Ülkelerinde rock ve punk müzik yapmak yasak olduğu için ABD’ye kaçan İranlı müzik grubu Yellow Dogs’un (Sarı Köpekler) iki müzisyeni intikam peşinde olan grubun eski üyesi tarafından öldürüldü. Öfkeli katil, grup üyeleri dışında aynı evde kalan 2 müzisyeni de vurarak öldürdü. İran’dan çıkan Yellow Dogs (Sarı Köpekler) isimli grup, 2009’da İranlı ünlü yönetmen Bahman Ghobadi ve Türk yapımcı Mehmet Aktaş’ın ortak yapımı olan Cannes ödüllü “No One Knows About Persians Cats” (Kimse İran Kedilerini Bilmiyor) filmine konu olmuştu. Ve grup üyeleri, tıpkı filmdeki gibi ülkelerinde müzik yapamadıkları ve hayatları tehlikede olduğu için 3 yıl önce Tahran’dan New York’a kaçtı. Ülkelerinde yeraltı müziği yapan 4 genç müzisyen 3 yıl önce New York’a yerleşti ve Brooklyn Williamsburg’da yaşamaya başladı. Grubun kaldığı ev kısa sürede kentteki İranlı müzisyenlerin buluşma noktası haline geldi. İranlı genç müzisyenler, hayallerin gerçekleştirmenin tadını çıkarıyordu. Ta ki eşyalarını çaldığı için gruptan attıkları arkadaşları Ali Ekber Muhammed Rafi’nin intikam saldırısına uğradıkları güne kadar.
TÜFEKLE EVİ BASTI
Rafi, geçtiğimiz pazar gecesi 3 katlı eve gelerek gitar çantasına sakladığı ve daha sonra New York polisinin Amerika sınırları dışından temin edildiğini açıkladığı 308 kalibreli yarı-otomatik tüfeğini çıkardı. Önce evde bulunan, Yellow Dogs ile turnelere çıkan 35 yaşındaki besteci-müzisyen Ali İskenderiyan’ı alnından tek kurşunla vurdu. Ardından grubun davulcusu, 28 yaşındaki Arash Farazmand’ı yatak odasında öldürdü. Saldırgan hemen bir kat aşağı inerek Arash’ın kardeşi ve aynı zamanda grubun gitaristi olan 27 yaşındaki Soroush’u, ardından da salonda bulunan 25 yaşındaki İranlı müzisyen Sasan Sadeghpourosko’yu yere serdi. Rafi tetiğe basarken bir yandan da “Neden beni İran’dan buraya getirip aranızdan attınız?” diye bağırıyordu.
İSTANBUL’DA KONSER HAYALİ
Gözü dönmüş saldırgan, üçüncü kattaki yatak odasında saklanan bir başka İranlı rock grubu Free Keys’in üyesi Pooya Hüseyni ile yüzyüze geldi. Hüseyni, Rafi’ye silahını indirmesini söyleyerek karşı koydu. Rafi de beklenmedik bir şekilde Hüseyni’yi vurmadı. Onun yerine çatı katına çıkıp kalan tek kurşunu kendi kafasına sıktı ve intihar etti. Grubun 2 şanslı üyesi, restoranda çalışan grubun solisti Siavash Karampour ile bir gece kulübünde çalışan bas gitarist Koory Mirz ise saldırı esnasında evde olmadıkları için hayatta kaldı. İran’dan 2010’da Amerika’ya kaçan Yellow Dogs (Sarı Köpekler) grubu, İran’daki yakınlarını görebilecekleri en yakın yer olması nedeniyle de İstanbul’da konser vermeyi planlıyordu. Yellow Dogs’un hikâyesi, ünlü İranlı yönetmen Bahman Ghobadi’nin Türk yapımcı Mehmet Aktaş ile birlikte çektiği 2009 Cannes Özel Jüri Ödüllü “No One Knows About Persian Cats” isimli filmde de anlatılıyordu. Filmde, 2 müzisyen İran’da yasak olarak kabul edilen rock müzik yaptıkları için hapse giriyor… Hapisten çıktıktan sonra kendilerine yardımcı olan bir yapımcı sayesinde Tahran ve çevresinde yeraltı müziği yapan diğer gençlerle buluşarak bir grup kuruyorlar. Yeraltında başarıya ulaşan grup, ardından ülkeyi terk ediyor. Grup, filmin finalini de gerçeğe dönüştürdü ve filmden 1 yıl sonra ABD’ye kaçtı.
FİLM YAPIP CANNES’DA ÖDÜL ALMIŞTI
Bahman Ghobadi’nin 4 yıl önce çektiği ve Cannes’da ödül kazanan filmi, Sarı Köpekler grubunun İran’da müzik yapmaya çalışmasını anlatıyordu. Filmin sonunda grup çaresiz ülkeden kaçıyordu. Grubun üyeleri de filmin finalinde olduğu gibi 3 yıl önce ABD’ye kaçarak New York’a yerleşmişti.