Başbakan Yıldırım, Suriyelilere vatandaşlık verilmesine yönelik tartışmalara değindi. “Vatandaşlık bizim keşfettiğimiz bir şey değil” diyen Yıldırım, gerekli şartları sağlayan ve suça karışmayanların vatandaşlığa alınabileceğini söyledi. Başbakan’ın muhalefet partilerine de bir çağrısı oldu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, parti genel merkezinde AK Parti 110. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katıldı.
Yıldırım konuşmasında Suriyeli sığınmacılara vatandaşlık verilmesine yönelik tartışmalara değindi.
Konu üzerinden AK Parti ve Cumhurbaşkanı’na yönelik sert eleştiriler yapıldığını belirten Yıldırım, “Suriye’den gelip ülkemize sığınan kardeşlerimizle ilgili utanç verici tartışmalara şahit oluyoruz. Mazimize yakışmayacak ifadeler var. Türklüğe yakışmayan ifadeler sürekli dile getiriliyor. Ölümden kaçan onurlu insanlara dönük merhametsizce suçlamalar Türk milletinin ne genlerinde ne geleneğinde vardır” diye konuştu.
“Vatandaşlık bizim keşfettiğimiz bir şey değil. Şartları sağlayan herkes vatandaşlığa alınır” ifadesini kullanan Yıldırım, şunları kaydetti:
“Biz yardımlarına koştuysak inancımızın gereği olarak yapıyoruz. Bütün mazlumlar önce Allah’a sonra 79 milyon millete emanettir. Zulme uğramış, evsiz kalmış insanlara dönüp bakmamayı bazıları kendisine yakıştırabilir ama biz bunu kabul etmeyiz. Bir nefret suçu işler gibi ittifak kurulduğunu görüyoruz.
Sayın Bahçeli ile Demirtaş aynı cümleleri kuruyor. MHP Genel Başkanı için bu durum kabul edilebilir bir durum değil. CHP zaten HDP çizgisine girmiş durumda. Her türlü faaliyetlerinde HDP ayağını kaldırıyor, CHP onun yerine basıyor.
Kılıçdaroğlu bize 11 soru soruyor, biz DAEŞ örgütüne karşı tedbirleri almamışız. Bunlar doğru değil. Daha dünya bunları bilmezken Türkiye 3 bin 500 civarında şüpheliyi geldikleri ülkeye göndermiştir. Hal böyleyken sayın Kılıçdaroğlu aynı Kirkor’un gaydasını çalıyor. Her zamanki gibi tornistan alışkanlığını sürdürüyor. Bunlar yanlışlarını tekrarlamaktan başka yaptıkları bir siyaset yok. Onun için de millet gerekli desteği vermiyor. Bunlar Türk siyasetine yakışmıyor.
Vatandaşlıkla ilgili konu yerli yersiz tartışılıyor. Vatandaşlık bizim keşfettiğimiz bir şey değil. Yıllardır insanlık tarihinde var olan bir şey. Ülkeler vatandaşlığa kabul eder, vatandaşlıktan çıkarılır. Şartları sağlayan herkes vatandaşlığa alınır. Kanun dışı işlemleri olanların vatandaşlığa alınması söz konusu olmaz. Vatandaşlığa almak demek Türkiye’ye değer katmak demektir.
Sanki Suriyeliler dün gelmiş gibi bir kaşık suda fırtına koparılıyor. 4 yıldır Türkiye’de yaşıyorlar. Biz bu insanlara geçici oturma ve çalışma izni verdik. Bu tartışma, bir açık yakaladık buradan AK Parti’ye ve cumhurbaşkanına saldıralımdan başka bir şey değildir. Bizim gönlümüz ganidir. Bu memleketin aşını, ekmeğini nasıl bölüştüysek, ekmeğini büyütmek için gerekirse nüfusumuzu da artıracağız, vatandaşlarımızın sayısını da artıracağız.”
“SURİYE İLE NORMAL İLİŞKİLERE DÖNECEĞİZ”
Yıldırım, dış politikaya yönelik mesajlar da verdi. “Dostluk halkasını olabildiğince genişleteceğiz. Hedefimiz budur” diyen Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
“İçeride ve dışarıda dostluk çemberini genişleteceğiz. Dışarıda bunu yapmaya başladık. İsrail ve Rusya ile ilişkilerimizi normale döndürdük. Ama eminim ki Suriye ile de biz normal ilişkilere döneceğiz. Buna ihtiyacımız var. Terörle mücadelenin başarısı için Suriye ve Irak’ın istikrara kavuşması gerekiyor.”
“SİYASİ RAKİPLERİMİZE BİR ÇAĞRIM VAR”
Terörle mücadeleye yönelik değerlendirmelerde de bulunan Yıldırım, siyasi partilere Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde teşkilatlanma çağrısı yaptı:
“Terörle amansız bir mücadele yürütüyoruz. Terör örgütünün şehirlerdeki varlığı sona erdirilmiştir. Kırsal alanda da tek bir terör hadisesi olmayıncaya kadar didik didik her delik aranacak, milleti rahatsız eden bu şer odaklarının bütün yuvaları yıkılacak.
Siyasi rakiplerimize bir çağrım var. Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü her fırsatta anlatıyorsunuz. Türkiye’yi bir ve beraber tutmak sadece AK Parti’nin işi mi? Gelin her şey müsait, gelin teşkilatlarınızı kurun. Türkiye’nin birliğini beraberliğini haykırın. Bayrağınızı saklamayın. Cudi Dağı’nda dalgalandırın.
HDP de terörün her türlüsüne karşı olmalı. Siz onlarca insanı katleden teröristin cenazesine gitmeye devam ederseniz Türk milleti de size hak ettiğiniz cevabı vermeye devam edecektir. HDP terörün her türlüsüne karşı olmalıdır. Bundan vazgeçsinler milletin sessizliğini kimse yanlış okumasın. Bizim isteğimiz ülkemizde bir olalım beraber olalım, farklılıklarımızı zenginlik olarak görelim.
Türkiye’nin neresine gidersek gidelim AK Parti bayrağını görürsünüz. Şimdi artık diyoruz ki bunun yanına diğer muhalefet parti bayrakları da asılsın. Bu, Türkiye’nin birliğinin, beraberliğinin, ortak geleceğinin en büyük göstergesi olacaktır.
Siyasi partilere, muhalefet partilerine bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız, yeter ki gelin Güneydoğu’da da siyaset yapın. Böylece terörle mücadelemiz daha kolaylaşacak, milletin birliği, beraberliği konusunda çok daha güçlü olacağız. Geçmişte gitmemenizin sebepleri vardır ama bugün bu sebepler ortadan kalkmıştır.”
“BAHÇELİ’Yİ TEBRİK EDİYORUM, ÖRNEK DAVRANIŞ”
Yıldırım, hakkında hazırlanan fezlekelerle ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bugün ifade vereceğini hatırlattı.
Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu ve herkesin hukuka saygı göstermesi gerektiğini dile getiren Bahçeli, “Hukuk devletinde geçiş üstünlüğü olmaz. Bu kabul edilemez. Herkes hukukun önünde gidecek, hesabını gösterecek. Sayın Bahçeli’yi tebrik ediyorum. Daveti aldı, bugün gitti savcıya ifadesini veriyor. Örnek davranış” ifadelerini kullandı.
Yıldırım, benzer durumdaki diğer siyasilere de şöyle seslendi:
“Afra tafra yapan milleti sokağa çağıran muhalefet liderlerine de sesleniyorum; hukuktan korkmayın. Türk adaletinden korkmayın. Haklıysanız sonunda istediğiniz olacak. Hukluka meydan okuyarak sokağa davetiye çıkartarak ülkeye örnek olamazsınız. İktidar alternatifi olamazsınız.
Eğer Türkiye bir hukuk devleti olacaksa en önce siz örnek olacaksınız. Gideceksiniz, davet edilen yerde savunmanızı vereceksiniz, ondan sonra da sen sağ ben selamet. Onun için kimse provokatif hareketlere girişmesin ve Türk adaletinden kendisini üstün görmesin.”
Başbakan Binali Yıldırım’ın açıklamalarından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
“15. yıldönümümüze az bir süre kala, geçen süreyi boşuna geçirmemişiz. Kara propaganda makinelerini dinlemeyen milletimize şükran borçluyuz. Bu hareket tepeden tırnağa bir bütündür. AK Partisiz Türkiye kanatsız bir kuş gibidir.
Bunu istediler ama çok şükür ki muvaffak olamadılar. AK Parti şapkasını, ceketini alıp gidenlerden olmadı. Çünkü bizim başımızda Türkiye sevdalısı Recep Tayyip Erdoğan vardı. AK Parti’ye tuzak kurarak Türkiye’yi dize getirmek istediler, başaramadılar.
AK Parti öncesini hatırlamak isteyenler muhalefet partilerinin bugünkü haline baksınlar. AK Parti bir itibar siyasetidir. Siyaset AK Parti ile itibar kazanmıştır. Siyaseti dizayn etmeye çalışanlar AK Parti’den sonra siyaset sahnesinden yok olmuştur. Türkiye bir daha o günlere dönmeyecektir.
AK Parti ile korku ve karamsarlık yok olmuş yerine güven gelmiştir. Bu kadrolar sayesinde karanlık girdaptan ülkeyi çıkardık. Bugün dünyanın 10 büyük projesinden 3’ü Türkiye’de gerçekleşiyorsa bu başarı haklı bir başarıdır.
Hizmette asla ve asla ayrımcılık yapmayacağız. Ayrımcılık AK Parti’nin en büyük kırmızı çizgisidir. Bu çizgiyi çiğneyen asla ve asla AK Parti’de devam edemez. Millet arkamızda olduğu sürece yılmadan çalışmaya devam edeceğiz. AK Parti’nin iki temel umresi var; adalet ve kalkınma. Geçen 15 yılda Türkiye’nin kaderini değiştirdik.
Kalkınmada Türkiye’yi çağ ilerisine götürdük. Adalette de gerekli reformları gerçekleştirdik. Türk siyasetinin vesayet hastalığı sadece darbelerle sınırlı değil. Vesayet ruhu son yıllarda sivil mecralara sıçramış görünüyor. Diğer partiler iç hesaplaşmalarla vakit öldürürken biz fitne üretme girişimlerine izin vermeden yolumuza devam ettik.
Gırtlak gırtlağa kavgaları bastırmak için cumhurbaşkanımıza, AK Parti’ye çamur atmaya devam ediyorlar. Attıkları çamur her seferinde yüzlerine bulaşıyor ve battıkça batmaya devam ediyorlar. Bugün AK Parti’nin alternatifi muhalefet değil yine AK Parti. AK Parti’de sadece nöbet değişimi, hizmet yarışı olur.”