‘GTA’ serisinin başarısını anlamak için biraz zamanda geri gidelim. Bu seri 20 yılı aşkın bir süredir oyuncuların sevgilisi. Özellikle 2001’de yayımlanan ‘GTA III’ ve sonrasında çıkan her oyun hem teknolojik gelişim, hem benzerlerinden ayrılma hem de detaylarıyla çıtayı yavaş yavaş yükseltti. En büyük farkıysa ‘GTA V’ yarattı. 190 milyon kopyadan fazla satan bu projenin firmaya bıraktığı kârın 8 milyar doların üzerinde olduğu konuşuluyor. 2013’te çıkan ‘GTA V’e kadar serinin yeni oyunları için en fazla 5 yıl bekleten firma altıncı oyunu 2025’te, son oyundan 12 yıl sonra yayımlamış olacak. Bu da beklentinin yükselmesine neden olan başka bir detay. Tabii, Rockstar Games’in aradaki bu boşluğu doldurma şekliyse bir firmanın oyuncuları ne denli bağlayabileceğinin en somut kanıtlarından biri. Her ne kadar araya ‘Red Dead Redemption 2’ (2018’de yayımlanan bu oyun da yaklaşık 60 milyon kopya sattı) gibi bir klasik sıkıştırılmış olsa da firmanın 10 yılı aşkın süredir yeni içeriklerle, güncellemelerle desteklediği ‘GTA Online’ seriye sadakati arttırdı. Oyuncuların tamamen özgür oldukları, sürekli güncellenen ve yaşamaya devam eden bu dünya; aksiyon, macera, hazine avı ve başka sürprizlerle büyüdükçe büyüdü, dinamik bir oyun deneyimine dönüştü.
‘GTA’ serisinde ilk kez oynanabilir bir kadın karaktere yer verildi. Fragmanla birlikte hikâyenin ‘Bonnie ve Clyde’ ikilisinden esinlendiği de kesinleşti.Bu seri; araba sürebileceğiniz, soygunlar yapabileceğiniz ya da sakince takılabileceğiniz; plajlar, caddeler ve yürüyüş parkurlarından tutun da kaotik şehir sokaklarına kadar maceralar için size zemin hazırlıyor. Oyuncular bu canlı evrende hem keşfe çıkıyor hem de oyunun sunduğu hikâyeyi tamamlayacak görevleri yapıyor. Son birkaç yıldır çok konuşulsa da metaverse teknolojisi bile ciddi uğraşlara rağmen henüz buna benzer dolulukta bir dünya sunamadı.
Yapımcı firma Rockstar’ın bir özelliği de her oyunda anlattığı hikâyelerle ‘Amerikan rüyası’nı hicvetmesi. Evet, ‘GTA’ serisi kimi zaman cinsiyetçi, homofobik ve zaman zaman ırkçı öğeler nedeniyle eleştiriliyor. Ancak tüm bu unsurlar ilhamını gerçeklerden alıyor. Yeni oyunun fragmanında da yapımcıların gerçek hayattan ilham aldığını bir kez daha gördük. Tüm bunlara ek olarak belki ekranda sadece 2-3 saniye göreceğimiz bir şahinin tıpkı gerçeği gibi avlanması ve siz görmeseniz bile arka planda yaşam döngüsüne devam etmesi oyunun gerçeklik hissini arttıran detaylardan. Örneğin, oynanabilir olmayan karakterlerin (Non-Player Character/NPC) günlük hayatlarına devam etmesi bile bu oyunların ne kadar ‘cilalı’ olduğunun kanıtı. Hepsi bir araya gelince, ‘GTA VI’nın sadece şimdiye kadar yapılmış en büyük oyun olmakla kalmayacağını, aynı zamanda en büyük eğlence unsuru olarak rekorları da beraberinde getireceğini söylemek mümkün. Sinema ve müzik gibi birçok eğlence odaklı sektörü geride bırakan oyun dünyasının mihenk taşı olarak kitleleri ardından sürükleyecek.*Oyun ve eğlence haber sitesi IGN’in Türkiye edisyonu 2022’den bu yana Demirören Medya çatısı altında yayın yapıyor.