Toplumsal baskının kadınları nasıl bir rekabet içine soktuğunu ve aslında onlara yüzyıllardır dikte edilen şartları nasıl yeni nesillere iletiyor olduklarını sizler için Huffingtonpost’un bu haberinden derledik.
Kız çocuklara çok erken yaştan itibaren birbirlerini dış görünüşe göre yargılayabilecekleri öğretiliyor ve bu onlar için normalleştiriliyor. Yani siz gözde bir kız grubunun içinde olmak istiyorsanız genellikle güzel olmanız şart!
Kız çocuklara çok erken yaştan itibaren birbirlerini dış görünüşe göre yargılayabilecekleri öğretiliyor ve bu onlar için normalleştiriliyor. Yani siz gözde bir kız grubunun içinde olmak istiyorsanız genellikle güzel olmanız şart!
Sosyal statü bu kadar erken yaşta kadınlarda güzellikle belirlenirken, erkeklerde ise kimin ‘cool’ olup kimin olmadığına yön veren bir çok başka kriter var, örneğin zeka, yetenek ve takım çalışması gibi.
Aslında birini dış görünüşüne göre yargılamak oldukça çocukça bir davranış ama malesef bu alışkanlık olgunlaşınca yok olup gitmeyenlerden.
MTV Video Müzik Ödülleri gecesinde başarılı sanatçı Beyonce, kırmızı halıdan kızı Blue Ivy ile birlikte geçti. Anne kız her zaman ki gibi göz kamaştırıyordu.
Ama ne yazık ki Blue Ivy, doğduğu günden beri ‘çirkinliği’yle konuşuldu! İnternet üzerinde küçük kız resmen yerden yere vuluyordu.
Söylenenler gerçekten ‘çirkin’ ve ‘utanç verici’, bazı Twitter yorumları şöyleydi…
Ne yani, hepimiz sürekli Blue Ivy çok çirkin değilmiş gibi davranmaya devam mı edeceğiz? __gringa loca (@keltheyrich) 29 Ağustos 2016
Blue Ivy yüzüne bakılmayacak kadar çirkin ve bir çözümü de yok. Kusura bakmayın. gringa loca (@keltheyrich) 30 Ağustos 2016
s***imde bile değil, blue ivy çirkin @PhazeeWuhnn
Özür dilerim ama bence Blue Ivy çirkin bir bebek. Marissa ♛ (@marissaknight_) 3 Ağustos, 2016
Blue ivy bok gibi çirkin lol. Zavallı şey babasına benziyor. Serena Conejo (@Serenabooo47) 31 Ağustos 2016
Blue ivy s*k gibi çirkin, nedir. (@_gabyxo) 31 Ağustos 2016
Peki bu 4 yaşındaki kız hakkında tatsız yorumlar yapan kişilerin ortak özelliği nedir biliyor musunuz? Evet, hemen hemen hepsi kadınlar!
Peki biz burada Bule Ivy’ye ne öğretmiş oluyoruz? Büyüyünce bu yazılanları okuyacak ve hatta ergenlik çağında da muhtemelen bu tip eleştirilere maruz kalacak. Toplum olarak bu kıza ve buna maruz kalan kızlara, dış görününşüleriyle yargılanacaklarını ve nasıl göründüklerine dikkat etmeleri gerektiğini öğretmiş olmadık mı?
Blue Ivy de aslında ailesiyle vakit geçirip her çocuk gibi bundan keyif alan sıradan bir kız. Fakat evlerinde bilgisayar başında oturmuş bir çok kadının hakaretlerine maruz kalıyor.
Blue Ivy de aslında ailesiyle vakit geçirip her çocuk gibi bundan keyif alan sıradan bir kız. Fakat evlerinde bilgisayar başında oturmuş bir çok kadının hakaretlerine maruz kalıyor.
Bu eleştirileri püskürten yetişkinler aynı yorumlara maruz kalsaydı, belki kırılırdı, belki kızar ya da üzülürlerdi, ya da bu yorumu yapan kadını yerle bir edecek bir şeyler yapmaya çalışırlar. Peki neden bunun kendilerini nasıl etkileyebileceğini düşünmeden, empati kurmadan hareket ediyorlar?
Aslına bakarsanız, kadınlar birbirlerini yüzyıllardır eleştiriyor!
Bu tip davranışlar ise aslında güvensizlik ve yetersizlik gibi duygulara yol açıyor. Kadınlar çocukluktan beri onlara öğretilmiş olan normlardan vazgeçemiyor. Hatta hayatın ilerleyen zamanlarında görmüş oldukları kötü muameleyi tekrar ediyor ve durumu bir kısır döngüye sokuyorlar.
‘Kadın Kodu’ kitabının yazarı Kelly Wallace CNN’le yaptığı bir röportajda şöyle anlatıyor;
‘Küçüklüğümüzden beri, bize bir yarış içinde olmamız öğretildi. Daha güzel olmalıyım, daha uzun boylu, daha zeki, saçlarım daha düz olmalı, daha dalgalı olmalı, ve bunun gibi bir çok şey. Daha yakışıklı bir erkek bulmalıyım. Her zaman daha iyi olmalıyım çünkü sanki bu dünyaya biz kadınlar eksik olarak geldik.’
Bu ve bunun gibi bir çok kaynağa göre aslında Blue Ivy’ye yapılan bu eleştiriler aslında tamamen kadınların kendi ‘eksiklik’ hislerinden kaynaklanıyor.
Ve buna kesinlikle bir son verilmesi ve küçük kız çocuklarının özgüvenlerini yerden yere vurmak yerine yükseltmek gerekli! Michelle Obama’nın da dediği gibi, ‘Birlikte, omuz omuza daha güçlüyüz!’