Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Kurulun, Çankaya Köşkü’ndeki Ekim ayı olağan toplantısı saat 14.25’te başladı. Toplantıya, 10 Ağustos’ta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan ilk kez başkanlık etti.
Toplantı yaklaşık 10 saat 20 dakikalık süresiyle 28 Şubat 1997 yılında yapılan ve 9 saat süren MGK toplantısını geçerek Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en uzun MGK’sı olarak tarihe geçti. Ahmet Davutoğlu’nun ilk defa başbakan sıfatıyla katıldığı toplantı, Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş ve Yalçın Akdoğan ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da ilk MGK’sı oldu. Toplantı sonrası bir bildiri yayımlandı.
Daha önceki bildirilerde “ulusal güvenliği tehdit edilen yapılanmalar” ifadesi kullanılırken bu MGK’da ilk kez “paralel yapılanmalar” ifadesine yer verildi. Söz konusu yapıyla mücadelenin “kararlılıkla” süreceği vurgulanırken, “Ülkemizin güvenliği, halkımızın huzuru ve kamu düzenini ilgilendiren hususlar ayrıntılı olarak görüşülmüştür. Bu kapsamda milli güvenliğimizi tehdit eden ve kamu düzenini bozan iç ve dış legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten paralel yapılanmalar ve illegal oluşumlarla yürütülen mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır” denildi. MGK’da öne çıkan bir diğer başlık da çözüm süreci oldu. Son dönemdeki şiddet ve terör olaylarına değinilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Terörle çok boyutlu mücadele kapsamında sürdürülen çözüm süreci ele alınmış, sürecin oluşturduğu olumlu atmosferi ve huzur ortamını bozmaya yönelik provokatif olaylara karşı kamu düzeni ve güvenliğini koruma konusundaki kararlılık teyit edilmiştir.” Bildiride diğer konu başlıklarına yönelik ifadeler ise şu şekilde: “Suriye’de dördüncü yılını tamamlamak üzere olan çatışma ortamının ülkemizin ve bölgemizin güvenlik ve istikrarına yönelik yansımaları, bu konudaki bölgesel ve uluslararası yaşanan son gelişmeleri de içerecek şekilde müzakere edilmiştir.
Türkiye’nin kendi kıta sahanlığı içinde ve garantör ülke olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ruhsatlandırdığı sahalardaki hak ve menfaatlerinin korunması için gereken her türlü tedbirin önümüzdeki dönemde de kararlılıkla alınacağı belirtilmiştir. Irak ve Suriye’de IŞİD ve diğer terör örgütleriyle mücadele, ülkemizin bu mücadelede uluslararası koalisyon içindeki konumu, Türkiye’ye müzahir gruplar başta olmak üzere, ılımlı muhaliflerin durumu ve yerinden edilen kişilere yönelik insani yardımlarımız görüşülmüştür. Ayrıca Irak’taki siyasi süreçte son dönemde yaşanan gelişmeler gözden geçirilmiş, ikili ilişkilerin güçlendirilmesi yönündeki irade teyit edilmiştir. Başta Gazze’de sağlanan ateşkes olmak üzere, İsrail-Filistin ihtilafında yaşanan son gelişmeler, Libya ve Yemen’deki mevcut durum ile bölgesel yansımaları kapsamlı biçimde görüşülmüştür. Afganistan’daki başarılı siyasal süreç ve gelişmeler değerlendirilerek, Türkiye’nin desteği vurgulanmıştır. ayrıca Ukrayna ve Tunus seçimleri gözden geçirilmiştir.”