İlk ateşi bundan tam 22 yıl önce ünlü sinema sanatçısı ve Anavatan Partisi İstanbul Milletvekili Ediz Hun yaktı. TBMM Çevre Komisyonu Başkanı da olan Hun, Hayvan Hakları için özel bir yasa çıkarılmasını istedi. Hazırladığı teklif bir türlü hayata geçmedi. 2004’de benimsenen yasa ise hayvanları “Can” değil “Mal” olarak tanımlandığı için caydırıcı olmadı, hayvanlara eziyet de devam etti. Hayvanlara işkence yapanlar ceza almadı. Sosyal medyada hayvanlara yapılan her korkunç olay sonrası paylaşım yapıldı. İlk yasanın üzerinden 17 yıl geçti ve nihayet geçen hafta AKP, TBMM’ye bir kanun teklifi verildi.
DEĞİŞİKLİK ÖNGÖRÜYOR
“Hayvanları Koruma Kanunu Teklifi” komisyonda kabul edildi. Yetkililer kanunun 11’inci maddesinde yer alan “Hayvanlarla cinsel ilişkide bulunan kişi 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve 100 günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır” ifadesinde muhalefetin ve hayvan hakları koruyucularının talepleri üzerine değişiklik yapılacağını söyledi. Hayvanlara işkence yapmak fiili ile acımasız ve zalimce muamelede bulunmak fiillerinin ise yeniden düzenleneceği belirtildi.
Sözcü’nün haberine göre, hayvanseverler yeni yasa teklifinde hayvanlara karşı işlenen suçlarda para cezası ile kurtulma imkanı olduğunun altını çizdi. Bu durumun derhal düzeltilmesi gerektiğini söylediler. Hayvanseverler bu teklifi, caydırıcılıktan da uzak buldu. Hayvan hakları savunucuları yeni yasa teklifi için şunları söylediler:
“KISIRLAŞTIRMA MERKEZİ TALEBİMİZİ DİNLEYEN ÇIKMADI”
Alper Karmış (Patili Canları Yaşatma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı): Yasak ırklar için kurallar geliyor ama barınaktakilerin sahiplenilmesine izin yok. Ölene kadar orada kalacaklar. Daha önce de her platformda dile getirdik. Her ilçede kısırlaştırma merkezi olması talebimiz dikkate dahi alınmadı. Bu mevcut durumda hayvan nüfusunu kontrol altına alma hedefine yine ulaşılamayacak. Hayvanlara yönelik istismara hapis cezası da yok. Bizler ‘Hiçbir şeyi beğenmiyor’ tarafında değiliz. Yanlışları net olarak gösterebilme derdindeyiz. Hayvanlar mal değil candır.
“SOKAĞA HAYVAN TERK EDENİN CEZASI 2 BİN LİRA”
Şebnem Aslan (Hayvan Hakları Delegasyonu Kurucular Kurulu Üyesi): Bu kanun teklifi kelimenin tam karşılığı ile bir fiyaskodur. Bir hayal kırıklığı yasasıdır. Yeni düzenlemede de görüyoruz hayvanlar ‘Can’ değil yine ‘Mal’ olarak görülmeye devam edilecek. Sömürülecek, öldürülecek, hatta üstlerinde deney bile yapılacak. Mevcut durumda sahipli hayvanı terk edene verilecek ceza da sadece 2 bin lira. Buradan şunu görüyoruz ki çok acı, birkaç paket mama parasıyla hayvanlar yine sokaklara bırakılacak, terk edilecekler. Çok acil bu yasa teklifiyle ilgili olarak yeni düzenlemelerin yapılması gerekiyor.
HAYVANLAR KATLEDİLİYOR BU İÇİ BOŞ BİR TEKLİFTİR”
Timur Ugan (Dayanışma Hayvan Hakları Federasyonu Başkanı): Dostlar alışverişte görsün mantığı ile hazırlanmış, içi boş bir teklif… Hayvanları katleden avcılık ile ilgili madde de yok. Hayvana karşı işlenen kişisel suçlarda kabahat olarak görülenlere para cezaları artıyor. Ancak daha ağır suçlarda alt sınırı 6 ay olan ve hiçbir yatarı ve caydırıcılığı olmayan madde eklemişler. Sokak hayvanları katlediliyor. Bu sorun ilçelerde yapılacak küçük kısırlaştırma merkezleriyle çözülebilir. bunu defalarca söyledik. Bunu yaptırdığımız yerlerde başarılı olduk ve popülasyonu kontrol altına aldık.
İŞTE KANUN TEKLİFİNDE İTİRAZ EDİLEN 14 MADDE
Hayvan dostları ve STK’lar, “Onlar mal değil candır. Önerilerimizi dikkate alın” dediler ve yeni kanun teklifine yaptıkları itirazlarını 14 maddede şöyle özetlediler:
Evde beslenen hayvan sayısına sınırlama öngörülüyor.
Hayvanlara şiddet ve kötü davranışlarda savcılıklara şikayet hakkı elden alınıyor. Şikayetler sadece suçüstü ile sınırlandırılıyor.
Hayvanlara karşı işlenen sürgün, eziyet, öldürme eylemlerinde belediye görevlilerine hiçbir cezai yaptırım yok.
Nüfusu 25 binin altında olan belediyelere, veteriner hekim çalıştırma, kısırlaştırma ve tedavi merkezi kurma zorunluluğu getirilmiyor.
75 bin ve altı nüfusa sahip belediyelere bakımevi kurma süresinin 4.5 yıl, 75 bin nüfus üstü için ise bu sürenin 2.5 yıl olarak belirlenmesi nedeniyle kısırlaştırma çalışmaları boşa gidecek.
Kısırlaştırma ve tedavi için ilçe dışına çıkarılarak en yakın bakımevi olan yere götürülen hayvanların doğaya atılma riski var.
Kısırlaştırma tedavi birimi olmayan belediyelere geçici ünitelerle kısırlaştırma seçeneği verilmesi, mobil katliam ve dolandırıcılık şirketlerinin yolunu açacak.
Tehlike arz eden hayvan statüsünde olan ve el konulmuş bulunanların da kısırlaştırma şartı ile sahiplerine iadesi ya da sahiplendirilmesi konusunda hüküm yok.
Evcil hayvanlar yine üretim çiftlikleri, internet ve katalog üzerinden mal gibi satılabilecek. Kürk kullanımına da yasak getirilmiyor.
Hayvan deneyleri yasaklanmıyor. Hayvansız alternatif deney yöntemleri teşvik edilmiyor.
‘Hayvanat Bahçeleri’ ve ‘Doğal Yaşam Parkları’ ibaresi ayrı yazılarak, doğal parklara sokak hayvanlarının sürgün edileceği kuşkusu var.
Kara Avcılığı yasasında değişiklik yapılmadığı için doğa ve hayvan katliamı sürecek. Folklor adıyla deve ve boğa dövüşleri de devam edecek.
Yunus parklarına kaçak olarak yeni getirilen hayvanlara, ölenlerin çipleri takılarak ya da yeni doğumlarla bu yerler yine açık kalacak.
Turistik amaçlı denilerek, fayton atlarına zulüm de devam edecek. Çiftlik hayvanlarının sömürüsüne yönelik önlem de yok.
Numberone.com.tr