Büyükada’daki Rum Yetimhanesi’nin ayakta kalması için olumlu bir adım atıldı. Tarihi okul binasının restorasyon ihalesinin mayıs ayında yapılacağı öğrenildi. Europa-Nostra sivil toplum kuruluşu tarafından tehlike altındaki yedi dünya mirası arasında gösterilen tarihi yetimhane binasının restorasyonu için 50 milyon dolarlık bir bütçe gerekiyor.
MERT İNAN İstanbul – Rum Yetimhanesi’nin bahçesinde önceleri idare binası olarak inşa edilen, daha sonraları ise ilkokul olarak kullanılan ikinci yapının ihale süreci öncesi mimari ve restorasyon uzmanları tarafından saha gezisi düzenlenirken, Milliyet’e bilgi veren Yetimhane Restorasyon Projesi Koordinatörü Laki Vingas, “Yetimhane bünyesindeki okul binasının restorasyonu için mayıs ayında ihaleye çıkacağız. İlgilenen firmalara dosyamızı verdik. Yeşil ve çevreci bina konsepti ile restore edilecek yapı için belli kriterlerimiz var. Okul restorasyonunun yanı sıra yetimhane binasının askıya alınması çalışması da yapılacak. İhale dosyamızı satın alan firmaların uzmanları için saha gezisi düzenledik. Hem bilgi verdiğimiz hem de beklentileri paylaştığımız geziye çok sayıda restorasyon ve mimari uzman katıldı. Ancak ana bina dediğimiz yetimhanesi için şu an için bir gelişme yok” dedi.
Tarihi binanın restorasyon bütçesi için henüz Avrupa Birliği bünyesindeki kurumlardan olumlu dönüş almadıklarını dile getiren Vingas, “220 odası bulunan yetimhane, 1964’e kadar 5 bin 800’den fazla kimsesiz çocuğa ev sahipliği yaptı. O yıl Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kapatılan yetimhanedeki 160’tan fazla çocuk Ayios Nikolaos Rum Ortodoks Kilisesi’ne alındı. Ardından bir daha hiç açılmadı” diye konuştu.
Tapusu Patrikhane’de
Rum Yetimhanesi, 1899’da Belçikalı bir inşaat firması tarafından otel ve kumarhane amacıyla yapıldı. II. Abdülhamit kumarhaneye izin vermeyince, bina 1902’de İstanbullu bir Rum aile tarafından satın alınarak Patrikhane’ye hibe edildi. Bina, Birinci Dünya Savaşı sırasında askeri kışlaya bir dönem Rum göçmenlerle ile Rus mültecilere ev sahipliği yaptı. 1960’ın başında Kıbrıs olayları patlak verince devlet tarafından el konularak 1962’de Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredildi ve çürümeye terk edildi. Rum Ortodoks Patrikhanesi binanın iadesi için 2005’te, Türkiye aleyhine AİHM’e dava açtı. 29 Kasım 2010 yılında sonuçlanan dava ile binanın tapusu resmi olarak Fener Rum Patrikhanesi’ne devredildi.