57 yıl yaşadı ama sonsuza kadar hatırlanacak

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve lideri Mustafa Kemal Atatürk 57 yıl yaşadı ama sonu gelene kadar hatırlanacak. O sıradan bir lider değildi, askeri ve siyasi dehasıyla zaferle adını Türk ve dünya çapındaki altın harflerle yazdırdı.
57 yıl yaşanan ama sonsuza kadar hatırlanacak. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu. Atatürk hep payidar olacak... - Resim : 1

Büyük Önder Atatürk, 1881’de Selanik’te dünyaya geldi. Annesi Zübeyde Hanım’ın arzusunun ilk öğrencisi olan Hafız Mehmet Efendi’nin mahalle okulunda Atatürk’e başlayan, daha sonra babası Ali Rıza Efendi’nin isteği ile geçen Şemsi Efendi Mektebi’nde ilkokulu bitirdi.

Ortaokul eğitimine devam etmek için Selanik Mülkiye Rüştiyesi’nden kendi istekleriyle ayrılan Atatürk, yetiştirmesini Selanik Askeri Rüştiyesi’nde sürdürdü. Bu sınıfta kalan matematik öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Efendi, Atatürk’ün sınıftaki diğer “Mustafa”lardan ayrılması için üstün yetenekli öğrenciye ikinci ve “Kemal” olarak yerleştirildi.

Mustafa Kemal, Selanik Askeri Rüştiyesi’ni bitirdikten sonra Manastır Askeri İdadisi’nden ikincilikle mezun oldu. saklanmasının yanında yabancı dil eğitimi de alan Atatürk, yazları askeriye dönüşe izin verdi Selanik’te Fransız derslerini gördü.

Daha sonra İstanbul’a girişi 1899’da Harp Okulu’na girildi, 1902’de teğmen rütbesiyle bitiren Atatürk, Harp Akademisi’nden 1905’te kurmay yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu.

Atatürk, kurmaylık stajı için 1905’te Şam’da 5. Ordu emrine atandı. Suriye bölgesindeki üstün hizmetler nedeniyle Beşinci Rütbe’den Mecidi Nişanı’na verilen Atatürk, 1907’de merkezi Makedonya’nın Manastır evinde bulunan 3. Ordu Karargahı’na atandı. Atatürk, 3. Ordu Karargahı’nın Selanik’teki kurmay şubesinde görevlendirildi.

Mustafa Kemal Atatürk, Manastır ve Selanik’te görevliyken 1909’da İstanbul’daki 31 Mart Vakası’nı bastıran Hareket Ordusu’nda görev yaptı.

1910’da Arnavutluk’taki isyanı bastırmak için düzenlenen harekatta asker Atatürk, İtalya’da görevlendirildi. 1911’de Trablusgarp’a çıkarması üzerine Tobruk’a gönderildi.

Tobruk ve Derne’de Türk kuvvetlerini başarıyla yönettikten sonra binbaşı rütbesiyle 1912-1913 yıllarında Balkan Savaşı’na katılan Atatürk, Edirne’yi Bulgaristan’dan geri alan kolorduda görev yaptı.

57 yıl yaşanan ama sonsuza kadar hatırlanacak. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu. Atatürk hep payidar olacak... - Resim : 2

Çanakkale’de üstün başarı

Atatürk, 1913’te Sofya’da ataşeliğe atandı. Ataşe olarak görev yaptığı sırada, Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine Atatürk, Başkomutanlık Vekaletine başvurarak cephede görev almak istedi.

“Sizin için orduda her zaman bir görevi vardır. Ancak Sofya Atasemiliterliğini daha önemli gördüğümüzden sizi orada bırakıyoruz” bilgilerin üzerine Büyük Önder, Başkomutan Vekili Enver Paşa’ya şu mektubu yazdı:

“Vatanın müdafaasına ait faal vazifelerden daha mühim ve yüce bir vazife olamaz. Arkadaşlarım muharebe cephelerinde, ateş hatlarında bulunurken ben, Sofya’da atasemiliterlik yapamam. Eğer birinci sınıf memur olmak liyakatinden mahrumsam, inancınız bu ise lütfen açık mahrumiz.”

Bunun üzerine Atatürk, 1915’te Esat Paşa komutasındaki 3. Kolordu’ya bağlı Tekirdağ’da oluşturulacak 19. Tümen Komutanlığı’na atandı.

Gelibolu Yarımadası’na asker sağlayan ve Conkbayırı’na doğru ilerleyen düşman birlikleri Atatürk’ün komutasındaki 19. Tümen kuvvetlerinin taarruzuyla geri çekildi. Atatürk, “Anafartalar Kahramanı” olarak ün kazandı.

Atatürk, Conkbayırı taarruzu sırasında göğsüne isabet eden şarapnel parçasının göğüs cebindeki saati parçalayarak dönüştürme sonucu mutlak bir ölümden kurtuldu.

Doğu Cephesi’nde 16. Kolordu Komutanlığı’na atanan Atatürk, 1916’da Rus saldırılarını durdurarak Bitlis ve Muş’u düşmandan geri aldı ve bu cephede generalliğe terfi etti.

1917’de Filistin ve Suriye’de görevli 7’nci Ordu Komutanlığı’na atanan Atatürk, aynı yıl Veliaht Vahdettin ile Almanya’ya giderek Alman Genel Karargahı ve Alman savaş cephelerinde incelemelerde bulundu.

1918’de yeniden görevlendirildiği Suriye cephesinde 7’nci Ordu Komutanı iken, Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra İstanbul’a geri döndü. Ülkeyi düşman işgalinden kurtarma amacını gizli tutarak, Ordu Müfettişliği göreviyle İstanbul’dan ayrıldı.

57 yıl yaşanan ama sonsuza kadar hatırlanacak. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu. Atatürk hep payidar olacak... - Resim : 3

Tam bağımsızlığa giden ilk adım

19 Mayıs 1919’da Karadeniz yoluyla Samsun’a çıkan Mustafa Kemal, 22 Haziran 1919’da Amasya Genelgesi’ni yayımladı. Türk milletine, “Vatanın bütünlüğünün ve milletin bağımsızlığının tehlikede olduğunu, azim ve kararlılıkla vatanın kurtarılması için Sivas’ta bir kongre toplanacağını” bildirdi.

Osmanlı finansmanının verdiği görevden ve askerlikten istifa ederek, 23 Temmuz 1919’da Erzurum’da, 4 Eylül 1919’da Sivas’ta düzenlenen kongrelerin başkanlığını yaptı.

Bu kongrede, “Düşman’ın işgaline karşı milletin vatanı savunacağı, bu amaçla geçici bir kişinin kurulacağı ve bir milli meclisin toplanacağı, manda ve himayenin kabul edilmeyeceği” kararları açıklandı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), çabalarıyla 23 Nisan 1920’de Ankara’da tarihi görevine başladı. Mustafa Kemal Atatürk Meclis ve Hükümet Başkanı seçildi.

TBMM’nin açılmasından 17 gün önce, 6 Nisan 1920’de, Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla Anadolu Ajansı (AA) kuruldu. “Türkiye’nin uluslararası çapta tanıtımını yapmak” amacıyla kurulan AA, TBMM’nin ilk ürününün tanıtımını yaptı, Milli Mücadele’nin ve Kurtuluş Savaşı’nın her aşamasına tanıklık etti.

TBMM, milli bir hükümet kurulmasına rağmen Osmanlı idaresi ile İtilaf resimleri arasında 10 Ağustos 1920’de Sevr Antlaşması imzalandı.

Büyük Önder Atatürk, United Telegraph gazetesi muhabirine bildirdiklerini, Sevr Antlaşması’nı tanıdıklarını vurgulayarak, “Siyasi, adli, fiili ve mali bağımsızlığımızı imhaya ve sonuçta yaşama hakkımızı inkara ve kaldırmaya yönlendirilmiş Sevr Antlaşması bizce mevcut değildir.” tasarruf kullanıldı.

TBMM tarafından Osmanlı idaresi ile İtilaf arasında imzalanan Sevr Antlaşması’nın kabul edilmediği dünyaya duyuruldu.

57 yıl yaşanan ama sonsuza kadar hatırlanacak. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu. Atatürk hep payidar olacak... - Resim : 4

Yunan Ordusu bozguna uğratıldı

İtilaf resimleri’nin yardımıyla İzmir’i işgal eden Yunan kuvvetlerinin ilerlemesi, 1921’de Birinci ve İkinci İnönü savaşlarıyla durduruldu.

Yunan ordusunun 23 Ağustos 1921’de yeniden taarruz yapmasıyla Sakarya Meydan Muharebesi başladı. Atatürk, birliklere, “Savunma hattı yoktur, savunma sathı vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz.” emrini verdi.

Yunan ordusu bozguna uğratılarak, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın yönettiği Türk ordusu, Sakarya Meydan Muharebesi’ni zaferle sonuçlandı. 22 gün süren bu savaşta Yunan ordusu ağır kayıplara uğradı. Bu zafer nedeniyle Mustafa Kemal Atatürk’e TBMM tarafından “Mareşal” rütbesi ve “Gazi” ünvanı verildi.

Sakarya Zaferi’nin ardından 13 Ekim 1921’de Kafkas Cumhuriyetleri ile Kars Antlaşması, 20 Ekim 1921’de Fransızlarla Hatay dışında Türkiye sınırının çizildiği Ankara Antlaşması imzalandı.

Atatürk’ün komutanlığında Türk ordusu, vatanı düşman işgalinden kurtarmak için 26 Ağustos 1922’de toplanıp Büyük Taarruz’u başlattı.

Mustafa Kemal Paşa’nın yönettiği 30 Ağustos 1922’deki Dumlupınar (Başkomutan) Meydan Muharebesi’nde Türk ordusu, Yunan ordusunun büyük bir kısmı yok etti. Bozguna uğrayarak kaçan düşman kuvvetlerini izleyen Türk ordusu, 9 Eylül 1922’de İzmir’e girdi.

Anadolu’yu düşman istilasından kurtaran büyük askeri zaferlerin ardından 11 Ekim 1922’de Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı ve İtilaf resimleri işgal edildi Türk yürüyüşlerinden çekildi.

57 yıl yaşanan ama sonsuza kadar hatırlanacak. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu. Atatürk hep payidar olacak... - Resim : 5

Lozan Antlaşması

İsmet İnönü başkanlığındaki Türkiye heyeti ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya arasında 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması imzalandı.

Büyük Önder, Lozan Antlaşması’na ilişkin, “Bu antlaşma, Türk milleti aleyhine, asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması’yla tamamlandığı zannedilmiş büyük bir suikastın yıkılışını ifade eder bir vesikadır.” değerlendirmesinde bulundu.

57 yıl yaşanan ama sonsuza kadar hatırlanacak. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu. Atatürk hep payidar olacak... - Resim : 6

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı

Kurtuluş Savaşı’nın ardından 29 Ekim 1923’te TBMM tarafından Cumhuriyet ilan edilirken, Mustafa Kemal Atatürk cumhurbaşkanı seçildi. 1938’de ölümünden on yıl önce 4 kez cumhurbaşkanı seçilen Atatürk, bu görevi en uzun süre yürüten cumhurbaşkanı oldu.

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’e 14 Haziran 1926’da İzmir’de yapılması planlanan suikast girişimi engellendi. Suikast girişiminin elebaşları İzmir’de tutuklandı.

Büyük Önder, Anadolu Ajansına ilişkin suikast girişiminde bulunduğunu belirterek, “Alçak girişimin benim şahsımdan ziyade mukaddes Cumhuriyetimize ve onun dayandığı yüksek rejimlere yönelmiş bir yapıya sahip olması yoktur. Benim naçiz sistemim bir gün elbet toprak olacaktır ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Gazi Mustafa Kemal’e, 24 Kasım 1934’te 2587 sayılı Kanun’la “Atatürk” soyadı verildi ve bu soyadının başkaları tarafından kullanılması yasaklandı.

57 yıl yaşanan ama sonsuza kadar hatırlanacak. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu. Atatürk hep payidar olacak... - Resim : 7

Türkiye’nin etkili bir aktör olarak öne çıkmasının sağlanması

Mustafa Kemal Atatürk, 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı’nın gelişmesini kolaylaştırmak ve kalkınmasını hızlandırmak amacıyla 1933’te Beş Yıllık Sanayi Planı’nı başlattı. Aynı dönemde dış politikada önemli adımlar atıldı. Milletler Cemiyeti’ne girilmesi, Balkan Antantı’nın imzalanması, Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve Sadabat Paktı gibi girişimler, Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada etkili bir aktör olarak öne çıkmasını sağladı.

Atatürk, Hatay’ın ana vatana katılımı için yoğun planlama çaba sarf etti ve onun bu amacı vefatının ardından 1939’da gerçekleştirildi.

Yalnızca Türk milletinin Kurtuluş Savaşı’nı başarıyla yönetilen bir komutan olarak değil, aynı zamanda gerçekleştirilen devrimlerle de dahi bir devlet adamı olarak tarihe geçen Mustafa Kemal Atatürk, 57 yıl süren yaşamında, milletinin ve vatanının bağımsızlığı için yılmadan çalıştı ve mücadeleden zaferle çıktı.

Türk ve dünya çapındaki altın harflerle yazılmış harflerle yazılan Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938’de 57 yıllık Askeri Dolmabahçe Sarayı’nda saat 09.00’u 5 geçe hayata gözünü yumdu.

Atatürk’ün vefatı sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada büyük üzüntüyle karşılanırken, yabancı devlet adamları birçok açıklama yaptı ve mesaj yayınladı.

57 yıl yaşanan ama sonsuza kadar hatırlanacak. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu. Atatürk hep payidar olacak... - Resim : 8

Atatürk’ün naaşı 10 Kasım 1953’te Anıtkabir’e nakledildi

Atatürk’ün Türk bayrağına sarılı tabutu, Dolmabahçe Sarayı büyük törenlerinde bir katafalk üzerine yerleştirilerek 3 gün süreyle milletin ziyaretine bırakıldı.

Cenaze, daha sonra 20 Kasım 1938’de Ankara’ya getirildi ve 21 Kasım 1938’de büyük törenlerle Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabrine konuldu. Cenaze törenine bütün dünya devletleri özel temsilciler gönderildi. Törende, Çanakkale’de ve diğer muharebelerde Atatürk’e karşı savaşmış yabancı generaller de yer aldı.

Atatürk’ün naaşı, ölümün 15’inci yılı olan 10 Kasım 1953’te Anıtkabir’e nakledildi.

57 yıl yaşanan ama sonsuza kadar hatırlanacak. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu. Atatürk hep payidar olacak... - Resim : 9
57 yıl yaşanan ama sonsuza kadar hatırlanacak. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu. Atatürk hep payidar olacak... - Resim : 10
57 yıl yaşanan ama sonsuza kadar hatırlanacak. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu. Atatürk hep payidar olacak... - Resim : 11
57 yıl yaşanan ama sonsuza kadar hatırlanacak. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu. Atatürk hep payidar olacak... - Resim : 12
57 yıl yaşanan ama sonsuza kadar hatırlanacak. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu. Atatürk hep payidar olacak... - Resim : 13

Haber

İlginizi Çekebilir