Sizi ilk tanıdığımız yıllar ve bugüne baktığımızda hem müzikal hem de tarz olarak büyük değişime şahit oluyoruz. Bunu neye borçluyuz?
– Kendimi en iyi nasıl ifade edebildiğimi, neyi dinlerken ya da söylerken mutlu olduğumu ve neyi giydiğimde kendimi iyi hissettiğimi keşfetmeye çalışıyorum. Ayrıca bugünden yarına ne bırakmak istediğim üzerine odaklanmış durumdayım.Şu an kendimi daha çok dinlediğim, yapmak istediklerimi gerçekleştirmeye çalıştığım ve sürekli öğrendiğim bir dönemdeyim. Bu süreç hem kişisel hem de kariyer anlamında beni şekillendiriyor.
“Akustik Renkler” adlı yeni YouTube projenizle dikkat çekiyorsunuz. Bu proje nasıl çıktı ortaya?
– Kariyerim boyunca albümlerim ve single’larımın dışında her zaman akustik çalışmalar hazırladım. İlk olarak akustik türkülerle başladım, ardından sevdiğim arabesk şarkıları yorumladım. Şimdi ise 90’lar ve 2000’lerde bende iz bırakan şarkıları akustik olarak yeniden seslendiriyorum. Canlı çalıp söylediğimiz bu 10 şarkılık seriyi, ‘Akustik Renkler’ adıyla her hafta YouTube kanalımda dinleyicilerimle buluşturuyorum. Projenin ismi, her şarkının çekiminde farklı bir renk kullanmamızdan yola çıkarak ortaya çıktı.İlk olarak 2000’lerin unutulmaz şarkılarından ‘14 Bahar’ ile başladık. Şarkı hâlâ YouTube trendlerde ve bu beni çok mutlu ediyor. Dinleyen, beğenen ve destek veren herkese teşekkür ederim.
TÜRKÜLER HAYATIMIN VAZGEÇİLMEZ PARÇASI
Bundan sonra kariyeriniz pop şarkılarla mı devam edecek?
– Sevdiğim, beğendiğim, söylerken ve dinlerken iyi hissettiğim her tür müzikle devam edecek. Müzikte sınır koymayı sevmiyorum, hissettiğim şeyleri paylaşmak istiyorum.
İnternette “Türkülere dönsün çünkü zaten çok fazla türkü söyleyen yok. Bizi mahrum bırakmasın” gibi yorumlar gördüm. Türkü söylemeye devam edecek misiniz?
– Türkü okumaya devam ediyorum ancak son bir yıldır yorumculuğumu daha çok ön plana çıkardım. Yeni besteler seslendirmek beni daha çok heyecanlandırıyor, üstelik kendi bestelediğim şarkıları stüdyoya götürmek üzereyiz.Bunun yanı sıra yaklaşık bir yıldır üzerinde çalıştığımız bir türkü albümü var. Albüm tamamlanır tamamlanmaz dinleyicilerimle paylaşacağım. Türküler her zaman müzik hayatımın vazgeçilmez bir parçası. Yeni çalışmalar hazır olana kadar, eski türküleri dinlemeye devam edebilirler.
HEDEFLERİMİ NET BİR ŞEKİLDE GÖREBİLİYORUM
Kariyer yolculuğunuzu değerlendirmenizi istesem, ne dersiniz?
– İnişler, çıkışlar elbette çok fazla oldu ama her zaman üretmeye devam ettim. Üretmek benim için motivasyon kaynağı; aynı zamanda terapi gibi. Sevdiklerimin ve ekibimin desteğiyle de zor süreçlerin üstesinden gelmeye çalışıyorum.
Mesleğe başladığınızda 20’li yaşlardaydınız. Şu an kendinizde nasıl değişimler fark ediyorsunuz?
– 20’li yaşlardaki Elif, öğrenmeye ve kendini keşfetmeye odaklanmıştı. 30’lara adım atarken hem mesleğimde hem de hayatımda daha olgun, ne istediğini bilen ve kararlarını bilinçli alan biri olmaya çalışıyorum. Hedeflerimi net bir şekilde görebiliyorum.
İNSANIN ÖZEL ALANINI KAYBETME HİSSİ KORKUTUCU
Takıntılı hayranınızı dava ettiniz. Bu kişiyi nasıl fark ettiniz?
– Mahkeme süreci devam ediyor ve uzaklaştırma kararı alındı. Konserler dışında yurtdışına kadar takip edilince konuyu mahkemeye taşımak zorunda kaldım. Takip ve benzeri durumlar sadece benim değil, birçok kadının yaşadığı bir sorun. Hiçbir kadın böyle bir rahatsızlığı kabullenmek zorunda değil, bu yüzden yasal yolların sonuna kadar kullanılmasını önemsiyorum. Zaman zaman karşılaşıyorum böyle durumlarla ve açıkçası insanın özel alanını kaybetme hissi biraz korkutucu olabiliyor.
“Asla yapmam” dediğiniz bir şeyi yaptınız mı?
– Hayat bazen sizi asla yapmam dediğiniz şeylerle karşılaştırıyor.
EVLENDİĞİM İNSANLA GÖRÜLMEK İSTERİM
Duygularınız mı mantığınız mı ağır basar bir ilişkide?
– Duygularım. Mantık bir yere kadar önemli, ama duygular olmadan gerçek bir ilişki yaşamam zor.
Nasıl biri sizi etkiler?
– Akıllı, güzel kalpli, hayatta bir amacı olan, aile kavramını önemseyen…
Siz özel hayatıyla pek gündeme gelmeyenlerdensiniz…
– Özel hayatımda, evlendiğim insanla birlikte görülmeyi tercih ederim.