95’inci Akademi Ödülleri’nde kimler Oscar’a daha yakın?

Sinema tutkunlarının heyecanla beklediği Oscar’larda artık geri sayım başladı. 12 Mart 2023’te sahiplerini bulacak olan 95’inci Akademi Ödülleri’nde adaylar sonunda belli oldu. Peki 95’inci Akademi Ödülleri’nde kimler Oscar’a daha yakın?

Sinema aşıklarının merakla beklediği an geldi çattı. 95’inci Akademi Ödülleri‘nin adayları geçtiğimiz günlerde açıklandı, kışın ortasında evlerde hafiften bir bayram havası yavaştan oluştu. Birçoklarının erkenden “Kimler aday olur?” heyecanına başladığı süreçte adaylar aslında kafalarda şekillenmeye başlamıştı. Örneğin yılın en çok konuşulan filmlerinden ‘Everything Everywhere All At Once‘ın adaylıklara damga vurmasını bekliyorduk, nitekim öyle de oldu. ‘En İyi Film’ de dahil olmak üzere 11 adaylık kazanan ‘Everything Everywhere All At Once’ bağımsız bir yapım olmasının dezavantajını yaşamadığı takdirde geceden önemli bir zaferle ayrılabilir. Ancak bu yılki filmlerin iddiasının birbirine yakın olduklarını düşündüğümüzde büyük sürprizler de yaşanabilir. Steven Spielberg’ün ‘The Fabelmans‘ının Altın Küre’de ön plana çıkmasından sonra en azından yönetmenlik kategorisinde usta yönetmenin şansı oldukça yüksek. Yılın en beğenilenlerinden ‘The Banshees Of Inisherin’ ise Colin Farrell’a bir Oscar heykelciği kazandırabilir. ‘Tár’la son yılların en güçlü oyunculuk performanslarından birine imza atan Cate Blanchett da keza bir kez daha ödülle buluşarak halihazırda değilmiş gibi inkâr edilemez bir başarıyla adını tüm dünyaya hatırlatabilir. ‘Tár’ her ne kadar yalnızca adaylıklarda yetinecek gibi dursa da Cate Blanchett’ın ders niteliğindeki oyunculuğa muhakkak taçlandırılmalı.

Adı geçen filmler haricinde ‘Avatar: The Way Of Water’, ‘Elvis’, ‘Top Gun: Maverick’ we ‘Women Talking’ gibi filmlerin de yer aldığı ‘En İyi Film’ yarışında iki filme ise ayrı bir parantez açmamız gerekiyor. İlki Cannes’dan Altın Palmiye ile dönen ve son yılların en güçlü anlatılarından biri olan Ruben Östlund şahaneliği ‘Triangle Of Sadness’ın ‘En İyi Film’de ilk 10’a kalabilmeyi başarması. ‘Triangle Of Sadness’ın daha önce Altın Küre kazanan ‘Parasite’ gibi büyük bir sürpriz yapmasını beklemek fazla hayalcilik olur ama görece dengede bir yarışta sürpriz bir şekilde ön plana çıkabilir de elbette. Bir diğer enteresanlık ise teknik dallar sayesinde 9 adaylık kazanan ‘All Quiet On The Western Front’un başarısı elbette. Almanya’nın Oscar aday adayı olarak seçilen ‘All Quiet On The Western Front’, kazandığı adaylıklar sayesinde ‘En İyi Uluslararası Film’ dalının da mutlak favorisi konumuna erişmiş durumda. ‘En İyi Uluslararası Film’ kategorisi Oscar’ın en çekişmeli yarışlarından biri olsa da son yıllarda buradaki filmlerin kazandığı adaylıklara göre iddiası da şekillenmiş oluyor. ‘Parasite’ ya da ‘Drive My Car’ gibi örnekleri düşündüğümüzde, evet, ‘All Quiet On The Western Front’un Belçika’dan ‘Close’ ya da İrlanda’dan ‘The Quiet Girl’ gibi güçlü rakiplerini geride bırakacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. ‘Argentina, 1985’ ile Arjantin beklenilir olsa da sempatik ‘EO’ ile Polonya’nın adaylığı da en az ‘The Quiet Girl’ gibi sürpriz oldu diyebiliriz. Güney Kore’nin aday adayı ‘Decision To Leave’in ilk 5’e kalamaması şaşkınlık yaratsa da ‘Close’, ‘The Quiet Girl’ ya da ‘EO’yu bir arada gördüğümüzü hatırladığımızda birbirinden güçlü ve dokunaklı üç festival filmiyle ‘En İyi Uluslararası Film’ kategorisinde artık festival filmlerinin tek adayla temsiliyetlerinin de sona erdiğini müjdeleyebiliriz.

Numberone.com.tr

Haber

İlginizi Çekebilir