Felaket senaryoları, yıllardır kitapların, filmlerin ve oyunların konusuna işleniyor. Belki de bu senaryolardan en çok nasibini alan alan oyun alanı. Yine bir felaket senaryosuyla karşı karşıyayız ve bu seferki oyunumuzun adı Spec Ops: The Line. Yager Development’ın yapımcılığını, yayıncılığını ise son zamanda çok iyi işler başaran 2K Games’in üstlendiği oyunun 2010 İlkbahar aylarında çıkması bekleniyor.
Oyun taktiksel aksiyon türünde ve ne mutlu ki tüm platformlara hazırlanıyor. The Line, tamamen Dubai’de geçiyor ve bir Amerikan askerini kontrol ediyoruz.Dubai’de inanılmaz çöl fırtınları baş göstermiş, şehir yaşanmaz hale gelmiştir ve bizim görevimiz Dubai’de kalan bir albayı kurtarmaya çalışacağız. Albay ise oradan ayrılmayı reddedip insanlara yardım etmeye çalışıyor.
Oyunla ilgili ilgi çekecek noktalardan biri, bazı kararları bizim verecek olmamız. Kararlarımıza göre oyunun sonu değişir mi bilinmez ama, en azından özgür olmamız hoş birşey.
Unreal 3 motoruyla hazırlanan oyunun videosundaki grafikler, tatmin edici boyutlarda. Videodaki patlamalar, yıkılmalar ve ateş efektleri göz doldurur biçimde hazırlanmış. Çölde olduğumuz için, kum fırtınaları, toz toprak gibi öğeler sebebiyle grafiklerde kahverengi bir hava hakim. Kullanılan flu efekti kimi oyunculara hoş gelse de, bana göre abartılı kullanıldığı zaman grafik hatalarını ya da zayıflığını kapatan bir öğeden öne geçemiyor.
Oyunun haritasının baya büyük olduğu gözler önünde, düşmanla yakın temasın yanı sıra uzaktan savaş işin içinde. Sİper alma sistemi ise başarılı bir şekilde uygulanacağa benziyor. Kör atış yapabilmek, siper alırken bir başka sipere geçiş yapabilmek Dubai’de hayatımızı kurtaracak. Ayrıca oyunda çoklu oyuncu desteği de olacak.
Felaketle birlikte insanların çıldırdığı, bu ortamda, bir yandan görevimizi yerine getirmek, diğer yandan da hayatta kalmak için İlkbaharı beklemeliyiz.