Ethereum un arkasındaki sekiz kişilik yüzük kardeşliği

Kripto para yatırımcılarının son dönemdeki gözdesi Ethereum’un hayata geçirilme hikayesi oldukça ilginç. Arkasındaki hepsi birbirinden farklı karaktere sahip sekiz kişinin yıllara yayılan anlaşmazlıkları, kavgaları ve rekabetleri sayesinde alışıldık başarı öykülerinden oldukça farklı bir anlatısı var. Peki bu sekiz kişiyi biraz daha yakından tanımaya ne dersiniz?

Günümüzde, kripto para piyasalarına en uzak olanların bile bildiği birkaç para birimi var:

En çok kazandıran ve adı adeta kripto para ile eş anlamlı hale gelen Bitcoin, Elon Musk’ın tweet’leri sayesinde şakayken ciddiye dönen Dogecoin ve 2021 yılının başından sonuna yüzde 450 değer kazanmasıyla yatırımcıların gözdeleri arasına giren Ethereum

Bitcoin yüzde 140, Ethereum yüzde 450 kazandırdı

Aslına bakılırsa, Ethereum tek başına bir kripto para birimi değil. Birçok kripto para biriminin alt yapısını oluşturan, merkeziyetsiz ve açık kaynak kodlu bir blok zinciri. Yani Ethereum tabanlı çalışan çok sayıda para birimi bulunuyor. Bu blok zincirinin kurumsal kripto parası ise Ether olarak adlandırılıyor.

Bir başka deyişle yüzde 450 değer kazanan aslında Ethereum değil Ether. Ancak günlük hayatta Ether için de Ethereum isminin kullanılması çok yaygın.

Ethereum blok zincirine dayanan bir diğer önemli kripto para birimi de son dönemin en popüler metaverse’ü olan Decentraland’de parsel satın alımlarında kullanılan ve değeri hızla artan MANA. Tabii Decentraland’in kendisinin de Ethereum’a dayalı bir platform olduğunu belirtelim. Metaverse, Decentraland ve MANA hakkında daha fazla bilgiye aşağıdaki linkte bulunan haberimizden ulaşabilirsiniz.

Peki adını önümüzdeki günlerde çok daha fazla duyacağımız Ethereum’un arkasındaki zekâları tanıyor musunuz?

Kripto para piyasalarıyla ilgili haberleri biraz olsun yakından takip edenler, bu soruyu görünce hemen “Vitalik Buterin” dediler elbette. Bu cevap yanlış değil ancak eksik. Buterin, Ethereum’un yüzü olmakla birlikte arkasındaki tek isim değil. Ethereum’un beyin takımı sekiz kişiden oluşuyor.

Hatta geçtiğimiz Eylül ayında ekonomi gazetesi Financial Times’da yayımlanan bir haberde, Buterin’in bu sekiz kişiyi JRR Tolkien’ın yazdığı “Yüzüklerin Efendisi” serisindeki “yüzük kardeşliği”ne benzettiği belirtiliyordu.

Ne var ki grubun hikayesinin çok sıcak bir kardeşlik hikayesi olduğunu söylemek pek mümkün değil. Aksine Ethereum’un tarihi süregelen kan davalarıyla dolu. Blok zincirinin İsviçre’de “uzay gemisi” adını verdikleri bir kiralık evde kuruluşunda rol oynayan iki kişinin buradan ayrıldıktan sonra Ethereum’a rakip görülen kendi blok zincirlerini kurmuş olmaları da dikkat çekici bir detay.

Buterin, yine geçtiğimiz Eylül ayında paylaştığı bir tweet’te yola birlikte çıktığı kişilerle ilgili pişmanlıkları olduğunu çok net bir biçimde ifade etti. “Ethereum yolculuğundaki en büyük pişmanlıkların? (teknik olmayan konularda)” sorusuna Buterin, “Bütün o ‘sekiz kurucu’ olayı (ve bu kişileri çok çabuk ve herhangi bir ayrım gözetmeden seçmek)” yanıtını vermişti.

Şimdi gelin isterseniz hem Buterin’i hem de diğer ortakları biraz daha yakından tanıyalım.

Ethereumun arkasındaki sekiz kişilik yüzük kardeşliği

 

27 yaşındaki Buterin, Mayıs ayında Ether’deki değerlenme yüzde 350’yi bulunca bir anda “en genç kripto milyoneri” unvanını kazanarak dünyanın gündemine oturdu. O tarihte Buterin’in cüzdanında aşağı yukarı 334 bin Ether olduğu söyleniyordu. Bu miktar Ether’in 31 Aralık’taki değeriyle hesaplandığında 1 milyar 270 milyon dolar gibi bir rakama tekabül ediyor.

Rusya’da Moskova’nın güneybatısında yaklaşık 1000 yıllık bir şehirde doğan Buterin’in annesi finansal analist, babası ise bilgisayar bilimciydi. Daha iyi iş imkânları için Kanada’ya göçen aile, Buterin’i özel okula gönderdi. Burada programlama, ekonomi ve Bitcoin’e merak saran Butelin, 2013 yılında yani henüz 19 yaşındayken Ethereum isimli projesinin beyaz kağıdını yayınladı. O dönemde Ethereum’u bilim kurgu unsurlar için bir Wikipedia sayfası olarak nitelendiriyordu.

Beyaz kağıtta Bitcoin’in arkasındaki blok zinciri teknolojisinin başka amaçlar için de kullanılması öneriliyordu. Yanı kullanıcılar blok zinciri üzerinden sadece token’ları değil, evler, hisseler gibi başka varlıkları da alıp satabilecekti.

Bu projesi için 18 milyon dolar civarında fon toplayan Buterin, bir grup geliştiricinin de desteğiyle, Ethereum’un ilk versiyonunu Temmuz 2015’te yayınladı. İlk yıl bazı dalgalanmalar yaşandı ancak kademeli de olsa fiyat artışları devam etti.

2016 yılındaki bir hacker saldırısıyla 50 milyon değerindeki Ether buhar oldu. Bu durum kripto paranın değerinin dibe vurmasına neden oldu. Ancak 2017’de yaşanan kripto para patlaması Ethereum’un fiyatını da 8 dolardan 840 dolara çıkardı yani 105 kat artırdı. O günden bu yana popülerliği günden güne artan Ether’in piyasa hacmi Nisan 2020’de 19 milyar dolara ulaştı. 31 Aralık itibarıyla Ether’in toplam değeri 441 milyar dolar olarak hesaplanıyor.

Ethereum’un beyaz kağıdını yayımlamadan önce Buterin kısa bir süre Waterloo Üniversitesi’nde eğitim gördü. Burada tanınmış kriptograf Ian Goldberg’den dersler aldı ve sadece kripto paralara odaklanan ilk yayınlardan biri olan “Bitcoin Magazine” isimli dergiyi kurdu.

2013’te bahar döneminin sonunda Thiel Bursu’nu kazandı. Bu burs kapsamında her yıl 24 üniversite öğrencisi 2 yıllık süre zarfında 100.000 dolarlık bir burs almaya hak kazanıyor. Bursun şartı şu: Okulu bırakacaksınız ve kendi işinizi kuracaksınız. Butelik için bu şartın karşılığı da Ethereum’un hayata geçirilmesi oldu.

Haziran 2017’de kripto para patlaması Ethereum’u Bitcoin’in bir numaralı rakibi haline getirdiğinde, sosyal medyada Butelik’in öldüğü söylentileri yayılmaya başladı. Coindesk’e göre, ilk olarak 4chan’de çıkan söylentilerde Butelik’in bir Trafik kazası sonucu hayatını kaybettiği söyleniyordu. Ortada bir kanıt olmasa da söylenti internette hızla yayıldı.

Butelik hayatta olduğunu kanıtlamak için el yazısı bir notu kameraya gösterdiği bir fotoğraf tweet’emek zorunda kaldı. Fotoğrafta zincirdeki en son Ethereum bloğunun numarası (yani ‘hash’i) yazıyordu.

Aynı şeyi birkaç ay önce de WikiLeaks kurucusu Julian Assange yapmıştı. Kendi hakkındaki ölüm söylentilerini bastırmak isteyen Assange, Bitcoin’in en son hash’inin yazılı olduğu bir kağıtla kameraya poz vermişti. Her iki durumda da hayatta olmayan bir kişinin bu sayı dizisini önceden tahmin etmesi mümkün olmadığından, Butelik ve Assange’ın yaşadığından kimsenin şüphesi kalmadı.

PUTİN’LE GÖRÜŞTÜ, ‘SAHTE NAKAMOTO’YA SAVAŞ AÇTI

Aynı günlerde, Buterin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le bir araya gelerek Rusya’da hızla gelişmekte olan kripto ortamını konuştu. O dönemde ABD’de ve Avrupa’da kripto paralar henüz kısıtlı kullanımdayken, Rusya’da hızla yayılıyordu.

CNN’in aktardığına göre, o yıl Rusya Merkez Bankası token’lara karşı bir uyarı yayımlamıştı. Uyarıda Bitcoin ve alakalı paraların anonimliğinin kara para aklama, terör finansmanı gibi yasadışı işlere zemin hazırlayabileceği belirtiliyordu. Daha sonra bir yetkili de olası kısıtlamalardan bahsetmişti.

Ancak 2 Haziran günü, Kremlin’den yapılan açıklamada, Putin’in St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu’nda Buterin’le görüştüğü bildirildi. Buterin Putin’e geliştirdiği teknolojilerin Rusya’daki kullanım fırsatlarından bahsetmiş Putin de olası Rus ortaklarla işbirliği kurma fikrini desteklemişti.

2018 yılında Buterin Seul’de düzenlenen Deconomy konferansına katıldı. Konferans kapsamında Bitcoin üzerine bir panel yapılacaktı. Panelin katılımcılarından biri de Avustralyalı iş adamı Craig Wright’tı.

Wright kripto dünyasında çok ünlüydü zira 2015’te Wired dergisi tarafından Bitcoin’in yaratıcısı Satoshi Nakamoto olduğu öne sürülmüştü. Wired birkaç gün sonra bu iddiayı geri çekti ama Wright, Nakamoto olduğu iddiasını benimsedi; konferanslarda konuşmaya ve Bitcoin adına davalar açmaya başladı.

Bitcoinin en büyük sırrı çözülüyor Satoshi Nakamotonun kim olduğu ortaya çıkıyor

Buterin, Wright’ın iddialarına şiddetle karşı çıkanlardandı. Bu nedenle kendi kendine konferansı canlı tweet’leme vazifesini üstlenip bıkmadan 62 tweet’lik bir zincir hazırladı.

En sonunda soru-cevap kısmında da ayağa kalkıp bombayı patlattı: “Craig Wright’ın bu kadar hata yaptığını ve alakasız laf ettiğini düşünürsek, neden bu sahtekârın bu konferansta konuşmasına izin veriliyor?” (Salondakilerden yoğun alkışlar, Wright’tan sessizlik…)

Butelik’le ilgili ilginç detayların sonu gelmiyor ama en ilginçlerinden biri de yaşlanmayı durdurup insan ömrünü uzatmaya odaklanan çalışmalarla ilgileniyor olması. Bunu biz demiyoruz, Twitter’daki sabitlenmiş tweet’inde kendisi söylüyor. Dahası risk sermayedarı Morgan Beller’a verdiği bir röportajda da Buterin, bu konuya değinmişti.

Ethereumun arkasındaki sekiz kişilik yüzük kardeşliği

 

Matematik dehası olarak tanınan Charles Hoskinson, kısa süre içinde Ethereum grubunun en etkili üyelerinden biri haline geldi ve Ethereum’un ilk CEO’su oldu. Ancak diğer kurucularla arasındaki uyumsuzluk nedeniyle projedeki rolü birkaç ay içinde sona erdi. Hoskinson, Ethereum’un kâr amaçlı bir proje olmasını savunuyordu, Buterin ise bu fikre karşı çıkıyor ve kâr amacı gütmeyen bir platform istiyordu.

Ayrılığın nasıl olduğuna dair birden fazla hikaye mevcut. Hoskinson projeden kendi isteğiyle ayrıldığını belirtiyor, başkaları Buterin’in Hoskinson’ı kovduğunu söylüyor. Her şekilde ikili halen birbirinden pek hoşlanmıyor ve sık sık diğerinin metotlarını eleştiren açıklamalar yapıyor.

Hoskinson, Ethereum’dan ayrıldıktan sonra rakip blok zinciri platformlarından Cardano’yu hayata geçirdi. Cardano’nun dahili kripto parası ADA da 2021 yılının kazandıran değerlerinden oldu.

“ETH katili” olarak bilinen Cardano da kullanıcıların kendi projelerini geliştirmelerine izin veren bir blok zincir yapısı.

Ethereumun arkasındaki sekiz kişilik yüzük kardeşliği

 

İngiliz bilgisayar bilimci Gavin Wood, Ethereum tayfasına 2014 yılında katıldıktan sonra önemli yazılımcılardan biri haline geldi. Hatta ilk Ethereum test ağını yaratan kişi de CTO konumundaki Wood’du. Bunun yanı sıra Wood’un Ethereum’un programlanmasında da birçok önemli katkısı oldu.

Wood, 2016’da Ethereum’dan ayrılıp Polkadot’ı kurdu. Farklı blok zincirleri birbirine bağlamayı amaçlayan Polkadot da bir başka ETH katili kripto ağı olarak görülüyor. Polkadot’ın dahili kripto parası DOT da tıpkı ADA gibi, 2021’de yatırımcılarına çok kazandırdı.

Wood da zaman zaman Ethereum’a yönelik eleştirel açıklamalarıyla gündeme geliyor. Örneğin 2020’de katıldığı bir etkinlikte, Ethereum’daki işlem hızının Polkadot’a kıyasla çok daha düşük olduğu yönünde bir salvo savurmuştu.

Ethereumun arkasındaki sekiz kişilik yüzük kardeşliği

 

Kanada doğumlu olan Joe Lubin, 2013 yılında aralarına katıldığı diğer Ethereum kurucularına kıyasla çok farklı bir profil çiziyordu. Diğer kurucular 20’lerindeyken o 50’lerine merdiven dayamış vaziyetteydi ve oldukça oturmuş bir kariyeri vardı.

Çocukluğundan beri ilgilendiği squash ve matematik sayesinde, Rubin Princeton Üniversitesi’nde bilgisayar bilimi alanında eğitim aldı. (Buradaki en yakın arkadaşlarından biri de milyarder hedge fon yatırımcısı Michael Novogratz’di.) Mezun olduktan sonra Princeton robotik laboratuvarını yönetti, New York’ta iki bilgisayar şirketinde yazılım ve yapay zekâ danışmanı olarak görev yaptı ardından 2 yıl kadar da Goldman Sachs’te çalıştı. (Financial Times’a verdiği bir röportajda, “Ben hiçbir zaman Wall Street insanı olmadım, ben bir yazılım insanıyım” diyordu.)

Ancak 2008 krizi nedeniyle geleneksel finans sistemine inancını kaybeden Lubin, yenilik arayışında Ethereum’un parçası oldu. O da Ethereum’u kâr amaçlı, ticari bir girişim olarak hayata geçirmek isteyenlerdendi. Buna rağmen Lubin ve Buterin dengeli bir ilişki kurmayı başardı.

Lubin, Buterin’in dehasına saygı duyuyor ve maddi şeylerle gerçekten hiç ilgilenmediğini görüyordu. (“Tek derdi dünyayı değiştirmekti” diye konuşmuştu Financial Times’a.) Buterin ise Lubin’in siyaset ve yüksek finans konularındaki tecrübelerine ve yol göstericiliğine güveniyordu. Birçokları için Buterin kadar öne çıkmasa da Euthereum’un başarısında Lubin de aynı oranda önemli bir role sahipti.

Ethereum’un kurucularından olmanın yanı sıra, Lubin, kâr amaçlı bir Ethereum geliştirme şirketi olan ConsenSys’in de kurucusu. ConsenSys, Ethereum üzerinde birçok proje hayata geçirdi. Bu bağlamda ilk akla gelen örnek, en yaygın kullanılan “cüzdan”lardan biri olan MetaMask. ConsenSys’in 2021’de JPMorgan, UBS gibi birçok kaynaktan yatırımlar aldığını da hatırlatalım.

2018 yılında Forbes dergisi tarafından kripto dünyasının en zengin ikinci insanı ilan edilen Lubin’in kişisel servetinin de 1 milyar dolarla 5 milyar dolar arasında değiştiği düşünülüyor.

Ethereumun arkasındaki sekiz kişilik yüzük kardeşliği

 

Kanadalı Anthony Di Iorio, Buterin kendisini Ethereum’a davet etmeden önce bir yatırımcı ve bir Bitcoin meraklısı olarak tanınıyordu. Ethereum’un kâr amacı gütmeyen bir platform olması fikrinden pek hoşlanmayanlardan biri olan Di Iorio, Buterin’in davetine rağmen, grupta çok etkin bir rol almamayı tercih etti. Daha sonra 2014 yılında Decentral’ı kuran Di Iorio, bu çatı altında Jaxx Liberty kripto cüzdanını kullanıcılara sundu. Jaxx’ın kullanıcı sayısı 2021’de 1 milyona ulaştı.

Di Iorio’yla ilgili  bu yıl Haziran ayında gündeme bomba gibi düştü. Kripto dünyasını bırakacağını ve Decentral’ı satacağını açıklayan Di Iorio, yüzlerce milyon dolar değerinde olduğunu söylediği şirketin karşılığını kripto para olarak değil geleneksel para ya da Hisse senedi gibi bir yolla almak istediğini belirtti.

Bloomberg’e konuşan Di Iorio, kararının en önemli sebeplerinden birinin kişisel güvenliğiyle ilgili kaygıları olduğunu vurgulayarak, “Artık ‘kriptocu adam’ olarak tanınmak istemiyorum. Kendimi bu ortamda güvende hissetmiyorum. Eğer daha büyük sorunlara odaklanmış olsaydım, daha güvende hissederdim” dedi. Haberde 48 yaşındaki Di Iorio’nun, 2017’den beri bir güvenlik ekibiyle birlikte dolaştığı, özellikle seyahatlerinde korumalarını yanından ayırmadığı da haberde yer aldı.

Di Iorio ayrıca hayır işlerine ve kripto dışındaki projelere odaklanma arzusunun da kararında etkili olduğunu belirtti. “Daha karmaşık sorunlara odaklanmak” istediğini söyleyen Di Iorio’nun en son sıfır emisyonlu araç çalışmaları yapan Project Arrow’a dahil olduğu biliniyor. Forbes, Haziran ayında Di Iorio’nun kişisel servetinin 1 milyar dolar olduğunu bildirmişti.

Mihai Alisie, 2011 yılında Buterin’le birlikte Bitcoin Magazine’i kuranlardan biriydi. Ethereum’un ilk zamanlarında hukuki ve finansal tabanını oluşturan İsviçre merkezli şirketin kuruluşunda Alisie önemli bir rol oynadı.

Aynı zamanda 2015 yılına kadar, platformu destekleyen Ethereum Vakfı’nun başkan yardımcılığını yapan Alisie, buradan ayrıldıktan sonra Akasha’yı kurdu. Akasha, teknolojiyi sosyal amaçlar için kullanmayı amaçlayan bir kripto projesi olarak tarif ediliyor.

Bilgisayar programcısı Jeffrey Wilcke, Ethereum’un ilk zamanlarında oldukça kritik bir konumdaydı. Wilcke platformun Google Go dilindeki bir versiyonunu yazdı, bu proje daha sonra Go Ethereum’a (ya da kısaca Geth’e) dönüştü.

Wilcke, Ethereum’dan ayrıldıktan sonra erkek kardeşiyle birlikte Grid Games isimli bir oyun şirketi kurdu. Ayrıldıktan sonra Ethereum’daki gergin ortamdan bahseden kişilerden biri de Wilcke’ti. Wilcke, 2019’da Twitter’da girdiği bir diyalogda Ethereum içindeki sorunları ilk günlerde çözmeye çalıştığını ve başarısız olduğunu belirtiyor ve “Ben de durumu olduğu gibi kabullendim ve mükemmel bir blok zinciri geliştirmeye çalıştım. Enerjim bu tür dramalardan uzakta başka yerlere harcandığında daha faydalı olacaktı” diyordu.

8 kişilik grup içinde en esrarengiz olan ve kamuoyu önüne en az çıkan kişi Amir Chetrit. Chetrit, Ethereum’a katılmadan önce tıpkı Buterin gibi, Colored Coins isimli bir kripto startup’ında çalışıyordu.

Ethereum’a dair “Out of Ether” isimli bir kitabı bulunan gazeteci Matthew Leising’e göre, diğer kurucular Chetrit’in üzerine düşeni yapma konusunda yeterli olmadığını düşünüyordu. Leising, bu nedenle, Buterin’in tıpkı Hoskinson gibi Chetrit’i de projeden kovduğunu belirtiyor.

 

Numberone.com.tr

Haber

İlginizi Çekebilir

https://gdetr.hit.gemius.pl/lshitredir/id=nFDgxIg39z04pJ3BaDqC1pRMPxLudruTz4I1XNvJb9v.E7/fastid=dygtetbdsrvesacqjgexzeyxexmi/stparam=wggqnkksqw/nc=0/gdpr=0/gdpr_consent=/url=https://www.casper.com.tr/?utm_medium=Radio&utm_source=Number-One-Sundu&utm_cam=Radio