“UMUDU PARLATALIM, GELECEK GÜZEL GÜNLERE İNANALIM”
(MURAT MERİÇ / MÜZİK ELEŞTİRMENİ, YAZAR)
Ben şarkıyı sevdim. Amacına yönelik bir şarkı olmuş: Umut veriyor, insanı mutlu ediyor. Önümüz bahar, buna odaklanıyor ve her anlamda bir değişim yaşanacağını söylüyor -ki hepimizin istediği, tam da bu. Bunun için “bestesi/düzenlemesi kötü, sözleri zayıf, Türkçesi bozuk” gibi eleştirilere çok kulak asmıyorum. Tarkan, herkesin hep birlikte söyleyeceği bir şarkı yapmak istemiş, yapmış. İçine sinmiş ki bu hâlini paylaştı. Ne kadar tartışsak boş. Onun için, söylediklerine odaklanalım ve umudu parlatalım, gelecek güzel günlere inanalım. Pandemi hepimizin canına okudu, üzerimizdeki ataleti atmanın zamanı geldi.
Tarkan, bugüne kadar hep sağlam durdu, aynı yerde durmayı sürdürüyor. Giderek sessizleşen memlekette, yıllardır sesini yükselten ve sözünü sakınmadan söyleyenlerin yanına geçerek yaptığı katkı herhangi bir siyasi partinin yaratacağı fırtınadan daha büyük. Umarım bu adım sessizleşmeyi tercih edenlere örnek olur, içe atılan cümleler saklandıkları yerden çıkar.(Murat Meriç / Müzik Eleştirmeni, Yazar)
“YÜREĞİMİZİN YÜKÜNÜ HAFİFLETEN UMUT VEREN BİR ŞARKI”
CENK ERDEM / KÜLTÜR SANAT YAZARI, PSİKOLOG)
Her ne kadar Tarkan şarkıyla ilgili duygularını pandemi, dünyada olup biten üzücü olaylar, insanlığın endişe verici gidişatı, doğanın yok edilişi gibi bir sürü şeyin onu olumsuz etkilemesine bağlayarak açıkladıysa da her şarkıda, her filmde izleyen, dinleyen herkes kendi ile ilgili, yaşadıklarıyla ilgili bağ kurar ve içinde hangi duyguyu mesajı yakalarsa onu alır. Ancak ben de belki de yüzbinlerce kişi gibi şarkıda içinde bulunduğumuz politik iklimden, haksızlıklardan, hukuksuzluklardan, yolsuzluklardan, fikir ve ifade özgürlüklerinin her geçen gün daha çok baskı altına alınarak iyice kısıtlandığı ve cezalandırıldığı bir ortamdan dolayı zayıflayan umutlarıma büyük moral buldum. Bu koşullarda elbette siyasi anlamlar da yükleyerek özellikle “düş babam artık düş yakamızdan, geldiği gibi gitçek” kısmında isyanımıza müzik yoluyla cesur bir ses olduğunu da hissederek adeta deşarj oldum. Yüreğimizin yükünü hafifleten, umut veren bir şarkı “geççek.” Sözlerinden de isteyen istediğini alır ama bana kalırsa Tarkan çok zekice bir yolla adeta hepimize güç verdi, yeniden umut verdi. Bu şarkının bir kutlama olduğunu düşünüyorum.
Bir pop şarkısının sözlerinden yüzbinlerce kişi keyif alıyorsa, söylenişi ya da nakaratı akılda kalıyor, dilimize takılıyorsa, alt yapısı da eğlenceliyse her şeyden önce mutlu bir pop şarkısıdır. Klipte dileyen pandemi görebilir ama benim okuduğum adeta kapüşonlu bir Vendetta ya da Joker. Ya da belki baskıcı yönetim altında ezilen halkı birlik olmaya davet eden bir isyankâr. Tüm sistemlere girerek halkı uyandırıyor. Üstelik bunu bir yandan da şiddetle değil, zilleri takarak, eğlenerek, dansa çağırarak yapıyor. Zaten güzel olan da bu, politik korku iklimini hafife alıyor, herkesi kucaklıyor ve endişeleri, umutsuzluğu kırıyor. Tarkan’ın duruşu, tavrı, ışığı hep bambaşka oldu. Sanatçı politik olmak zorunda değildir fikrine de hiç katılmıyorum. Duruşunu asilce hissettirebilir. Tarkan bunu hep başardı. Dahası ifade özgürlüğü sanat için her şey demektir. Gerçek sanatçı, ifade özgürlüğünü kısıtlayan her şeye muhalefet olur. Olan biten bunca kötülüğe hiç ses çıkarmayanları sadece sanatçı olarak görmüyor değilim aynı zamanda karaktersiz buluyorum. Hepsi geççek gitçek, biz Tarkan’ın duruşunu, ışığını, asaletini ve cesaretini hatırlayacağız, birçoklarının sessizliğini ve yalakalığını unutmayacağız. (Cenk Erdem / Kültür Sanat Yazarı, Psiklog)
“TARKAN’DAN DAHA FAZLASINI BEKLEMEMİZİ BİZE TARKAN ÖĞRETTİ”
BEKİR ÖZGÜR AYBAR / MÜZİK YAZARI
Öncelikle Tarkan’dan yeni bir şarkı duymak güzel şey. Uzun zamandır sessizdi bu anlamda. Ancak elbette beklentilerim daha yüksekti. Bahsettiğim şey tam da bu. Sözlerde tam bir marş yansıması var. Bu açıdan başarılı oldu ve benimsendi. Sound açısından ise benim için hayal kırıklığı oldu. Daha güçlü final, daha güçlü nakarat ve daha güçlü bir pop yükselişi bekliyordum. “Bu pop. Neden fazlasını bekliyorsunuz?” gibi yorumlar gördüm sosyal medyada. Evet bu pop ve kesinlikle küçümsenemez. Öte yandan Tarkan’dan daha fazlasını beklememizi bize Tarkan öğretti.
Tarkan uzun zamandır hayata dair, ülkedeki gelişmelere dair, gördüğü, hissettiği, fark ettiği haksızlıklara dair ses yükseltiyor. Pekala bunu yapmayabilir ve kendi görkemli dünyasında, dışarıya set çekerek yaşayabilirdi. Ama o bu ülkede yaşıyor ve insanına yabancı kalmıyor. Bu açıdan çok değerli. Sound olarak eleştiriyorum Geççek’i ancak şunu kabul ediyorum: Kendi döneminin marşı oldu. Olacak. Bu açık. Çünkü bu öyle bir döneme denk gelen bir şarkı ki ritminden çok ne söylediği önemli. Kendisi şarkının tanıtımı için yayımlanan kısa videolardan birinde Geççek’in çıkış noktasının pandemi günlerinin sıkıntıları olduğuna vurgu yapıyor. Ama bence bundan fazlası. Ne olursa olsun amacına fazlasıyla ulaşan bir şarkı. Tarkan, erken dönem ’90’larda ve milenyum döneminde popçuydu. O artık bundan çok daha fazlasıdır. Türk pop müziğinde Tarkan olmasaydı ne olurdu? Yanıtlaması zor. Gerçekleşen bir olgunun varsayımsal yokluğu ya da gerçekleşmeyen bir olgunun varsayımsal varlığını tartışmak şu an kafamızı yakabilir. Ben iyi ki Tarkan var diyorum. Onunla aynı dönemde ve aynı topraklarda yaşamak güzel bir his. (BEKİR ÖZGÜR AYBAR, MÜZİK YAZARI)
“GÖBEK ATARAK DA ÖFKLENMENİN MÜMKÜN OLDUĞUNU GÖSTERDİ”
ANIL MERT ÖZSOY / KÜLTÜR SANAT GAZETECİSİ, YAZAR
Şarkıyı ilk dinleyişimde Tarkan’ın, Gülşen’in seslendirdiği Bangır Bangır şarkısını yeniden yorumladığını düşündüm. Her iki eser de dramatik olarak birbirine çok yakın. Tabii bu his, şarkının sözlerine kulak kabartınca farklı bir boyuta geçti. Tarkan, göbek atarak da öfkelenmenin mümkün olduğunu gösterdi. Tarkan gibi bir ismin estetik kaygılarının oldukça gelişmiş olduğunu ve bu şarkı özelinde bile isteye bir üretim yaptığını söylemek yerinde olacaktır. Edebiyattan örnek verecek olursak Kafka’nın minör edebiyatı ilk bakışta çok kolay gelir fakat altındaki zorluk işin içine girince anlaşılır. Tarkan da burada, üzerine çokça düşünerek, ‘basit’ bir şarkı yapmak istemiş, zor yola girmiş. Bunu görmemek sanatçının yıllar içindeki üretimine haksızlık olur.
‘Sipariş’ meselesini ortaya atan kişilerin sözümona ‘gazeteciliklerine’ saygı duymuyorum. Onlar olsa olsa tetikçi olur ki bu dönemde sayıca çoklar. Tarkan, belli hassasiyetleri olan bir sanatçı ama ondan bir devrim komutanı ya da kanaat önderi çıkarmaya çalışmak zorlama olur. Vicdanlı bir sanatçının yapması gerekeni yapıyor; ne bir adım ileri atıyor ne de geri. Daha ötesi için Yılmaz Güney, İlkay Akkaya ve Melike Demirağ gibi örneklere bakınca ne demek istediğim anlaşılacaktır. Cesaret bulaşıcıdır. Tarkan’ın bu çıkışı “Güçlü Türkiye için ben de varım” diyen genç popçulara örnek olsun. Türk pop müziğinde Tarkan olmasaydı da pop müzik olurdu ama bu kadar güzel olmazdı. (ANIL MERT ÖZSOY, KÜLTÜR SANAT GAZETECİSİ, YAZAR)
“ÇAĞINI YAKALAYAN, MEMLEKET MESELELERİNE DUYARLI BİR MÜZİSYEN”
HİLAL SOLMAZ, (GAZETECİ, PROGRAM MÜDÜRÜ)
Şarkının umut verdiğini düşünüyorum. Pandemi, ekonomik sorunlar, siyasi geril derken biraz nefes aldıran bir şarkı. Tarkan’ın çağı yakalayan bir müzisyen ve aynı zamanda memleket mesellerine duyarlı olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle ülkenin içerisinde bulunduğu duruma elbette ki söz söyleyecek. Bunun için politik yada herhangi bir siyasi partiye angaje olmanıza gerek yok; birey olarak hangimiz yan yana geldiğimizde memleket meselelerini konuşmuyoruz. Anayasanın 26. Maddesi “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.” der. Şakının müzikal olarak zayıf kalması konusunda, pop müziğinin üzerinde uzun süre konuşup tartışması gerekiyor. Şarkının sözlerini çok beğenmekle birlikte Tarkan’dan değil de, herhangi bir pop şarkıcısından dinleseydim, beğenir miydim bilmiyorum. Ama Tarkan’ın Türk Pop Müziğin’ne öncüllük ettiğini düşünüyorum. Pop müzikte farklı şarkılar duyacağımızı tahmin ediyorum.” Geççek” belki diğer pop şarkıcılarına ilham olur, içerisinde bulunduğu kısır döngüden kurtulur. Müzik üreticileri pop müziğin gelişmesine ve iyi müzikal alt yapılara sahip olması için kafa yorar.
Şarkının siyasi partilere sipariş edildiği iddialarına çok gülüyorum. Tarkan’ın şarkısı çıktığından beri sosyal medya platformlarında konuşuluyor. TV’lerin haber programlarında, siyasi analizler yapılıyor. Şarkı her gün televizyon ve meydanlarda konuşan siyasilerden daha çok etki alanı yaratmış. Yani demek istediğim bir sanatçının ve yarattığı eserin toplum üzerindeki etkisi, siyasilerden daha büyüktür. Neden siparişle şarkı yapsın. Tarkan’ın evet siyasi bir görüşü, duruşu da olabilir hepimiz gibi, ancak onun çok sevilmesinin nedeni bana göre tüm farklıklarıyla Türkiye gibi olması. Pop Müziğin çok önemli isimleri var, müthiş seslere sahip. Ancak son yıllarda magazin programlarına ya da yaygın medyaya baktığınızda üç-beş isim üzerinde dönüyormuş algısı yaratıldı. Bu isimlerde kıyafet, sosyal medya paylaşımları, özel hayatlarıyla gündem oldular. Popun iyi sesleri televizyonlardan uzak durdu. Hal böyle olunca sanki pop müzikte bir üretim yok, sadece bunlar konuşuluyor algısı oluştu. Oysaki müzikte çok iyi sesler ve üretimler var. Ama yaygın medyada yer verilmiyor. Tarkan’ın pop müzikteki 90’lı yılların özgürlüğünü meslektaşlarına tekrar hatırlatacağını düşünüyorum. Türk pop müziğinde Tarkan olmasaydı siyasiler pop müziği bu kadar konuşmazdı.
Numberone.com.tr