Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle:
Ziyaretim sırasında geniş görüşmeler ve her iki ülke arasında yaptığımız ve yapılacak projeleri değerlendirme imkanımız olacak. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ülkemiz ve milletimizle takdire şayan bir dayanışma sergileyen Pakistan Meclisi ile bir araya geleceğiz.
FETÖ İLE İLTİSAKLI KİŞİLERİN 20 KASIM’A KADAR PAKİSTAN’DAN GÖNDERİLMESİ KARARI
15 Temmuz darbe girişimi akabinde Pakistan’ın kadir şinaslığına bir kez daha tanık olduk. Pakistan Meclisi’nden bir heyet ülkemize gelerek dayanışma mesajı verdiler. FETÖ’nün Pakistan içindeki varlığını sonlandırma noktasında hemen harekete geçtiler ve atılması gereken adımlar neyse Milli Eğitim Bakanlığımız ve Maarif Vakfı’mızla iş birliği halinde sürdürüyorlar.
Örgütle iltisaklı kişilerin 20 Kasım’a kadar ülkeden def edilmesi konusu bizim tarafımızdan memnuniyetle karşılandı. Türkiye, Pakistan’ın terörle mücadelesine tam desteğini sürdürecek. Şer şebekelerinin ne bizim ne de Pakistanlı kardeşlerimizin geleceğini karartmasına izin vermeyeceğiz
BAŞKANLIK YA DA CUMHURBAŞKANLIĞI OLMASINDA BİR SIKINTI SÖZKONUSU DEĞİL
Şu anda gerek AK Parti gerekse MHP’nin kendi aralarında yapmakta oldukları bu çalışmanın öncelikle cumhurbaşkanı olarak bana düşen boyutu hayırlı olsun temennisinde bulunmaktır. Çalışmanın ‘başkanlık ya da cumhurbaşkanlığı’ olmasında benim için herhangi bir sıkıntı söz konusu değildir. Parlemontada 367 yakalanır mı yoksa referandum kararı mı çıkar, bunu o zaman göreceğiz. Milletimin vereceği bir karardır. Metne kam olarak muttali olduğumuzda değerlendirmelerimizi yapacağız. Sadece partiden ilişiğinin kesilip kesilmemesi konusunda benim kanaatim bir cumhurbaşkanının partisiyle ilişkisinin kesilmesi ülkedeki siyasi etkinliğin zafiyet bulmasını getirir.
PARTİDEN İLİŞİĞİNİN KESİLMESİ DOĞRU DEĞİL
Benim kanaatim bir cumhurbaşkanının partisiyle ilişiğinin kesilmesi bir defa ülkedeki siyasi etkinliğin, aktif yapının zafiyet bulmasını getirir. Bunun için, böyle bir adım atılıyorsa ki ‘fiili başkanlık’ diye zaman zaman Sayın Bahçeli’nin ifade ettiği şekliyle yani cumhurbaşkanlığı sistemine bu şekilde girildiği anda, o zaman tabii ki partiden ilişkisinin kesilmesi doğru olmayacaktır. Partisiyle beraber bu yolu yürümesi, bu süreci işletmesi, şüphesiz ki hem mensubu olduğu partisini hem de cumhurbaşkanının kendisini güçlü kılacak ve çok daha kararlı, dayanışma içerisinde adımlar atılmış olacaktır.
FAZLA ZAMAN KAYBETMEDEN EL-BAB SÜRECİNİN TAMAMLANACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM
İki kilometre gibi bir mesafede ÖSO bizim Özel Kuvvetlerimizin desteğinde kuşatmasını planlandığı şekilde sürdürmektedir. Çok fazla zaman kaybetmeden El-Bab sürecinin tamamlanacağını düşünüyorum. Orada bir direnme var ama fazla süreceğini tahmin etmiyorum. Mümbiç konusunda da gerek PYD gerek YPG’nin doğuya gitmesi söz konusuydu. Biz o sözün de gerçekleşeceğini bekliyoruz.
Almanya Dışişleri Bakanı’nın dün gerek Sayın Dışişleri Bakanımız gerekse bizimle yaptığı görüşmede terörle mücadeleyi sık sık ifade ediyorlar ama biz artık bu ifadelere sıcak bakmıyoruz. Biz eylem istiyoruz. 4500 dosyayı kendilerine ilettik. Bizim elimizdeki kayıtlarda 6 dosyanın Alman Parlamentosu’nda neticelendirildiği bilgisi var. Dün kendileri 90 dosya neticelendirildi dendi ama tabii kendileri de orada olayı yadırgadılar. Bu işin ne kadar gevşek tutulduğu görülüyor. Bir taraftan kalkacaksınız PKK’yı terör örgütü ilan edeceksiniz, terör örgütü ilan ettiğiniz bu örgüt mensuplarına müsamaha ile bakacaksınız. Hatta örtülü veya örtüsüz destek vereceksiniz. Bu nasıl dostluk? Aynı şeyi biz yapsak bize nasıl bakarlar?
BELÇİKA, SADECE PKK’NIN DEĞİL FETÖ’NÜN DE ÖNEMLİ BİR MERKEZİ
İşte dün Meclis’i gezdiler. Söyledik zaten, Federal Meclis bombalansa siz nasıl bakardınız? Terör örgütünün orada topladığı parayı dergiyi çıkartıp gösterdim. 13 milyon Euro para toplamışlar. Bütün bu gerçekler ortadayken ben diyorum ki gelin dayanışma halinde olalım. Bu terör örgütüne bu kadar yardım yapmayın. Hollanda’da olanlar, Belçika’da olanlar… Belçika sadece PKK’nın değil FETÖ’nün de önemli bir merkezi. Camilerimiz kundaklanıyor kimsede bir duyarlılık yok. Ne oldu? Kısa bir süre önce çok ciddi bir terör eylemi ile karşı karşıya kaldılar. Fransa da aynı şekilde. Bak bunun devamı gelir. Bugün bize yarın onlara.
MURSİ’NİN İDAM KARARININ KALDIRILMASI
Mursi için daha önce de bir idam kararı temyiz edilmişti. Bu ikincisi oluyor. Bu atılan adım zaten dürüst bir adım değildi ki. Bunlar uzun zamandır içerideler. Aileleri ne durumda? Şimdi müebbet hapis diyorlar. Atılacak adım şu dur, kimse Mısır’ın içişlerine karışmak olarak değerlendirmesin. Yüzde 52 ile seçilmiş bir cumhurbaşkanına onun yanında bulunan Savunma Bakanı’nın böyle bir darbede bulunmasını asla demokratik olarak niteleyemeyiz. Sayın Mursi ve arkadaşları için adil bir süreç işletilmemektedir. Sadece yeniden yargılanma yolunun açılması değil onların bir an önce serbest bırakılması aslolandır.
KEMAL ÖKEM BEY’İ İSRAİL’E BÜYÜKELÇİ OLARAK ATIYORUZ
Kemal Ökem Bey’i İsrail’e büyükelçi olarak atıyoruz. Onlar da elçi atıyorlar. Bugün sanırım görevine başlamış olacaklardır.
İDAM TARTIŞMALARI
Bu milletimizin talebidir. Bizim bu talebi geri çevirmemiz mümkün değil. Milletin bu talebi parlamentoya götürülür. Millet asıldır. Halkımın şunu da bilmesini istiyorum, azınlıkta değil, dünyanın çoğunluğunda idam vardır. En son işte Belarus’a gittim. Belarus bir Avrupa ülkesi ve başkanlık sistemi ile yönetilmektedir. Başkan dedi ki sistem bizde sistem çok iyi çalışıyor ve suç oranları düşük. Avrupa Belarus’a bu konuda çok saldırıyor. Başkan da dedi ki halkım memnun, suç oranları düşük. Tabii batı Belarus’un başkanına diktatör diye saldırıyor. Kim demokrat? Şu anda ABD’de görüyorsunuz. İstedikleri başkan olmadı diye Sayın Trump’a nasıl saldırdıkları ortada. Bu da dünyada kimin demokrat olduğunu göstermesi açısından çok çok önemli.