nun hikayesini anlatan Griselda adlı dizi için kamera karşısına geçti. Böylece Modern Family’den sonra kısa bir ara verdiği setlere döndü.
GÖRÜNTÜSÜNÜ DEĞİŞTİRDİ
Diziden ilk kare de yayınlandı. Bu karede Sofia Vergara’nın rolü için nasıl değiştiği de gözler önüne serildi.
Bir dijital platformda ekrana gelecek olan Griselda adlı dizinin aynı zamanda ortak yapımcılığını da üstlenen Vergara’ya bu yapımda Narcos ve Narcos: Mexico ile tanınan Eric Newman’ın da aralarında bulunduğu bir kadro eşlik ediyor. Vergara’nın canlandırdığı Griselda Blanco otuz yıl boyunca Kolombiya ve Miami arasındaki uyuşturucu trafiğini yönetmişti.
GERİDE KORKUNÇ BİR ‘KARİYER’ VE İKİ BİNDEN FAZLA CİNAYET BIRAKTI
“Kara Dul” olarak tanınan Griselda Blanco, ardında korkunç bir kariyer bırakarak 2012 yılında hayata veda etmişti. Kolombiya Medellin Karteli’nin bir üyesi olan Blanco, 1980’lerden 2000’lere kadar yeraltı dünyasının en çok korkulan ve adı en çok duyulan simalarından biriydi. Kolombiya’dan New York, Miami gibi yerlere uyuşturucu temin eden Blanco’nun 2 binden fazla cinayetten sorumlu olduğu da belirtiliyor.
ÇOCUK YAŞTA ELİNİ KANA BULADI
Griselda Blanco, deyim yerindeyse “suça boğulmuş bir ortamda” dünyaya gözlerini açtı. Kolombiya, Bolivar’da doğan Blanco, annesi Ana Lucia Restrepo ile birlikte henüz üç yaşındayken Medellin’e taşındı. Daha küçücük yaşında suç işlemeye başladı. Yıllar sonra eski sevgilisi Charles Cosby, henüz 11 yaşındayken Griselda’nın fidye için kaçırıldığını sonra da kendi mahallesinde oturan bir çocuğu vurarak öldürdüğünü anlatmıştı. Yani daha çocuk yaşta elini kana buladı Blanco. 13 yaşına geldiğinde yankesicilik yapmaya başladı. 16 yaşında evden kaçtı ve 20 yaşına gelene kadar Medellin’de suç işlemeyi sürdürdü.
CEZAEVİNDE DE YASADIŞI İŞLERİNİ SÜRDÜRDÜ
Griselda Blanco ve o dönemde evli olduğu ikinci eşi Alberto Bravo, 1970’lerde sahte pasaportla ABD’ye göçüp New York’a yerleşti. Sonradan büyük bir ağ haline gelecek olan kokain ticaretine de o dönemde başladılar. Fakat bu serüven uzun sürmedi. Polis kısa sürede peşlerine düştü. Tutuklanmamak için tekrar Kolombiya’ya kaçtılar. Fakat Blanco, ABD’ye geri döndü. 1985 yılında tutuklandı. Yargılandı ve on yıldan fazla hapis cezası aldı. Fakat demir parmaklıklar ardındayken de yasa dışı işlerini bu kez oğlu aracılığıyla sürdürdü. 2004’te serbest bırakıldığında tekrar ülkesi Kolombiya’ya geri döndü.
69 YILLIK HAYATI ‘SUÇ BATAKLIĞINDA’ SONA ERDİ
Suç dünyasında başladığı ve öyle sürdürdüğü hayatının sonu da aynı şekilde geldi. 2012 yılında Medellin’de bir kasaba gitti ve alışveriş yaptı. Daha oradan çıkmadan önce motosikletli kişiler tarafından başından ve omuzundan vuruldu. Hastaneye götürüldü ama yapılan müdahaleler sonuç vermedi. Griselda Blanco’nun 69 yıllık hayatı başladığı gibi suç bataklığının içinde sona erdi.
DAHA ÖNCECATHERINE ZETA JONES CANLANDIRDI
Her ne kadar iyi bir şöhrete sahip değilse de Griselda Blanco, Hollywood’un her zaman ilgisini çeken bir karakter oldu. Onun hayatından esinlenen Cocaine Godmother adlı 2017 tarihli yapımda Blanco’yu Catherine Zeta Jones canlandırdı. Guillermo Navarro’nun yönettiği bu Film çok iyi eleştiriler almadı.
HOLLYWOOD GERÇEK SUÇ ÖYKÜLERİNİ PEK SEVDİ: CHARLIZE THERON ‘CANİ’ OLDU
Gerçek suç öyküleri Hollywood yapımcıları için verimli ve çekici bir kaynak oldu hep. Kimi zaman bu konuda yapılan filmler ödüllere boğuldu. Özellikle de kahramanları kadın olan yapımlar. Bunlar arasında öne çıkanlardan biri de Charlize Theron’a 2003 yılında en iyi kadın oyuncu Oscar’ı kazandıran Monster (Cani) oldu. Patty Jenkins’in yönettiği film, sonradan seri katile dönüşen Aileen Wuornos’un yaşam öyküsünü anlatıyordu.
KİRALIK KATİL TUTUP KOCASINI ÖLDÜRTTÜ
Son dönemin en çok ilgi çeken gerçek suç öykülerinden birini beyazperdeye taşıyan filmlerden biri de Gucci’nin Evi (House of Gucci). Usta yönetmen Ridley Scott’ın yönetmen koltuğunda oturduğu House Of Gucci (Gucci’nin Evi) moda devi ailenin, zamanında basının gündemini çok meşgul eden öyküsünü beyazperdeye taşıyor. Filme esin kaynağı olan hayat öyküsünün kahramanı ise Patrizia Reggiani. Gucci’nin torunu Maurizio Gucci ile evlenen sonra da o kendisini terk etmek isteyince kiralık katil aracılığıyla onu öldürten Reggiani, yıllarca hapiste yattıktan sonra özgürlüğüne kavuşmuştu. Filmde Reggiani’yi Lady Gaga, Maurizio Gucci’yi de Adam Driver canlandırdı.
Numberone.com.tr