Ankara’da hareketli saatler yaşanıyor.
Dün sabah saatlerinde yolsuzluk ve rüşvet iddiaları üzerine başlatılan 17 Aralık operasyonu sonrası Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar istifa etti.
Dün akşam saatlerinde ise bir istifa haberi daha geldi. Eski İçişleri Bakanı, Ak Parti Milletvekili İdris Naim Şahin, partisinden istifa etti.
“DAR BİR OLİGARŞİK KADRO”
“Bu başarı hikayelerinin bir yerinde olmaktan, yakınmadan, hep yakın olmaya ve yük almaya özen göstermiş olmaktan dolayı sevinç ve gurur duyuyorum” ifadesini kullanan Şahin, dilekçesinde şu görüşlere yer verdi:
“Ne var ki son dönemde artan bir şekilde ülke ve millet varlığı ve çıkarlarıyla uyuşmayan, milli değer, anlayış ve duyarlıklar ile örtüşmeyen, ulusal bütünlüğü güçlendirici olmayan söylem, politika ve uygulamalara tanık olunmaktadır. Yerel ve genel politikaların oluşumunda ve uygulanmasında ortak akıl ve toplumun samimi istek ve beklentilerini dikkate almak yerine, özel akıllı kişiler ve/veya sorgulanabilir anketlere itibar eden bir yönetim tarzının benimsendiği görünmektedir. Hükümet etmede, niyetlerinden emin olunmayan bürokratik ve politik dar bir oligarşik kadronun tavsiye, yönlendirme ve etkinliğinin tercih edildiği anlaşılmaktadır.
Bölücü terör örgütünün unsurlarıyla yürütülen ancak milli vicdan ve haysiyeti inciten ve mevzu hukuku zorlayan sürecin çözüm özelliği- belki istenmeden- çözülme hayalcilerine fırsat ve olanak sağlar duruma evrilmiştir.”
Şahin, hükümet etmenin, milleti ve devleti en iyi şekilde yönetme olduğunu vurgulayarak, devletin; kurumlar, kurallar ve ilkeler bütünü olduğunu, bunlarla değer ve güç taşıdığını belirtti. Şahin, şu görüşleri savundu:
“Ülkemizin bekası ve milletimizin huzuru için bir dönem birlikte ve başarılı görevler yaptığımız, güvenlik (emniyet) teşkilatımızın fedakar ve vefalı personeline yönelik son günlerdeki uygulamalar ile bağımsız yargı ve tarafsız mensupları hakkındaki düzenleme ve değerlendirmeler, akıl, hukuk ve adalet anlayışı ile izah olunamamaktadır.
Tüm bu politika ve uygulamalar, ne yazık ki toplumda hasmane ve ayrıştırıcı duyguları beslemekte, güven azalmasına neden olmakta, bazı gözlerde yaşa ve gönüllerde kırgınlığa dönüşmektedir. Her şeye rağmen aziz milletimizin ve devletimizin büyüklüğüne ve geleceğine yürekten inanıyorum. Kuruluşunda kolay ve sevinçli bir kararla üye olduğum partimden zor ve üzüntü veren bir kararla istifa ediyorum. Kaderde yeniden birlikte çalışma imkanının olabilirliği arzusuyla helallik diliyor, yüce Allah’ın yardımcımız olması duasıyla partime, saadetler ve başarılar diliyorum.”