Angelina Jolie’yi nasıl bilirsiniz? Ünlü, güzel, seksi ve kadınsı. Öyle ki her yıl çeşitli dergilerin yaptığı anketlerde dünyanın en seksi kadınlarından biri seçiliyor. Ne var ki Jolie kendini hiç de öyle görmüyor. Hatta kadınlığını yeni keşfettiğini söyleyerek hayranlarını şaşırtıyor…
Gerek güzelliğiyle gerek dünyadaki afetlere olan duyarlılığı ve yardımlarıyla, gerekse Brad Pitt ile olan evliliğiyle gündemden düşmeyen Angelina Jolie, yeni filmi ‘Turist’te canlandırdığı ‘Elise Ward’ ile daha öncekilere oranla oldukça farklı bir karaktere hayat verdi. Jolie de kadınlığını ‘Elise Ward’ ile keşfettiğini söylüyor. Jolie, kendisiyle ve ‘Turist’teki rol arkadaşı Johnny Depp ile ilgili olarak özel açıklamalarda bulundu. Florian Henckel Von Donnersmarck’ın yönettiği ‘Turist’, kırık kalbinin acısından kurtulmak için İtalya’ya giden Amerikalı ‘Frank’in (Johnny Depp) olağanüstü bir kadın olan ‘Elise’ (Angelina Jolie) ile yolunun kesişmesinin sadece bir tesadüf olmadığını anlaması ve kendisini tehlikeli bir entrikanın içinde bulmasıyla şekilleniyor. Pinema Film tarafından getirilen ve 10 Aralık’ta gösterime giren ‘Turist’te diğer rolleri Paul Bettany ile Timothy Dalton paylaşıyor.
• ‘Turist’te canlandırdığınız ‘Elise Ward’in karakteri hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz?
Bu bir âşk hikâyesi. ‘Elise Ward’ esasında kim olduğunu ve kime âşık olduğunu anlamaya çalışan 2 erkek arasında kalmış bir karakter. Bir yanda yeni tanıştığı kibar ve tuhaf bir öğretmen, diğer yanda uzun süredir aşık olduğu tehlikeli, esrarengiz ve aksiyon dolu bir adam. Aslında o da diğer tüm kadınlar gibi herşeye aynı anda sahip olmayı isteyen bir kadın. Ben rolüme hazırlanırken hiçbir şeyden etkilenmeden karaktere fazla bir ağırlık ve yük vermeden onu karanlık bir kişilik değil de biraz safça betimledim. ‘Turist’te Venedik’in büyüsü içerisinde çok güzel, hoş, herkesin izlemekten keyif alacağı, insanların konuyu fazla ciddiye almadan sadece hoşça vakit geçireceği bir şey ortaya çıkarmak istedim.
• Projeye nasıl dahil oldunuz?
Senaryo bana Florain Henckel Von Donnermarck’ın yönetmen olmayı kabul etmesinden önce gelmişti. O sırada Brad’in çekeceği film iptal olmuştu. Benim de birkaç aylık boşluğum vardı. Dürüst olmak gerekirse bir sonraki projem için çocukları bir stüdyoya veya kötü bir mekâna sadece çekimler için sürüklemek istemiyordum. Ailecek güzel vakit geçirebileceğim güzel bir mekânda çekilecek bir senaryoya sahip olan bir proje tam da benim aradığım şeydi. ‘Turist’in Paris ve Venedik’te çekileceğini öğrenince teklifi hiç düşünmeden kabul ettim.
• İlk kez Johnny Depp ile birlikte bir filmde rol aldınız. Onun hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Johnny ile birlikte bir filmde rol almak gerçekten oldukça hoş ve keyifliydi. O, 90’lı yıllardan gelen hem resim yapan hem müzik icra eden çok faklı bir sanatçı, çok büyük bir oyuncu. Çekimler sırasında oldukça eğlendik. Bir anda doğaçlama olarak yeni bir şeyle gelebilen role farklılık getirebilen çok yaratıcı biri. Onunla çalışmak gerçekten benim için büyük bir keyifti.
• Johnny ile birlikte oynamak sizin seçiminiz miydi?
Hayır, yapımcının ve yönetmenin kararıydı. Kimse fikrimi sormadı. Ama onunla çalışmak heyecan verici ve keyifliydi.
‘İLK BULUŞMAMIZ EBEVEYNSELDİ’
• İlk tanışmanız nasıl gerçekleşti?
İlk tanışmamızın sanki çok heyecanlı geçmesi gerekiyormuş gibi herkesin sürekli sorduğu soru bu. İlk görüşmemiz yaklaşık bir saat sürdü ve oturup çocuklarımızla ilgili sohbet ettik. Gerçekten iş buluşmasının ötesinde ebeveynsel bir buluşmaydı.
• Çocuklar hemen birbirlerine kaynaşmış sanıyorum…
Evet, özellikle benim oğlum Maddox ile Johnny’nin oğlu Jack arasında karşılaştıkları ilk andan bir bağ oluştu. Öyle ki birbirlerine hiç yabancılık çekmeden hemen oyun oynamaya başladılar. Birlikte video oyunlarında savaş yapmaya bayılıyorlar.
• Daha önce rol aldığınız aksiyon filmlerindeki karakterlerinizle kıyaslandığı zaman ‘Elise Ward’, karakteri daha farklı. Çok daha dişi bir karakter. Bu konuda ne diyebilirsiniz?
Sanıyorum ben de birçok kadın gibi yeni seferde bir öncekinden farklı çalışmalar içinde bulunmayı seviyorum. Geçmişte birçok farklı karakteri canlandırdım. Bunlar çok kaba, katı ve sert karakterlerdi. Ve şimdi kibar ve seksi hanımefendi bir karakteri canlandırmaktan oldukça keyif aldım. Sonuçta hepimiz değişikliği severiz, öyle değil mi?
• Peki bu karakterle kendinizi karşılaştırdığınızda gerçek hayatınızda da kendinizi seksi bir kadın olarak tanımlayabilir misiniz?
Hayır, ‘Elise Ward’, karakteri bana daha çok en küçük kızımı hatırlatıyor. Karakteri oluştururken ‘Vivienne’nin tarzını kendime örnek aldım. Tütü giymeye bayılan, her şeyi pembe olan, kızsal her şeyden zevk alan tam anlamıyla küçük bir hanımefendi. Benim büyüme tarzım bu şekilde değildi.
• ‘Elise Ward’ karakteriyle kendinizi kıyasladığınızda en temel farklılığın ne olduğunu söyleyebilirsiniz?
‘Elise Ward’ karakterini canlandırırken kendimle ilgili Amerikan olan her şeyi bir kenara bırakmam gerekiyordu. Bana göre Amerikalı modern kadınların yaradılışlarında girişkenlik ve saldırganlık var. Onlar karakterleri gereği daha başına buyruk, baskın, hızlı ve aceleci tiplerdir. ‘Elise Ward’ karakterinden kadınlıkla ilgili çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Filmin başlangıcındaki ilk sahnemde caddede karşıdan karşıya seksi bir şekilde yürüyerek geçmem gerekiyordu. Florian bu sahne için beni daha ağır adımlarla 7 farklı şekilde tekrar tekrar yürüttü. En sonunda karşı caddeye yürürken acele etmektense ağır adımlarla ve kadınsı bir şekilde yürümenin ne denli zevkli olduğunu öğrendim. Normalde ağır bir tip değilimdir. Her şeyi acelece yapmayı severim ama bu karakterle arkama yaslanıp kadınlığımı hissedip bunun her anından zevk almanın ne kadar güzel bir duygu olduğunu öğrendim. Bunu daha önce bilmiyordum.
• Bu filmde Audrey Hepburn’u çağrıştıran bir havanız da var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bu gerçekten çok büyük bir iltifat. Beni kibar bir hanımefendiye dönüştürebilmek için çok uğraştık. Bu karakter çok fazla bakım, saç, makyaj, gereğinden fazla titizlik ve itina gerektirdi. Bütün bunlar hoşuma da gitti. Eğlenceliydi ama ne yalan söyleyeyim sadece film çekimi süresince yaşadım bunları.
• Bir sahnede Johnny ile birlikte muhteşem bir dans gösteriniz bulunuyor. Nasıl hazırlandınız?
Bu sahne için çok fazla tekrar yapmamız gerekiyordu. 4-5 kez dans dersleri aldık. İlk seferinde sıkça birbirimizin ayaklarına bastık. Zordu ama eğlenceliydi de. Çok güldük. Ciddi olabilmek için ve dans ederken aptal görünmemek için bayağı uğraştık. Her ne kadar kabul etmese de Johnny gerçekten iyi bir dans partneri.
• Basında Johnny ve sizin beraber duş aldığınız bir sahnenin olduğu haberleri yayınlandı. Filmde böyle bir sahne yoktu. Sahi bu duş sahnesine ne oldu?
Senaryo üzerinde birçok değişiklik yapıldı. Daha önceki versiyonlarında olabilir ama Johnny ekibe dahil olduğu sırada zaten böyle bir sahne senaryoda yoktu.
‘YETENEKLİYİM’
• Tekne kullandığınız sahneler var. Daha önce tekne kullandınız mı?
Bu sahneler biraz zorlayıcı ve gerçekten eğlenceliydi. Daha önce hiç tekne kullanmamıştım ama düzgün kullanmayı öğrenene kadar ders aldım. Tekne kurslarına pazar günleri çocuklarımla birlikte gidiyordum. Bu nedenle de kurs eğlenceli oldu. Bunun için bana herhangi bir ehliyet vermediler ama sonuçta ne bir yere çarptım ne de birini yaraladım. Sanıyorum bu konudaki yeteneğim bir hayli iyi.