Çanakkale’de göğüs göğüse çarpışarak canlarını feda eden Mehmetçik ile İtilaf Devletleri askerlerinin muharebelerden kalan eşyaları ve savaş malzemeleri, Gelibolu Yarımadası’ndaki müzelerde sergilenerek geleceğe taşınıyor.
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı bünyesinde Gelibolu Yarımadası’nda Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi, Bigalı Atatürk Evi ve Müzesi, Mehmetçik Feneri-Gelibolu Tarihi Su Altı Parkı, Kilitbahir Kale Müzesi, Namazgah Tabyası Müzesi, 1915 Siper ve Çanakkale 1915 Hilal-i Ahmer Hastanesi Canlandırma Alanı bulunuyor.
Bu mekanlarda, Mehmetçik ile işgal güçlerine bağlı askerlerin kullandığı matara, üniforma, çanta, bot, çarık, çizme, şapka gibi kişisel eşyaların yanı sıra silahlar, mermiler, kılıçlar, bomba ve kukriler (bıçak), mavzer kovanı, top mermilerine ait şarapnel parçaları, üniformalardan kopan düğme gibi parçalar sergileniyor.
Gelibolu Yarımadası’ndan yıllar içinde elde edilen ve müzelerde sergilenen savaş envanterleri, 1915’te yaşanan kanlı çarpışmaların izlerini taşıyor.
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale Savaşları’na ait objeleri müzelerde sergilediklerini söyledi.
Kaşdemir, “Mehmetçik, 109 yıl önce bu topraklarda Çanakkale’yi bu malzemelerle geçilmez yaptı, bu malzemelerle düşmana karşı koydu. Düşmanla aramızdaki mukayese açısından baktığımızda onların belki topu, tüfeği çok büyük savaş gemileri vardı, teknolojik olarak çok üstünlerdi ama bizim en başta iman dolu göğsümüz vardı. Gerekirse bir kürekle bile düşmana hücum edebildiğimiz o kürekleri de ziyaretçilerimize gösteriyoruz. Mehmetçiğin eliyle kazdığı siperleri gösterebiliyoruz, hangi şartlarda yaşadığını gösterebiliyoruz” dedi.
Çanakkale’de, bölgede veya Türkiye’nin herhangi bir yerinde Çanakkale Savaşları’na ait malzemelerin bulunduğunu dile getiren Kaşdemir, şunları kaydetti:
“Artık yavaş yavaş o savaş malzemeleri Tarihi Alan Başkanlığımıza verilmeye başlandı çünkü burası artık kurumsallaşmasını tamamlamış, tarihe sahip çıkan bir kurum haline geldi. Tarihi Alan Başkanlığımıza halkımız çok güveniyor. Bu güvenden dolayı da malzemeleri bize bağışlıyorlar. Biz de onların isimlerini yazarak müzelerimizde sergiliyoruz. Onların olmaktan çıkıp, Türk milletine ait oluyor. Doğrusu da bu.”
İsmail Kaşdemir, müzeye kazandırılan savaş malzemelerini Tarihi Alan Başkanlığı bünyesindeki restorasyon laboratuvarında restore edebildiklerini anlattı.
Müzelerinin her geçen gün zenginleşmeye başladığını belirten Kaşdemir, “Teşhir, tanzim, dizayn anlamında çok modern müzecilik anlayışına sahibiz. Çanakkale ruhunu yansıtabiliyoruz. Ziyaretçilere görsel güzelliğin yanında duyguyu da aktarabilmemiz gerekiyor. Tarihi Alan’daki müzelerimiz her yıl olduğu gibi bu sene de milyonları ağırlayacak. Artan bir ziyaretçi yoğunluğumuz var” ifadesini kullandı.