Just stop lookin’ for love
Sadece aşkı aramayı bırak
Girl, you know you still got time
Kızım biliyorsun hala zamanın var
Girl, you know you still got time
Kızım biliyorsun hala zamanın var
Girl, you know you still got
Kızım biliyorsun hala var
Just stop lookin’ for love
Sadece aşkı aramayı bırak
You still got time
Hala zamanın var
Girl, you know you still got time
Kızım biliyorsun hala zamanın var
Girl, you know you still got time
Kızım biliyorsun hala zamanın var
This could be something if you let it be something
Eğer bazı şeylerin olmasına izin verseydin bazı şeyler olabilirdi
Don’t scare me away
Beni uzaklaştırmaktan korkma
Turning something’s into nothing, babe
Bazı şeylerin içinde hiç bir şey dönmez bebeğim
You’re already used to the games, babe
Sen çoktan oyunlarını oynadın bebeğim
You play your role and I play the same
Rolünü oynuyorsun ve aynısını oynuyorum
Come give it to me, yea ah yea
Gel bana ver onu , yea ah yea
Come give it to me, play by play
Gel ve bana ver onu , oyundan oyuna
I could tell you’ve been bored all day
Sana tüm gün sıkıldığını söyleyebilirdim
Cuz you’re young and you still got time
Çünkü sen gençsin ve hala zamanın var
Don’t waste your time
Zamanını boşa harcama
We been wasting away, aw yeah
Uzaklaşarak ziyan ediyoruz, aw yeah
And no matter what you say, aw yeah
Ve ne söylediğinin ne önemi var , aw yeah
That smile gon’ take you places
Seni götürdüğüm yerler gülümsetiyor
And I know you wanna see some faces
Ve biliyorum sen de bazı yüzleri görmek istiyorsun
I know I’m working my magic
Biliyorum ben sihirle çalışıyorum
And I know you diggin’ my fabric
Ve biliyorum benim kumaşımı kazıyorsun
I’m boyfriend material
Ben erkek arkadaş materyaliyim
You said it yourself you digging me
Sen beni kazdığını kendi kendine söyledin
And I’d be lying if I said it wasn’t equally (equally, babe)
Ve eğer eşit olmadığını söyleseydim yalan söylemiş olacaktım (eşit olarak bebeğim)
A feeling that we both feel (both feel)
Bir his ki ikimiz de hissediyoruz (ikimizde hissediyoruz)
Something that is so real (so real)
Bazı şeyler ki çok gerçek (çok gerçek)
But I got to let you know slowly
Ama izin verdim sen yavaşça biliyorsun
Well, it may be truthfully
Tamam gerçek dolu olabilir
But you just gotta stop looking for it
Ama sen sadece onu aramayı bırak
This could be something, yeah
Bazı şeyler olabilirdi ,evet
This could be
Bu olabilirdi
This could be something
Bazı şeyler olabilirdi
If you let it be something
Eğer bazı şeylere izin verseydin
It could be something, yeah
Bazı şeyler olabilirdi , evet
This could be
Bu olabilirdi
This could be something, yeah
Bazı şeyler olabilirdi ,evet
If you let it be something
Eğer bazı şeylere izin verseydin
Right now I wanna see ya
Şimdi seni görmek istiyorum