Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği açısından Lapseki bölgesindeki kıyı sularının belirlenen değerlerden yüksek olduğuna dikkat çekilen araştırmada şu ifadelere yer verildi: “Hem Gelibolu hem Lapseki istasyonunun diğer istasyonlara göre daha yüksek mikrobiyel yükte olduğu görülmüştür. Bu bölgedeki köprü inşaatı dolayısıyla yaşanan hareketliliğin mikrobiyel yüke de yansıdığı düşünülmüştür. Türk gıda kodeksinde verilen mikrobiyolojik kriterlere göre her iki istasyondaki E. coli yükü standarda uymamaktadır. Deniz suyunun mikrobiyel kalitesinin düzenli aralıklarla test edilmesi ve yeterli kalitedeki sulardan avlanan midyelerin ısıl işlemden geçilerek tüketilmesi önerilmektedir. Lapseki deniz suyu örneklerinde Bacillus spp. sayılarının Gelibolu ve merkez ve Lapseki istasyonlarında yüksek olduğu görülmüş, bu durum bu istasyonlardan alınan midye örneklerindeki Bacillus spp. sayılarının yüksekliğinin nedeni olarak belirlenmiştir.”
“Yaptığımız çalışmada analize alınan midye örneklerinin yüzde 50’sinde koliform bakteri saptanmış olup, en yüksek değer Gelibolu istasyonunda olarak belirlenmiştir. En yüksek E. coli varlığı ise yine Gelibolu istasyonunda, toplam midye örneklerinin yüzde 27.7’sinde saptanmıştır. Körfez İşbirliği Konseyi (Gulf Cooperation Council, GCC) Standardizasyon kuruluşu (GSO) tarafından midyelerde bulunmasına izin verilen E. coli limiti Gelibolu istasyonunda limitler aralığındayken, Lapseki istasyonu E. coli yükü açısından daha iyi durumdadır. Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Tebliği’ ne göre ise, E. coli midyelerde bulunmamalıdır. Bu standarda göre her iki istasyondan da alınan midyeler tüketime uygun değildir.”
Numberone.com.tr