Günün tartışması: Atatürk’ün 1.2 kilometre kültür yoluna ihtiyacı var mı?

Gazeteci yazar Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan ‘Tansu’ya Mektuplar’ isimli ‘newsletter’ olarak yayınladığı yazılarında bugün Beyoğlu Kültür Yolu‘ndan bahsederek günün tartışmasını başlattı.

Ertuğrul Özkök, Tansu Mektuplar’da şunları yazdı:

GÜNÜN TARTIŞMASI: ATATÜRK’ÜN 1.2 KM KÜLTÜR YOLUNA İHTİYACI VAR MI

Geçen hafta Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’la birlikte Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’nin bir bölümünü izledim.

Festivalin ana merkezi Atatürk Kültür Merkezi olduğu için orada buluştuk.

Ben gittiğimde ünlü yazarımız Ayvaz Beşiroğlu ile sohbet ediyordu.

Beşiroğlu birazdan AKM’nin harika kütüphanesinde gençlerle sohbet edecekti.

O sohbetin bir bölümüne ben de katıldım ve ilginç bir gözlemim oldu birazdan anlatacağım.

KÜLTÜR BAKANININ EN İDDİALI ÜÇ PROJESİNDEN BİRİ

Beyoğlu Kültür Yolu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un görev geldiğinden beri en tutkuyla sarıldığı üç projeden biriydi.

Biri Göbeklitepe ve çevresi, öteki Çeşme Yarımadası projesi ve üçüncüsü de Türkiye’nin büyük şehirlerinde kültür yolları yapmak.

Buna İstanbul’da Beyoğlu’ndan başladı.

Buradaki büyük şansı da Beyoğlu eski Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın bakan yardımcısı olmasıydı.

O da bu projeye tutkuyla sarıldı.

Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız da projeye sahip çıkınca kısa sürede çok güzel sonuçlar alındı.

Bugün size Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’nden izlenimler anlatacağım.

Ama önce, aynı sıralarda Ankara’da da açılan Kültür Yolu ile ilgili bir tartışmaya nokta koyalım.

ANITKABİR İÇİN 4.7 KM’YE 1.2 KM EKLEMEK GEREKİYORDU

Ankara Kültür Yolu açıklandığında bazı çevrelerden şu eleştiri geldi:

“Bu güzergaha Anıtkabir’i de niye koymuyorsunuz….”

Bakan Ersoy bu eleştiriye çok üzülmüş.

Dün bu konuyu kendisiyle konuştum.

Şunu söyledi:

“Ankara Kültür yolu 4.7 kilometrelik bir güzergah. Yürüyerek gezilmesi öngörülüyor. Anıtkabir’i bu güzergahın içine almak için 1.2 kilometre daha eklemek gerekirdi. Bu da hiçbir şey değildi. Ancak Anıtkabir gibi Cumhuriyet’in en büyük sembollerinden birini bu güzergaha almak doğru olur muydu? O zaten kendi başına bir güzergah. Her yıl yüzbinlerce insan sadece oraya gitmek için geliyor. Ayrıca şu da var: Atatürk’ün 1.2 kilometrelik bir kültür yoluna ihtiyacı mı var bu ülkede? “

Bakan şöyle devam etti:

“Ayrıca yenilenen Etnoğrafya Müzesi içinde Atatürk’ün naaşının Anıtkabir’e taşınmasını anlatan çok güzel bir bölüm açtık.”

İLAHİYAT MEZUNU 10. YIL MARŞI İLE MEZUNİYET KEPİ ATIYORSA

Bakan bu sözleri söylediğinde önümde bir haber duruyordu:

İlahiyat Fakültesi mezunları mezuniyet törenlerinde geleneksel kep fırlatma anında 10’uncu Yıl Marşını söylemişler hep birlikte.

Daha geçen hafta Erciyes Üniversitesi gençlik festivalinde 40-50 bin kişinin hep birlikte söylediği “İzmir’in Dağlarında Çiçekler Açar” marşını bütün Türkiye viral olan videodan izledi.

Aynı şeyi ben de söyleyeceğim. Bu ülkede Atatürk’ün kültür yoluna ihtiyacı mı var…

Atatürk son 10 yılda milletin en sevilen kahramanı olarak Türkiye’nin gönlünde yerini aldı.

Bazı çevrelerin sistematik karalama kampanyaları onu küçültmedi, tam aksine daha da daha da büyüttü.

Şimdi dönelim ve Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’la AKM’den başlayarak Kültür Yolu Festivalinde biraz dolaşalım.

AKK’NİN GİRİŞİNDE METAVERSE BİR KUYRUK

AKM’nin girişinde ilk dikkatmi çeken şey, hemen sağ taraftaki bir kuyruk oldu.

Çoğu genç bir kalabalık Refik Anadol’un sergisine girmek için bekliyordu.

Çünkü küresel biçimde tasarlanan dijital ekranların bulunduğu küçük salona ancak belli sayıda ziyaretçi alınabiliyordu.

Kültür Bakan Yardıcısı ile birlikte olduğum için kuyrukta beklemeden salona girdik. Ama bunu yapmadan kuyrukta bekleyen gençlere gidip mazeretimi anlattım. Beni anlayışla karşıladıklarını sanıyorum. Ayıpladılarsa da özür dilerim.

Refik Anadol her zamanki gibi olağanüstü bir eser hazırlamış.

BU SERGİYE METAVERSE DEMEK YANLIŞ MI

Orta yerinde durduğumda nedense kendimi ‘Metaverse’ bir alemde hissettim.

Bunu Instagram hesabımdan paylaştığımda, bazı yorumcular ‘Bunun metavers ile alakası ne’ diye eleştirdi.

Haklı olabilirler ama şu sıra hangimiz metaverse kavramı konusunda tam bir bilgiye sahibiz ve bunu anlatabiliyor muyuz?

Benimki bir duyguydu böyle dedim.

AYVAZ BEŞİROĞLU ZARA’DA BATTAL GAZİ OKURKEN BEN İZMİR‘DE NE OKUYORDUM

Ayvaz Beşiroğlu kitaplarından bazılarını bildiğim, ama Doğan Hızlan’dan hep övgüyle dinlediğim bir yazarımız.

Onunla tanıştık.

AKM’nin kütüphanesinde gençlerle yaptığı sohbetin ilk bölümünü büyük ilgiyle dinledim.

İlkokula gitmeyen annesinden almış ilk kitap okuma derslerini ve yönlendirmelerini. Türk ve İslam eserlerini çok küçük yaşta okumaya başlamış.

O bölümü anlattıktan sonra sordum:

“İlkokulda sizi en çok etkileyen yazarlar kimlerdi?”

En çok Battal Gazi hikayelerini okurmuş.

Sonra orta ve lise yıllarında ise Yahya Kemal’i şiirleri gelmiş.

Tabii bir de Ahmet Hamdi Tanpınar var.

BİR YANDA BATTAL GAZİ ÖTE YANDA İKİ ÇOCUĞUNH DEVRİALEMİ

Ayvaz Beşiroğlu 1953 doğumlu. Yani benden 6 laş küçük.

O Zara’daki çocukluk günlerinde bunları okumuş.

Aşağı yukarı aynı yaşlarda bense İzmir’de Tom Miks, TeksaS,. Red Kid ve Spirou okuyordum.

Başucu kitabım “Kaşifler ve İcadlar Ansiklopedisi’ydi.

Okuduğum ilk roman ise sünnetimde halamın oğlunun hediye getirdiği 12 ciltlik “İki Çocuğun Devrialemi” kitabıydı.

Bir yıl sonra Kon Tiki’yi okumuştum.

Hepsi de yabancı çizer ve yazarlar tarafından üretilmişti.

Orta ve Lise yıllarımın yazarlarına gelince:

Beni en çok etkileyen iki yazar Albert Camus e Sartre olmuştu. “Yabancı” ve “İş İşten Geçti” başucu kitaplarımdı. .

Türkiye’den ise Orhan Kemal ve Yaşar Kemal ilk idollerimdi.

İKİ ŞEHRİN HİKAYESİ: HAYIR ŞU APTAL SORUYU SORMAYACAĞIM

Ayvaz Beşiroğlu o yıllarda kanuni ve ud taksimleri dinliyormuş.

Ben ise Beatles, Rollings Stones, Hollies, Bob Dylan dinliyordum.

Şu aptalca soruyu sormayacağım.

Bunların hangisi daha iyidir?

Biri milli ve yerli, öteki kökü dışarda ve yoz mudur…

Hayır bunların ikisi de kültür.

Zara ve İzmir arasında 1313 kilometre mesafe var.

İkisi de Türkiye ve bu ülkede birbirinden farklı kültürler yaşıyor.

Kendimi hiçbir zaman belli bir milli ve yerli değerler çerçevesi içine hapsetmedim. Bundan dolayı da hiç pişmanlık veya kompleks duymadım.

Benim için bunların ikisi de aynı ölçüde saygıdeğer yetişme biçimleridir.

Beyoğlu festivalinde saygı duyduğum Ayvazoğlu’nu dinlerken bunu bir kere daha anladım.

İkimiz de bu ülkenin insanlarıyız.

TELEVİZYONDA UNUTTUĞUM OLAĞANÜSTÜ BİR SERGİ

Ahmet Misbah Demircan’la birlikte yaptığımız Beyoğlu Kültür Festivali sohbeti ve ziyaretini geçen hafta TV100’deki “Cengiz ile Ahtapot programında da anlattım. Ancak orada çok önemli bir sergiden söz etmeyi unutmuşum.

Bu festival çerçevesinde AKM’de Hüsamettin Kocan’ın otobiyografik sergisi “Ayağımdaki Diken” de vardı. Çocukluğunun Baksı’sına dönüş ve o dönem hikayelerinden esinlenen sergi gerçekten çok güzeldi.

Bu sergiden söz etmediğim için özellikle Mustafa Taviloğlu ve Sedat Ergin’den eleştiri aldım.

Haklılar. Bence festivalin kaçırılmaması gereken durdaklarından biriydi.

GALATOPRT’TA ŞAŞIRTICI BİR GÖBEKLİTEPE SERGİSİ

Bakan yardımcısı ile birlikte AKM’den çıkıp Kültür yolunun son durağı sayılan Galataport’a gittik.

Orada beni çok şaşırtan bir Göbeklitepe sergisi vardı.

Göbeklitepe’den gelen orijial eserler ve yanlarında yazılı hikayeleri insana güzel bir Göbeklitephe ziyareti yaptırıyor.

Ama serginin en çarpıcı bölümü, siyah perdeyle kapanmış bir salona girdiğinizde karşınıza çıkan  Göbeklitepe taşlarının replikları oluyor.

Çok güzel bir ışıklandırma ve sergileme..

İnsanı etkiliyor.

Bu arada serinin bir de ürün satış bölümü var ki, sanatçıların bu kazıdan etkilenip yaptığı takılar çok ilgi çekici ve estetik.

7 BİN ETKİNLİK, 5 BİN SANATÇI BU FESTİVAL İÇİN FAZLA DEĞİL Mİ

BKF çerçevesinde 7 bine yakın etkinlik yapılıyor.

Rakamlar çarpıcı:

84 ayrı lokal. 40 mekan, 3 açıkhava sahnesi, 15 sokak sahnesi, 4 cadde etkinliği yapılıyor.

Katılan kurum ve sanatçı sayısına gelince; …

4953 sanatçı ve 53 kültür ve sanat kurumu…

Sergiyi gezen ve konuştuğum bazı sanatseverler bu kadar etkinlik ve sanatçı sayısının fazla olduğunu söylüyor.

Ayrıca sanatçıların çeşitlendirilmesinde de yarar var deniliyor.

BAKAN ERSOY: GELECEK YIL AKM’DE BİR SERGİ 9 AY KALACAK

Kültür Bakanı Ersoy’a bu konuyu açtığım zaman, gelecek yıl festival stratejisini biraz değiştireceklerini söyledi.

Buna göre AKM’de yılda ana sergi olarak büyük bir sergi açılacak ve bu sergi 9 ay boyunca kalacak.

BENCE  ‘GONZO TUĞRUL’ BEYOĞLU KÜLTÜR YOLUNUN BİR DURAĞI

Geziyi bir Upper Cihangir şakası ile tamamlayalım.

Beyoğlu Kültür yolu güzergahına baktım.

Mesela Tomtom sokak var ama Cihangir’in öteki sokakları yok.

Oysa Cihangir’in kafeleri artık özellikle sinema, tiyatro ve televizyon kültürünün ana arteri haline geldi.

Yıldırım Türker, ‘Gonzo’ Tuğrul Eryılmaz, Halil Ergün, Selçuk Yöntem gibi insanları Upper Cihangir sokaklarını gezen bir kültür yolcusu için ilginç simalar değil mi…

Tuğrul Eryılmaz’ın T24’deki seviyeli magazininin her hafta konusu olan bin insanların her biri kültür hayatımızın ender ikonaları olarak bu güzergâha rahatlıkla dahil edilebilirler.

Arzederim….

Ertuğrul Özkök

Numberone.com.tr

Haber

İlginizi Çekebilir

https://gdetr.hit.gemius.pl/lshitredir/id=nFDgxIg39z04pJ3BaDqC1pRMPxLudruTz4I1XNvJb9v.E7/fastid=dygtetbdsrvesacqjgexzeyxexmi/stparam=wggqnkksqw/nc=0/gdpr=0/gdpr_consent=/url=https://www.casper.com.tr/?utm_medium=Radio&utm_source=Number-One-Sundu&utm_cam=Radio