Aşırı kafein tüketimi geceleri uykusuz kalmanıza neden olabilir, ancak orta düzeyde tüketildiğinde, tip 2 diyabet, koroner kalp hastalığı ve inme gibi kardiyometabolik hastalıkların riskini azaltabilir.

KARDİYOMETABOLİK HASTALIK RİSKİ AZALIYOR

Araştırmada, günde 200 ila 300 mg kafein tüketmenin, tip 2 diyabet, koroner kalp hastalığı ve felç gibi kardiyometabolik hastalıkların gelişme riskini düşürdüğü bulundu. Özellikle, bu miktarda kahve tüketenlerin, günde bir fincandan az kahve içenlere göre kardiyometabolik hastalıklara yakalanma risklerinin neredeyse yarı yarıya azaldığı tespit edildi.

YARIM MİLYONDAN FAZLA KİŞİNİN VERİSİ İNCELENDİ

Bu bulgular, Suzhou Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu’ndan Chaofu Ke liderliğindeki bir araştırma ekibi tarafından yürütülen ve Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism dergisinde yayımlanan bir çalışmadan geliyor. Araştırma, 2006-2010 yılları arasında 37-73 yaş arası yarım milyondan fazla kişinin verilerini toplayan İngiltere Biobank’ından elde edilen verilere dayanıyor.

Araştırmacılar, çay, kahve ve kafein tüketimi hakkında belirsiz bilgi veren kişileri çalışmadan dışladı ve katılımcıların kalp hastalığı sonuçlarını; tıbbi kayıtlar, birinci basamak sağlık verileri ve ölüm kayıtları gibi çeşitli kaynaklardan elde ettiler.

İDEAL DOZ: ÜÇ FİNCAN KAHVE

Çalışma, kahve ve kafein tüketen herkesin yeni kardiyometabolik hastalık geliştirme riskinin daha düşük olduğunu, ancak günde yaklaşık üç fincan kahve içenlerin en düşük riske sahip olduğunu ortaya koydu. Günde 200 ila 300 mg kafein içmek, bu hastalıkların önlenmesinde en etkili miktar olarak belirlendi.

KAFEİN VE METABOLİZMA ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Araştırmacılar, kafeinin neden bu kadar faydalı olduğunu anlamak için 168 katılımcının kan örneklerini inceledi. Özellikle daha fazla kahve içen 80 katılımcının metabolitlerinin, daha az içenlere göre önemli ölçüde farklı olduğu gözlemlendi. Yale Tıp Fakültesi’nden Dr. Francis Perry Wilson’a göre, bu metabolitlerin bir kısmı sağlığımız için faydalı olabilirken, bazıları ise zararlı olabilir.

Çalışma ayrıca, kahve, çay veya kafein alımının, kötü kolesterol olarak bilinen çok düşük yoğunluklu lipoprotein (VLDL) metabolitlerini etkilediğini ortaya koydu. Yüksek seviyelerde VLDL, kalp hastalığına yol açabileceğinden, kafeinin bu lipoprotein seviyelerini düşürmesi kalp sağlığı açısından olumlu sonuçlar doğurabilir.

KAFEİNİN YAN ETKİLERİNE DİKKAT

Her ne kadar kafein tüketiminin sağlık üzerinde olumlu etkileri bulunsa da, bazı insanlar kafeine daha duyarlı olabilir ve çarpıntı yaşayabilir. İngiliz Kalp Vakfı, bu tür belirtiler yaşayan kişilerin kafein tüketiminden kaçınmasını öneriyor.

HAMİLELİKTE KAFEİN TÜKETİMİ

British Dietetic Association (BDA), çoğu insanın günde 300 mg kafein tüketmesinin güvenli olduğunu belirtirken, hamilelerin bu miktarı 200 mg ile sınırlaması gerektiği vurgulanıyor. İngiliz Ulusal Sağlık Servisi (NHS) ise hamilelikte aşırı kafein tüketiminin düşük yapma riskini veya düşük doğum ağırlığı gibi sorunları artırabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.

Sonuç olarak, bilim insanları günde üç fincan kahvenin, sağlıklı bireylerde kardiyometabolik hastalıkların önlenmesine yardımcı olabileceğini öne sürüyor. Ancak kafein tüketiminin kişisel toleransa bağlı olarak dengeli bir şekilde yapılması gerektiği unutulmamalıdır.

Bu haber, yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımaktadır ve kişisel sağlık kararları için tek başına yeterli bir kaynak olarak değerlendirilmemelidir. Kafein tüketimi, bireylerin sağlık durumlarına göre değişiklik gösterebilir ve bazı kişiler için olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, özellikle sağlık sorunlarınız varsa, kafein alımınızı artırmadan önce bir doktora veya bir sağlık uzmanına danışmanız önerilir.