Titanik, devrin en büyük yolcu gemisiydi. Kıtalararası uzun seyahatler için tasarlanmıştı. 10 Nisan 1912’de İngiltere’nin Southampton Limanı’ndan da böyle bir seyahat için ayrıldı. İlk seyahatiydi. Gemide mürettebat dahil toplam 2 bin 224 kişi vardı. Gemi New York’a doğru giderken 15 Nisan gecesi büyük bir buzdağına çarptı. Birkaç saat içinde de battı. 1514 kişi hayatını kaybetti. Gemide hiç Türk yolcu yoktu. Aslında Besim Ömer Bey adlı Türk doktor bilet almış ancak geç kaldığı için gemiyi kaçırmış ve böylece hayatı kurtulmuştu.
İTALYAN ALEYHTARIYDI
Titanik’e dair dikkat çeken bir detay da Osmanlı sarayında üst düzey görev yapan Lütfi Simavi Bey’in hatıralarından çıktı. 1909-1912 arasında Sarayda ‘Başmabeyinci’ olarak görev yapan Lütfi Simavi, ‘Sarayda Gördüklerim’ adıyla kitaplaşan hatıralarını yazmıştı. Hatıralarına göre yolcular arasındaki William Thomas Stead adlı ünlü İngiliz gazeteci, o sıralarda Trablusgarb’ı işgal eden İtalyanlara karşı Osmanlı lehine lobi yapıyordu. Bu konuda İngiliz gazetelerinde çıkan yazılarını da düzenli olarak Saraya gönderiyordu.
PADİŞAHLA SON GÖRÜŞME
Padişahın basınla ilişkilerini de yürüttüğü anlaşılan Lütfi Simavi özellikle yabancı gazetecilerin Sultan Reşat ile görüşmesine taraftar olmadığını anlatıyor. Bu nedenle üç yıllık görevi boyunca hiçbir yabancı gazeteci padişah ile görüştürülmemiş. Ancak İngiliz gazeteci Stead istisna. Simavi onun ‘Türk Dostu’ olduğunu ve Trablusgarp’ın işgaline karşı Osmanlı lehine Avrupa’da ‘lobi’ yaptığını, Sultan Mehmet Reşat ile bu yüzden birkaç kez görüştüğünü anlatıyor. William T. Stead, padişah ile son görüşmesini 15 Ekim 1911’de yapar. Görüşmeleri bir saatten fazla sürer. Padişah, İngiliz gazeteciye süslü bir sigara kutusu hediye eder. Stead iki gün sonra Londra’ya döner. 1912’nin nisan ayında Amerika’ya ilk seyahatini yaparken maalesef buz kütlelerine çarpan Titanik’te boğularak can verir.
LONDRA’DAN GELEN ALTIN İŞLEMELİ KALEMLER
İngiliz gazeteci, Londra’dan Lütfi Simavi’ye yazdığı mektupta Trablusgarp’taki İtalyan işgaline karşı Osmanlı’nın hukukunu koruyan yazılar yazmaya devam edeceğini belirtir. 28 Kasım’da da Osmanlı lehine, İtalya aleyhine Daily Chronicle adlı gazetedeki yazılarını bir mektup eşlinde Lütfi Simavi’ye gönderir. Mektubunda Trablusgarp’ın işgaline karşı İngiltere’de yaptığı çalışmaları anlatır. İngiliz kamuoyunun Osmanlı’dan yana olduğunu yazar. Ayrıca Padişah’a ve Lütfi Simavi’ye ‘son sistem’ kalemlerden gönderdiğini de mektubuna ekler. Lütfi Simavi daha sonra yaşananları hatıratının ‘Buz Kütleleri İçinde Ölen Bir Türk Dostu’ başlıklı bölümünde şöyle anlatıyor: “Bir müddet sonra vaat edilen kalemler altınla işlenmiş ve üzerlerinde isimlerimiz yazılı olduğu halde geldi. Ne yazık ki Türkiye’nin hakiki bir dostu olan Mister William Thomas Stead 1912 nisan ayında Amerika’ya ilk seyahatini yaparken buz kütlelerine çarpan gayet büyük ‘Titanik’ vapurunda boğuldu.”
BRİTANYA’NIN EN ÜNLÜ GAZETECİSİ
WilliamThomas Stead, “Britanya İmparatorluğu’nun en meşhur gazetecisi” olarak biliniyordu. Politikada basının kamuoyu oluşturma gücünün farkındaydı. Titanik’e de ABD Başkanı William Taft’ın Washington’daki davetine katılmak için binmişti.
SULTAN’DAN HEDİYE
Lobi faaliyetleri nedeniyle İngiliz gazeteciye özel ilgi gösteren Sultan Mehmet Reşat, son görüşmelerinde süslü bir sigara tabakası da hediye eder.
KİTAPLARA, FİLMLERE KONU OLDU
‘Batmaz gemi’ olarak lanse edilen, ancak daha ilk seyahatinin dördüncü gününde buz kütlelerine çarparak birkaç saat içinde sulara gömülen Titanik’te 1514 kişi boğularak can verdi. Talihsiz kazanın ardından Titanik bir efsane haline geldi. Hakkında kitaplar yazıldı, filmler yapıldı. En çok ilgi göreni ise Kanadalı yönetmen James Francis Cameron’ın çektiği 1997 yapımı Film oldu. Filmin başrollerini paylaşan Leonardo DiCaprio ile Kate Winslet’in güvertedeki pozu ise unutulmaz sahneler arasına yazıldı.
Numberone.com.tr