Aşırı sıcak hava dalgasının ağustos ve eylül boyunca Avrupa’da etkisini sürdüreceğini belirten uzmanlar, Istrancalardaki kaynaklardan su aktarılmaya devam edilmesi halinde longoz ormanlarının yok olma tehdidiyle karşı karşıya kalacağına dikkat çekiyor.
Avrupa’daki rekor sıcaklar ve kuraklık tehdidi devam ederken ekoloji uzmanı Prof. Dr. Doğan Kantarcı, Trakya ve Istrancalar’daki su kaynaklarında ‘kuraklık önlemleri’ alınması gerektiği uyarısında bulundu. Birçok ülkede kuraklık riskine neden olan aşırı sıcak hava dalgasının ağustos ve eylül boyunca Avrupa’da etkisini sürdüreceği belirtilirken, uzmanlar Istrancalardaki kaynaklardan su aktarılmaya devam edilmesi, ormanların korunmaması, aşırı kesimlerin sürmesi durumunda longoz ormanlarının yok olma tehdidi altında kalabileceğini belirtiyor.
Istrancalar’dan doğup, Karadeniz’e dökülen derelerin devamlılığının bölgedeki canlı yaşamı için çok önemli olduğuna değinen İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı emekli öğretim üyesi-Ekoloji Uzmanı Prof. Dr. Doğan Kantarcı, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Demirköy dereleri sürekli longoz ormanlarını besliyor. Demirköy sularının akıntısı sayesinde Longoz Ormanlarının taban suyu besleniyor ve denize doğru bir tatlı su akışı sağlanıyor. Böylece Karadeniz’in tuzlu suyu longoz ormanlarının altına giremiyor. Önümüzdeki en büyük tehlike bu kurak dönemde zaten su akışı azalmış olan Istranca derelerinin sularının İstanbul’a aktarılmasıdır. Tatlı su basıncı azalınca, tuzlu Karadeniz suyunun longozlara girmesi felâket olur. Bu durumda yaban hayatı ve eşsiz türlere ev sahipliği yapan longoz ormanları kurur.
İstanbul’a su temin etmek için longozların suyunu keserseniz, hektarlarca orman kurur, yaban hayatı ve türler bakımından çok ciddi sıkıntılar ortaya çıkabilir. Kazandere ve Pabuçdere’ye baraj yapmayın desek de sözümüzü dinletemedik. İstanbul’a su temin edilen barajlar nedeniyle havzanın alt kısmında kıyı bitkileri ve tatlı suyla beslenen deniz çayırları ve de balık yatakları mahvoldu. Ayrıca Kıyıköy’e akan Kazandere ile Pabuçdere de havzaları küçük olduğu ve yüksek dağlık olmadığı için yeterli su getiremez durumda. Bu derelere yapılan baraj da kurumak üzere Yapılan baraj dere ağızlarındaki tatlı ve tuzlu su ekosistemlerini de olumsuz etkiliyor. Çünkü derelerin getirdiği orman humusu, humus içindeki böcekler, larvalar ve organik maddeler kıyıdaki balıkların beslenmesini sağlıyordu. Bunların hepsi baraj gölünde kaldı. Benzer olumsuz etki Demirköy barajı yapıldığında da görülecek. Ormanlı, Çilingoz gibi derelerin tatlı suları da kuraklık etkisi ile iyice azalmış vaziyette.”
‘YERALTI SUYU TÜKENDİ’
“Istranca Dağlarının güney yamaçlarında yer alan kireçtaşı kuşağı çatlaklıdır. Yağmur ve kar sularını derine sızdırır. Bu özelliği sayesinde İç Trakya’nın yeraltı suyu beslenir. İç Trakya’da insanlar hem sulama hem içme hem de sanayi de yeraltı suyunu kullanırlar. Eskiden 8-10 metreden çıkan su artık 250, 300 metreden çıkıyor. Trakya’nın yeraltı suyu bitti. Bu tablonun üzerine bir de Avrupa’daki kuraklığın ülkemizi de etkileyecek ölçüde olduğunu düşünürseniz, felaketin büyüklüğü anlaşılabilir.”
ÇİDEM: ISTRANCALARDA DURUM KRİTİK OLABİLİR
Trakya Platformu Kırklareli Dönem Sözcüsü Göksal Çidem, Trakya’daki su kaynaklarının, yer altı suyu besleme alanların ve su havzalarının mutlak koruma alanı ilan edilmesi gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Özellikle Kırklareli ve Tekirdağ’daki madencilik faaliyetlerine su kaynakları bölgelerinde faaliyetlerine izin verilmemeli. Armağan ve Kırklareli barajlarındaki sularımız sadece bölgede yaşayan insanlar için değil, Istranca dağlarında yaşayan yaban hayatı içinde önem arz ediyor.
Ormanlar odun deposu ve madencilik, enerji faaliyetlerinin yapılacağı alanlar görülmemelidir. İngiltere, Fransa, İspanya, İtalya ve Hollanda’da da bile su kıtlığına yol açan sıcak hava dalgasının ağustos ve eylül ayı boyunca Avrupa kıtasında etkisini sürdüreceği belirtiliyor. Istrancalar’daki durum kritik olabilir. Kuraklık olursa longoz ormanlarının tahribat yaşaması kaçınılmaz hale gelir. AB’nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi ise yağışların azlığı ve yüksek sıcaklıklara bağlı olarak orman yangınları açısından da kıta genelinde daha fazla tehlike olduğu uyarısında bulunuyor.”
Numberone.com.tr