45 yıl sonra sinemaya çağrı

45 yıl sonra sinemaya çağrı

Evet, eski bir dost 45 yıl aradan sonra tekrar aynı toprakları ziyaret ediyor. Türkiye’deki ilk gösterimi 31 Ocak 1977’de yapılan ‘Çağrı-İslamiyetin Doğuşu’ (The Message), bu cuma (15 Nisan) yeniden seyirciyle buluşacak. Suriye kökenli yapımcı-yönetmen Mustafa Akkad’ın imzasını taşıyan bu unutulmaz klasik, hatırlanacağı gibi altıncı yüzyılda kaosun hâkim olduğu Mekke ortamında Hz. Muhammed’in Allah’ın elçisi olarak ortaya çıkışını, insanları yeni bir dine ikna edişini, ilk ezanın okunuşunu, verilen savaşları ve zorlu mücadeleyi anlatıyordu. Başrollerini Anthony Quinn, Irene Papas, Michael Ansara, Johnny Sekka, Michael Forest, Damien Thomas, Andre Morell gibi isimlerin paylaştığı 2 saat 57 dakikalık yapım, teknolojik dokunuşlarla yeniden elden geçirildi. ‘Çağrı’ seyirci karşısına 4K görüntü ve 2D dijital ses kalitesiyle çıkacak.

Dün filmin basın gösterimi gerçekleştirildi. Levent Cinemaximum Kanyon Sineması’ndaki buluşmaya dağıtımcı firma Pinema Film’in sahibi Pamir Demirtaş ve ‘rahmetli’ yönetmen Mustafa Akkad’ın oğlu Malek Akkad da katıldı. İkili gösterim öncesi basın önüne çıkarken Malek Akkad, filmin Türkiye’de gösterime girmesinden duyduğu memnuniyeti belirtti. Hazır yakalamışken Pinema’nın sahibi Pamir Demirtaş’a şu soruyu sordum: “Bir süredir Film dağıtımından uzaktı. Dönüşü neden ‘Çağrı’yla yaptınız?”

‘AMACIMIZ YENİ KUŞAKLARA ULAŞMAK’

Cevabı şöyleydi: “Pinema 30 yıla yakın bir süredir sektörün içinde, birçok filmin dağıtımını biz gerçekleştirdik. Fakat Pandemi dönemi maliyetlerin artması sonucu kısa süreli bir durgunluk yaşadık. Hatta o dönem ‘1917’ adlı Oscar adayı filmi bile vizyona çıkaramadık. ‘Çağrı’ bizim dönüş hamlemiz değil, çünkü gitmemiştik! Sadece farklı bir hamleyle yolumuza devam edelim dedik. ‘Çağrı’nın bütün Türkiye’de vizyona girmesi ve herkesin filme ulaşmasını hedefledik. Gişe kaygımız yok, derdimiz filmin değerinin bir kez daha anlaşılması ve yeni kuşak seyircilere de ulaşması.” Dün ayrıca Atlas 1948 Sineması’nda filmin Türkiye galası da yapıldı.

45 yıl sonra sinemaya çağrı

HÂLÂ GÜNCEL BİR FİLM

Dünkü basın gösterimi öncesi filmin yasal sahibi konumundaki Malek Akkad’la özel bir söyleşi gerçekleştirdik…

‘Çağrı’ yıllar sonra tekrar vizyona giriyor, neler düşünüyorsunuz?

Babamın bu ‘unique’ (eşsiz) eseri, yeniden insanlarla buluşacak; çok heyecanlı, mutlu ve de gururluyum. Ayrıca büyükannemin Türk olmasından dolayı Türkiye’ye ilişkin özel duygulara sahibim.

Yeniden insanların bu filmi görmek isteyeceği düşüncesine nerden vardınız?

Çünkü dünya, bu filmin çekildiği döneme göre artık daha kötü. Dolayısıyla ‘Çağrı’nın iletmek, aktarmak istedikleri hâlâ geçerli, hâlâ güncel. Sadece bu filmi eskiden görenler değil, yeni seyirciler de izlemeli diye düşünüyorum.

Yeni bir ‘Çağrı’ çekilseydi kamera arkasına kimin geçmesini, yeni yönetmenin kim olmasını isterdiniz?

Bence tek bir Mustafa Akkad ve tek bir ‘Çağrı’ var. Yeni bir ‘Çağrı’nın çekilebileceğini düşünmüyorum. Zaten bu yüzden de bugüne kadar gelen ‘yeniden çevrim’ (‘remake’) önerilerini reddettim…

45 yıl sonra sinemaya çağrı

EN SEVDİĞİM YÖNETMEN…

Yapımcı ve bir sinemasever olarak sevdiğiniz yönetmenleri sorsam…

Stanley Kubrick…

Yaşayanları kast etmiştim…

Tamam, o zaman şu isimleri söyleyeyim: Christopher Nolan, Wes Anderson ve de Coen Biraderler…

Son dönemde izlediğiniz ve unutamadığınız üç film…

İhtiyarlara Yer Yok (No Country For Old Man), Tenenbaum Ailesi (The Royal Tenenbaums) ve Yıldızlararası (Interstellar).

‘ÇAĞRI’ GİBİ DAHA ÇOK FİLME İHTİYACIMIZ VAR

45 yıl sonra sinemaya çağrı


 Sizi üzen bir konuyu açacağım. Babanızı ve kız kardeşinizi 2005’te, Ürdün’de gerçekleştirilen bombalı bir patlamada kaybettiniz. Babanız İslamiyetin nasıl doğduğuna, yayıldığına ve barışçıl yanına ilişkin bir film çekmişti. Onu yok eden bombayı koyanlar da aynı dine mensup olup hedeflerine şiddet yoluyla ulaşmak isteyenlerdi. Bu konuda neler söylersiniz?

 

‘Çağrı’ barış ve kardeşlik üzerine bir filmdi aynı zamanda. Bu eylemi gerçekleştirenlerin kim olduğunun önemi yok, onlar benim en kıymetli varlıklarımı elimden aldılar. Onların hayatımdan çıkmalarıyla dünya benim için daha da karanlık bir yer oldu. Girişte söylediğim ‘Daha kötüye gidiyoruz’la kast ettiğim şeylerden biri buydu. Bugün aslında ‘Çağrı’nın anlatmak istediklerini aktaracak daha çok sayıda filme ihtiyaç var…

 

Numberone.com.tr

Haber

İlginizi Çekebilir