Yaşar Kemal aramızdan ayrılalı 7 yıl oldu

İnce Memed, Yer Demir Gök Bakır, Yılanı Öldürseler, Bir Ada Hikayesi gibi unutulmaz eserleri kaleme alan, Türk edebiyatının çınarı Yaşar Kemal, 7 yıl önce bugün hayata veda etti.

Yaşar Kemal aramızdan ayrılalı 7 yıl oldu

Gerçek adı Kemal Sadık Gökçeli olan Yaşar Kemal, Nigar Hanım ile çiftçi Sadık Efendi’nin oğlu olarak, Adana sınırları içerisindeki Osmaniye’de 6 Ekim 1923’te dünyaya geldi. Yaşar Kemal’in Van-Ercişli olan ailesi, 1. Dünya Savaşı yıllarında sırasıyla Diyarbakır, Urfa ve Antep’e gitti, son olarak da Adana’ya yerleşti.

12 YAŞINA KADAR KEKEME KONUŞTU

Bir buçuk yıl süren göç esnasında Yusuf adlı yaralı bir çocuğu yanına alarak evlat edinen Sadık Efendi, henüz 4 yaşındaki Yaşar Kemal’in gözleri önünde, Yusuf tarafından öldürüldü. Kemal, bu olaydan çok etkilendiğinden 12 yaşına kadar kekeme konuştu.

Yaşar Kemal, küçük yaşta bir kaza sonucu sağ gözünü kaybederken, 8 yaşındayken köye gelen bir tuhafiyecinin köy kadınlarının borcunu yazmasından etkilenip, yazmaya ilgi duydu. Küçük yaşta doğaya, insanlara ve topluma karşı ilgi duyarak eserlerinin temelini oluşturan Yaşar Kemal, ilkokula gitmeden önce ‘Aşık Kemal’ mahlasıyla halk şiirlerine imza attı.

İlkokula 9 yaşında başlayan Kemal, okul arkadaşı Aşık Mecit ile aşıklarla atışacak derecede türküler söyleyip ağıtlar yakarken, annesinin engel olmasından dolayı saz çalmayı tam anlamıyla başaramadı. Kemal, 1938’de mezun oldu.

İLK ŞİİRİ 1939’DA, İLK KİTABI 1943’TE

Kaleme aldığı ilk şiiri ‘Seyhan’, 1939’da Adana Halkevi Dergisi’nde yayımlandı.

Ortaokula 1941’de başlayan ancak son sınıfta hastalandığı ve kendini edebiyata verdiği için, yatılı öğrencilik hakkını kaybeden Kemal, ırgat katipliği, memurluk, ırgatlık, inşaat denetçiliği, öğretmen vekilliği ve arzuhalcilik gibi farklı işlerde çalıştı.

Kemal, hayatın zorluklarıyla olgunlaşırken, toplumun acılarını ve yaşadıklarını eserlerine yansıttı. Halk edebiyatına da ilgi duyan Kemal’in şiirleri 1940’lı yıllarda ‘Çığ’, ‘Ülke’, ‘Millet’, ‘Kovan’ ve ‘Beşpınar’ dergilerinde okurla buluştu.

Aynı yıllarda Pertev Naili Boratav, Nurullah Ataç, Güzin Dino, Arif Dino ve Abidin Dino ile tanışan Kemal, Abidin Dino vesilesiyle okuduğu ‘Don Kişot’ eserinden etkilenerek, Batı edebiyatı üzerine daha çok okuma yaptı.

Usta yazarın, 1940-1941 arasında Çukurova ile Toroslar’dan derlediği ağıtları içeren ‘Ağıtlar’ adlı ilk kitabı, 1943’te A’ana Halkevi tarafından yayımlandı.

Yaşar Kemal, 1946’da askerliğini yaptığı Kayseri’de ilk uzun hikaye kitabı ‘Pis Hikaye’yi kaleme aldı.

YAŞAR KEMAL İMZASINI İLK KEZ 1951’DE KULLANDI

İstanbul’a 1951’de taşınan Kemal, kısa bir süre işsizlikten sonra ‘Yaşar Kemal’ imzasıyla, Cumhuriyet gazetesinde fıkra ve röportaj yazdı. Yazılarında Anadolu insanının iktisadi ve toplumsal sorunlarını anlatmaya çalışan Kemal’in yine bu dönemde yaptığı ‘Dünyanın En Büyük Çiftliğinde Yedi Gün’ başlıklı röportajı, Gazeteciler Cemiyeti tarafından verilen ‘Özel Başarı Armağanı’na değer görüldü.

Kemal, 1952’de Sultan 2. Abdülhamid’in baştabibi Jak Mandil Efendi’nin torunu Thilda Serrero ile evlendi. Türkçe, İngilizce, Fransızca ve İspanyolcayı iyi bilen Serrero, Kemal’in 7 eserini yabancı dillere çevirdi, çeşitli yayınevleriyle ilişkiler kurarak, eşinin Avrupa’da daha çabuk tanınmasını sağladı. Raşit Gökçeli adlı bir oğlu olan çiftin evliliği, Serrero’nun vefat ettiği 17 Ocak 2001’e kadar devam etti. Usta yazar, 2002’de Ayşe Semiha Baban ile evlendi.

‘Bebek’, ‘Dükkancı’ ve ‘Memet’ adlı hikayelerinin de içinde bulunduğu ‘Sarı Sıcak’ kitabını 1952’de yazan Kemal, yoksulluk, şiddet, dayanışma, yozlaşma, doğa tutkusu, insan-doğa çatışmasını eserinde işledi.

Yaşar Kemal, ‘Sünger Avcıları’ başlıklı röportaj dizisiyle okuyucuların beğenisini kazanırken, 1955’te Varlık dergisinin ‘Roman Armağanı’nı kendisine kazandıran romanı ‘İnce Memed’i yayımladı. Yazarın, 1953-1954’te Cumhuriyet gazetesinde dizi olarak yayımlanan yazılarından oluşan eser, 40’tan fazla dile çevrilerek, dünya çapında ilgi gördü.

Edebiyat hayatının yanı sıra, siyasi faaliyetlere devam eden Kemal, 1967’de çıkarmaya başladığı ‘Ant’ adlı derginin eklerinden biri sebebiyle 18 ay hapse mahkum oldu. Daha sonra bu karar, Yargıtay tarafından bozuldu.

Yazıları ve siyasi etkinlikleri dolayısıyla birçok kez kovuşturmaya uğrayan Yaşar Kemal, 1974-1975’te Türkiye Yazarlar Sendikası’nda Genel Başkan olarak görev yaptı. Kemal, 1988’de kurulan PEN Yazarlar Derneği’nin de ilk başkanı oldu.

Eserlerinde sade ve akıcı bir üslup kullanmayı tercih eden ünlü yazar, roman ve öykülerinde çoğunlukla Çukurova’da yaşanan insan dramlarını işledi. Kemal’in ‘İnce Memed’in de aralarında bulunduğu 9 eseri beyazperdeye aktarıldı ve birçok eseri tiyatroya uyarlandı. Kitaplarında Anadolu’nun efsane ve masallarından da yararlanan Kemal, 1970’ten sonra yazdığı romanlarında ise şehir insanının hayatını ele aldı.

BİRÇOK KEZ NOBEL’E ADAY GÖSTERİLDİ

Yaşar Kemal, ilki 1973’te olmak üzere pek çok kez Nobel’e aday gösterilmesine rağmen bir türlü Nobel ödülünü alamadı. Nobel’e aday gösterilen ilk Türk olan Kemal, verdiği bir röportajda “Ölene kadar da aday olacağım” şeklinde görüşlerini dile getirdi.

YAŞAR KEMAL’İN ALDIĞI ÖDÜLLER

Adana Çukurova’da yazı hayatına başlayan Yaşar Kemal’e, 1993’te Kültür ve Turizm Bakanlığı Büyük Ödülü, 2008’de ise edebiyat dalında ‘Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ takdim edildi. Ödülü dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün elinden alan Kemal, ödül konuşmasında “Anadolu sayesinde dünya kültürüne katkı sağlayacağız. Kitaplarımı okuyanlar barışçı olsunlar. Yoksa zahmet etmesinler” ifadelerini kullanmıştı.

Yurt dışında da birçok ödüle layık görülen Kemal, ‘Uluslararası Cino del Duca ödülü’, ‘Legion d’Honneur nişanı’, ‘Commandeur payesi’, ‘Fransız Kültür Bakanlığı Commandeur des Arts et des Lettres nişanı’, ‘Premi Internacional Catalunya’, Fransa tarafından verilen ‘Legion d’Honneur Grand Officier rütbesi’, Alman Kitapçılar Birliği’nin verdiği ‘Frankfurt Kitap Fuarı Barış Ödülü’nün de bulunduğu 20’yi aşkın ödül, ikisi yurt dışında olmak üzere, 7 fahri doktorluk payesi aldı.

Hayatı boyunca şiir, öykü, roman, anı, röportaj, derleme, söyleşi, deneme, oyun, fıkra, makale ve senaryo gibi birçok edebi türde eser kaleme alan usta yazar, Türk edebiyatına 26 roman, 11 deneme, 9 röportaj, 2 öykü ve şiir alanında bir eseri miras bıraktı.

Yaşar Kemal, solunum yetmezliği şikayetiyle tedavi gördüğü hastanede, çoklu organ yetersizliği ve kalp ritim bozukluğu sebebiyle 28 Şubat 2015’te 92 yaşında vefat etti ve Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.


YAŞAR KEMAL’İN BAZI ROMAN VE ESERLERİ

‘Demirciler Çarşısı Cinayeti (1974)’, ‘Yusufçuk Yusuf (1975)’, ‘Yılanı Öldürseler (1976)’, ‘Al Gözüm Seyreyle Salih (1976)’, ‘Kuşlar da Gitti (1978)’, ‘Deniz Küstü (1978)’, ‘Yağmurcuk Kuşu (1980)’, ‘Kale Kapısı (1985)’, ‘Kanın Sesi (1991)’, ‘Fırat Suyu Kan Akıyor Bakana (1997)’, ‘Karıncanın Su İçtiği (2002)’, ‘Tanyeri Horozları (2002)’, ‘Çıplak Deniz Çıplak Ada / Bir Ada Hikayesi’, ‘Tek Kanatlı Bir Kuş (2013)’, çocuk romanı ‘Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca (1977)’ destansı roman ‘Üç Anadolu Efsanesi (1967)’, ‘Ağrıdağı Efsanesi (1970)’, ‘Binboğalar Efsanesi (1971)’, ‘Çakırcalı Efe (1972)’

YAŞAR KEMAL’İN RÖPORTAJ VE DENEMELERİ

‘Yanan Ormanlarda Elli Gün’, ‘Çukurova Yana Yana’, ‘Peri Bacaları’, ‘Bunların hepsini Bu Diyar Baştan Başa’, ‘Allah’ın Askerleri’, ‘Röportaj Yazarlığında’, ‘Çocuklar İnsandır’, ‘Ağıtlar’, ‘Taş Çatlasa’, ‘Baldaki Tuz’, ‘Gökyüzü Mavi Kaldı’, ‘Ağacın Çürüğü’, ‘Sarı Defterdekiler’, ‘Ustadır Arı’, ‘Zulmün Artsın’

 

Numberone.com.tr

Haber

İlginizi Çekebilir