Her gün 200 milyondan fazla insanın ziyaret ettiği, dünya gündeminin belirlendiği Twitter’ın kurucusu ve CEO’su Jack Dorsey, bir anda istifa edip yerini adı sanı duyulmamış genç bir göçmene bıraktı. Peki kim bu yeni CEO ve daha da önemlisi neden böyle bir tercihe gidildi? İşte detaylar…
JACK DORSEY: BENİM SEÇİMİM DE OYDU
Twitter CEO’su Jack Dorsey, dün şirket çalışanlarına gönderdiği ve kişisel hesabından tweet’lediği uzun bir e-postayla istifa ettiğini duyurdu. Yerine kimin geçeceğini de açıklayan 45 yaşındaki Dorsey, “Parag CEO’muz oluyor. Yönetim kurulu oldukça kapsamlı bir süreçte bütün seçenekleri değerlendirdi ve oybirliği ile Parag’ı seçti. Şirketi ve ihtiyaçlarını ne kadar derinden anladığını düşünürsek, bir süredir benim seçimim de oydu. Bu şirketin dönüşümünü sağlayan her kritik kararın arkasında Parag vardı. (…) Onun CEO’luğuna sonuna kadar güveniyorum” ifadelerini kullandı.
not sure anyone has heard but,
I resigned from Twitter pic.twitter.com/G5tUkSSxkl
— jack⚡️ (@jack) November 29, 2021
Twitter çalışanları Dorsey’nin kimden bahsettiğini tabii ki biliyordu ama şirketin ve sektörün dışında kalanların aklında kaçınılmaz bir biçimde “Kim bu Parag?” sorusu oluştu.
İşte cevabı…
2014’TEN İTİBAREN EN YAKIN DESTEKÇİSİ
Hürriyet’in haberine göre, Dorsey’nin “Şirketin dönüşümünü sağlayan her kritik kararın arkasında Parag vardı” sözüne bir bakalım. Hakikaten Dorsey, 2014 yılında henüz şirketin yürütücü başkanıyken Twitter’ın makine öğrenmesi ve yapay zekâ kapasitesini geliştirebilmesi yönünde bir hamle yaptığında, bu zorlu projeyi bir mühendis olan Agrawal’e emanet etti.
Daha sonra CEO koltuğuna oturduğunda Twitter’ın alt yapısının yenilenmesi sürecinde Dorsey’nin seçtiği kişi yine Agrawal’di. Son olarak Dorsey, 2019’da Twitter’ın geleceğinin merkezsizlik kavramı ve blok zinciri gibi teknolojiler üzerine kurulu olacağını hayal ettiğinde, bu hayali gerçekleştirmesi için topu bir kez daha Agrawal’e attı.
Dolayısıyla CEO’luk koltuğundan kalkarken de yerini ve kurucusu olduğu dev şirketi, 37 yaşındaki bu Hindistanlı mühendise bırakmasından daha doğal bir şey yoktu.
AGRAWAL “GÜVENLİ TERCİH”
Agrawal, 2017 yılından beri Twitter’ın teknolojiden sorumlu tepe yöneticisi yani CTO’su. Ancak kamuoyunun neredeyse hiç tanımadığı bir isim. Bu nedenle her ne kadar Dorsey oybirliği ile seçildiğini söylese de New York Times’a konuşan bazı şirket kaynakları, Agrawal’in seçilmesine şaşırdıklarını belirtti.
Bununla birlikte Agrawal’in tam da bu tanınmamışlık nedeniyle seçildiği yorumları da yapılıyor. Mark Zuckerberg, Elon Musk hatta Dorsey’nin kendisinin de aralarında bulunduğu gibi “ünlü” mertebesine erişmiş kurucu CEO’lardan çok farklı bir profili bulunan Agrawal, Twitter’ın yatırımcılarının gözünde şirketin açacağı yeni sayfayı yazmak için biçilmiş kaftan olarak görülüyor.
Guardian’a konuşan CFRA Research analisti Angelo Zino, Twitter hissedarlarından Elliott Management’ın Dorsey’e istifa etmesi için baskı yaptığını hatırlatarak, “güvenli tercih” olarak nitelendirdiği Agrawal’in yatırımcıların gözüne girebileceğini belirtti. En azından yakın zamanda şirketin yönünün ve politikalarının değişmeyeceği ancak atılacak adımların hızlanacağı düşünülüyor.
Agrawal teknik kökenli olduğundan ürünü geliştirmeye odaklı bir yönetici olacak gibi görünüyor. Bu da Twitter’ın günlük 211 milyon kullanıcısı için yeni ürünler çıkarmak konusunda çok yavaş hareket ettiğini düşünen yatırımcıları memnun eden ve Agrawal’in CEO’luk koltuğuna oturmasında rol oynayan bir özellik. Şirket içinden kaynaklar, bir mühendisin başa geçişinin diğer birçok teknoloji şirketinde olduğu üzere Twitter’da da başarıyı getireceğine inanıyor.
“SİZİN YÜRÜDÜĞÜNÜZ YOLLARDA YÜRÜDÜM”
Diğer yandan 10 yıldır Twitter’da çalışıyor olması ve yukarıda saydığımız tüm bu önemli projelere imza atmış olması da Agrawal’in seçilmesini destekleyen faktörler. CEO’luk görevi dün başlayan Agrawal de şirket çalışanlarıyla paylaştığı mesajında, şirketi çok iyi tanıdığına ve çalışanlarla olan yakın ilişkilerine vurgu yaptı.
Deep gratitude for @jack and our entire team, and so much excitement for the future. Here’s the note I sent to the company. Thank you all for your trust and support ? https://t.co/eNatG1dqH6 pic.twitter.com/liJmTbpYs1
— Parag Agrawal (@paraga) November 29, 2021
“SİZİN YÜRÜDÜĞÜNÜZ YOLLARDA YÜRÜDÜM”
Aynı zamanda Twitter üzerinden paylaştığı mesajda Agrawal şu ifadeleri kullandı:
“Bu şirkete 10 yıl önce katıldığımda çalışan sayısı 1000’den azdı. Sizin yürüdüğünüz yollarda yürüdüm, inişleri ve çıkışları, engelleri ve zorlukları, kazanımları ve hataları gördüm. Ama hem o zaman hem de şu an, her şeyden öte, Twitter’ın inanılmaz etkisini, süregelen ilerlememizi ve önümüzdeki heyecan verici fırsatları görüyorum.”
TAM BİR AMERİKAN RÜYASI
CEO’luk pozisyonunda, yılda 1 milyon dolar maaşın yanı sıra çeşitli ikramiyeler ve 12,5 milyon dolar değerinde sınırlı hisee birimleri ile performans bazlı hisse birimleri alacak olan Agrawal, ABD merkezli büyük teknoloji şirketlerinin başına geçen Hindistan doğumlu yöneticiler listesinin son ismi oldu.
Şu an Microsoft, Google, IBM gibi devlerin hepsinin direksiyonunda Güney Asyalı yöneticiler oturuyor. Silikon Vadisi’nden gelen yorumlarda Agrawal’in yükselişi tam bir Amerikan rüyası olarak değerlendiriliyor.
Örneğin Stripe CEO’su Patrick Collison, Agrawal’i tebrik etmek için paylaştığı tweet’inde, “Hindistanlıların teknoloji dünyasındaki akıllara durgunluk verici başarısını izlemek harika. Bu aynı zamanda Amerika’nın göçmenlere sunduğu fırsatlar açısından da çok iyi bir hatırlatıcı” yorumunu yaptı.
ENKAZ MI DEVRALDI?
Ancak Twitter’ın CEO’su olmanın Agrawal için kolay bir iş olmayacağı da ortada. Zira 2006’da kurulan San Francisco merkezli şirket bir süredir çeşitli sorunlarla boğuşuyor.
Bir yanda yukarıda da dediğimiz üzere Elliott Management gibi aktivist yatırımcılarını sakinleştirmeye çalışan Twitter yöneticileri, bir yandan da ABD Kongresi’nin ifade özgürlüğünün sansürlenmesi, siyasi kutuplaşma vb. konulardaki baskılarına göğüs germeye çalışıyor.
ABD eski Başkanı Donald Trump’ın paylaşımları nedeniyle engellenmesi Twitter’ı nefret söylemi ve yalan/yanlış bilginin yayılımı gibi konulardaki tartışmaların merkezine oturttu. Ancak bu sorunlar Trump’ın başkanlığının sona ermesinin ardından da devam etti. Dorsey yıllardır nefret söyleminin ve yalan/yanlış bilginin yayılımının yönetimiyle ilgili Twitter politikaları bağlamında yıllardır eleştiri oklarının hedefi oluyordu.
Dijital Nefretle Mücadele Merkezi CEO’su Imran Ahmed, “Yeni CEO, platformunun sürekli haber gündemini ele geçirmek, sahte popülerlik ya da nüfuz yaratmak, dünyayı olduğundan daha farklı bir biçimde göstermek için kullanılan bir makine haline gelmesini önlemenin bir yolunu bulmak zorunda” dedi.
İLK İŞ GENÇLERE YÖNELMEK
Ciddi bir korsan saldırısı sonucu ağır yara alan Twitter’ın imajı da pek parlak değil. Daha genç kullanıcılara hitap eden TikTok ve Instagram gibi rakip uygulamaların büyüme hızının yanında oldukça yavaş kalan Twitter, kullanıcı sayısını artırmakta zorlanıyor.
Guardian’a konuşan Esquire Digital’ın CMO’su Jill Wilson’a göre, Agrawal’in önceliği de tıpkı Dorsey gibi genç kitleyi TikTok ve Instagram’dan Twitter’a çekecek hamleler yapmak olacak. Wilson, “Agrawal, Twitter’ın güncelliğini kaybetmemesini sağlamak, her günkü kullanıcıyı çekmek ve platform üzerinden para kazanmaya çalışmakla meşgul olacak” yorumunu yaptı.
Agrawal bir yandan Twitter’ın 2023 itibarıyla gelirini ikiye katlama çabalarını sürdürecek diğer yandan da Dorsey’nin başlattığı Twitter’ın merkezsizleştirilmesi projesini de devam ettirecek. Söz konusu proje, Twitter kullanıcılarının sitede neye izin verilip verilmeyeceğini kendilerinin belirledikleri bir yapı kurmayı amaçlıyor.
Teknoloji sektörü analistleri, Agrawal’i Dorsey’nin “ruhani halefi” olarak nitelendiriyor. İkisi de sessiz sakin, nazik, fazlasıyla teknik düşünen ve internetteki gücün ve kontrolün yeniden kullanıcılara verilmesi gerektiğini düşünen insanlar.
Twitter’a merkezsizleşme çalışmalarında danışmanlık da yapmış olan teknoloji haberleri sitesi Techdirt’ün kurucusu Mike Masnick, New York Times’a yaptığı açıklamada, “Agrawal, Twitter’ın dünyadaki yerine ve nasıl çalışması gerektiğine dair büyük resmi görüyor” diye konuştu.
MUMBAI’DE DOĞDU, DOKTORA İÇİN ABD’YE GİTTİ
Hindistan’ın Mumbai şehrine doğmuş olan Agrawal, ülkenin en elit teknik üniversitelerinden biri olan Hindistan Teknoloji Üniversitesi’nde bilgisayar mühendisliği eğitimi aldı. Ardından 2005’te ABD’ye taşındı ve Stanford Üniversitesi’nde bilgisayar bilimi doktorasına başladı.
Burada bilgisayarların büyük miktarda dijital bilgiyi saklamasına yarayan veri tabanı sistemleri üzerine çalışan bir araştırma grubuna katıldı.
Araştırmanın yürütücüsü ve Agrawal’in tez danışmanı Dr. Jennifer Widom, “Stanford’daki öğrenciler arasında matematiği ve bilgisayar biliminin temelini oluşturan teoriyi kavrayışıyla öne çıkıyordu” ifadeleriyle anlattı genç Parag’ı.
Widom şöyle devam etti:
“Hem matematik hem de teori becerisine sahip olmak sizi çok ilerilere götürebilir. Eğer teoride iyiyseniz, analitik düşünme, mantık kurma, karar alma beceriniz var demektir.”
“TEZİNİ BİTİRSİN DİYE BAŞININ ETİNİ YEDİM”
Veri tabanları üzerine çalışıyor olması Agrawal’i her an dünyanın dört bir yanından milyonlarca kullanıcının veri akışını idare eden Twitter için mükemmel bir aday haline getirmişti. 2011’de şirket bünyesine katılıp reklam teknolojilerini yöneten mühendislik ekibinin kilit üyelerinden biri haline geldiğinde Agrawal henüz doktorasını tamamlamamıştı. Widom, “Tezini bitirmesi için başının etini yedim” diye anlattı o günleri.
Twitter’ın reklam ekibi, makine öğrenmesi olarak adlandırılan matematik sistemlerini geniş kapsamlı olarak kullanan ilk ekipti. Bu teknikleri kullanan Agrawal ve arkadaşları, kullanıcı hedefli reklam gösterme yolları geliştirerek Twitter’ın reklam gelirinin artmasını sağladı. Bu da Agrawal’in şirket içindeki konumunu güçlendirdi.
Ardından kısaca TAG olarak bilinen Twitter Mimari Grubu’na katılan Agrawal, şirketin geliştirilmekte olan projelerine yön veren isimlerden biri oldu.
CTO OLDUKTAN SONRA DA SESSİZLİĞİNİ KORUDU
2015’te CEO olarak Twitter’a geri dönen Dorsey’nin, uygulamanın zaman akışına yeniden odaklanılması yönündeki çalışmalarında en yakın kurmaylarından biri Agrawal oldu. Daha sonra 2017’de de CTO’luğa terfi etti.
O dönemde Twitter’ın makine öğrenme çalışmalarını yöneten Kevin Quennesson, “Parag’ı pragmatik olarak nitelendirebilirim. İlk mühendislerden biri olarak, son 10 yılda içeride kuvvetli bağlar kurdu” diye konuştu.
Ancak CTO olduktan sonra dahi Agrawal, dikkat çekmeyen bir profil benimsemeyi sürdürdü. Perde arkasında Twitter’ın hızla yeni ürünler ve hizmetler sunmasına engel olan parçalı teknik altyapısını yeniden inşa etmek için çalıştı. Twitter’ı bulut sistemine geçiren kişi de Agrawal oldu.
TWITTER’IN BLUESKY’DAKİ TEMSİLCİSİ
2019 yılında Dorsey, Twitter’ın merkezsiz bir sosyal medya yaratımı için çalışan bağımsız bir araştırma girişimini finanse edeceğini duyurdu. Bluesky isimli bu girişim kullanıcılara kendi moderasyon kararlarını verme ve içeriği öne çıkarmak için kendi algoritmasını uygulama şansı tanımayı amaçlıyor. Twitter’ın projeye yaptığı katkıların sorumlusu da Agrawal oldu.
Agrawal, geçtiğimiz haziran ayında bu konuda verdiği bir röportajda, “Bireyleri ve üçüncü şahısları güçlendirmenin, toplulukların sorunlarını çözmeye yardımcı olacağına ve daha fazla insan yardım edeceğine inanıyoruz” dedi ve ekledi:
“Birçok insan çözümün parçası olmak istiyor ve şu an bunu yapabilmelerinin tek yolu Twitter’da nasıl çalışacaklarını ya da bizimki gibi bir şirket tarafından nasıl öncelik haline getirileceklerini bulmak. Algoritma seçiminin ardında da bu mantık yatıyor.”
Agrawal, Twitter’ın “Hangi içerik kaldırılmalı?” gibi tartışmaları geride bırakıp algoritmaların içeriği nasıl öne çıkardığını konuşmak istediğini de ifade ederek, “Bizim rolümüz ‘Bir miktar içerik barındırıyoruz’dan ‘İnsanları ilgilendikleri şeylere yönlendiriyoruz’a değişti. Bu meseleyi, ‘Bir şey hangi bağlamda ve nasıl ilgi çekiyor?’ sorusu üzerinden düşünüyoruz. Neyi barındırıp barındırmadığınız 10 sene öncesinin bir sorunu” yorumunu yaptı.
Agrawal, kripto paraları Twitter’a entegre etme çalışmalarını da yönetti. Ayrıca Twitter algoritmasındaki hatalar ve taraflı uygulamalar (örneğin fotoğrafların kırpılırken erkeklerin ya da beyazların öne çıkması gibi) konusunda da şeffaf olunmasını savunanların başında geliyordu.
Numberone.com.tr